9. Hukuk Dairesi 2015/30093 E. , 2019/2821 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 20/05/2006-18/01/2013 tarihleri arasında davalı işverenlikte usta başı olarak çalıştığını, davalı yan tarafından iş akdine haksız ve nedensiz olarak son verildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin üç katlı olduğunu, davacının makineci olarak iş yerinin üçüncü katında çalışmakta iken 1. kattaki makinede görevlendirildiğini, 1. katta çalışmaya başlayan davacının bu duruma çok büyük tepki gösterdiğini, 18/01/2013 tarihinde şirket ortağı Filiz hanımın davacının çalıştığı makinedeki malların bozuk çıktığını fark ettiğini ve durumu davacıya sorduğunu, davacının ben size burada çalışamıyorum benim samimi arkadaşlarım yukarıda, benim yapacağım iş bu kadar şeklinde sözler söyleyerek Filiz hanımın üzerine yürüdüğünü, davacının bu tartışmadan sonra çalışmayacağını belirterek iş yerini terk ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kurum kayıtları ile örtüşen iş yeri kayıtlarına itibar edilerek davalı işverenlikte 20/05/2006-01/09/2007, 05/01/2008-11/05/2010 ve 02/06/2010-18/01/2013 tarihleri arasında geçen toplam 6 yıl 3 ay 3 gün kıdem ve hizmet süresinin olduğu, davacı işçinin iş akdinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiği ve belirtilen nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının olmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
1475 sayılı Yasa'nın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının davalıya ait işyerlerinde 20/05/2006-01/09/2007, 05/01/2008-11/05/2010 ve 02/06/2010-18/01/2013 tarihleri arasında üç dönem çalıştığı tespit edilmiştir.
İlk çalışma döneminin davacının istifası ile 01/09/2007 tarihinde sona erdiği ve feshin haklı olduğunun kanıtlanmadığı, son çalışma döneminin ise davacının 18/01/2013 tarihinde işyerini terk ederek sona erdiği ve feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmakla, Mahkemece bu dönemler yönünden kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak, ikinci çalışma döneminde iş akdinin 11.05.2010 tarihinde sona erdiği, imzalı istifa dilekçesi içeriğinde “kendi isteğimle ayrılmak istiyorum” şeklinde açıklama yazılı olduğu, davacının imzayı inkar etmesi üzerine yaptırılan imza incelemesinde ise belgedeki imzanın davacının el ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. İkinci çalışma döneminde iş akdinin kıdem tazminatına hak kazandırmayacak şekilde sona erdiğini davalı işveren kanıtlayamadığından bu dönem yönünden davacının kıdem tazminatı talebinin 11.05.2010 tarihindeki ücret üzerinden hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken, kıdem tazminatı talebinin tamamen reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/30093 E. , 2019/2821 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat