9. Hukuk Dairesi 2018/11114 E. , 2019/4059 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2018/11114 E. , 2019/4059 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette 03/02/2008-18/01/2013 tarihleri arasında yazılım uzmanı olarak çalıştığını, haksız olarak ve geçerli bir neden ileri sürmeden diğer çalışanlar üzerinde otorite kurmak amacıyla kötüniyetli olarak iş akdinin feshedildiğini, davalının davacıya haklarını almadan istifa etmesi için işyerinde baskı uygulandığını, istifa etmeyen davacıyı kovduğunu, davacının aldığı maaş tutarının başka arkadaşları ile paylaştığını iddia ederek davacıdan istifa etmesini, kanun ve hizmet akdinden doğan haklarını almadan işyerini terk etmesinin istendiğini, davacının istifa etmeyeceğini bildirmesi üzerine davalı tarafın, davacının personel yönetim sistemi programına erişimini engellediğini, sisteme giriş için kullandığı şifresini iptal ettiğini, davacıya mobbing uygulanarak baskı altına alındığını, işverenin işçiler üzerinde baskı kurmak ve diğer işçilere mesaj vermek amacıyla davacının bir kusuru olmadığı halde iş akdini kötü niyetli olarak feshettiğini ileri sürerek kötü niyet tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacakları istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdine aykırı ve ahlak ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayan davranışı nedeniyle haklı fesih yapıldığını, davalı firmanın çalıştığı alan sebebiyle gizlilik kaidelerine önem vermek zorunda olduğunu, yazılım uzmanı olarak davalı şirkette görev almış olan davacının genel maaş zammı dönemi olmadığı halde yalnızca kendisine sağlanan avantaj ile maaşına zam yapıldığını, ancak davacının iş akdine aykırı davranarak bu sürece ilişkin gizli kalması gereken bilgileri hem çalışma arkadaşlarıyla hem de şirket müşterileriyle paylaştığını,bu sebeple şirket çalışanları arasında huzursuzluklar baş gösterdiğini, çalışanların performanslarının ciddi ölçüde düşüklük ve güven sorunları ortaya çıktığını, şirkete ve personele ait tüm bilgiler gizli bilgi niteliğinde olduğundan davacının bu davranışının iş kanununun 25/2-e fıkrasına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin feshine konu eyleminin en fazla iş sözleşmesini geçerli sebeple fesih hakkı tanıyabileceği,haklı fesih gerektirecek nitelikte bir eylem bulunmadığı, fesihle eylem arasına ölçülülük olmadığı, davacının fazla mesai yaptığı ancak hafta tatili ve genel tatil alacağının olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili ve (katılma yoluyla temyize başvuran) davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık öncelikle hizmet süresinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK. nın 165/1. maddesi “ Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” hükmünü içermektedir.
Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hallerde bekletici mesele söz konusu olur.
Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir.
Mevcut olup, olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilecek davaya etkili olması, başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilecek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı ve S.G.K. aleyhine hizmet tespiti davası açmıştır.
Mahkemece bu davanın sonuçlanıp, kararının kesinleşmesi beklenmeden eldeki davada karar verilmiştir. Hizmet tespiti davasının sonucu bu davayı doğrudan etkileyeceğinden söz konusu davanın sonuçlanıp, kararının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, kararının bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön