9. Hukuk Dairesi 2017/10563 E. , 2019/103 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/10563 E. , 2019/103 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 10/06/2008 tarihinden 23/05/2012 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı dönemlerde aldığı ücretin asgari ücret olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işverence müvekkili raporlu iken haksız gerekçelerle feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın usul ve yasaya aykırı olarak açıldığını, işyerinde 3 vardiya halinde çalışıldığını ve nadiren fazla mesai yapıldığında da ücretinin bordrolara yansıtılarak banka hesaplarına yatırıldığını, fazla mesai ücretleri açısından dava tarihi itibariyle 5 yıldan fazla sürelerin zamanaşımına uğradığını, mazeretsiz devamsızlık yapan davacının iş akdinin disiplin kurulu kararı ile haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında tazminatların belirlenmesine esas ücret miktarı uyuşmazlık konusudur.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının asgari ücretle çalıştığı sabittir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem ve ihbar tazminatları brüt 594,49 TL'den hesaplanmış olup, davacının işten ayrıldığı 2012 yılı itibariyle brüt asgari ücret 886,50 TL'dir.
Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının rayiç asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekirken, asgari ücretin altında olan brüt 594,49 TL'den yapılan hesaba itibarla karar verilmesi hatalıdır.
3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 07/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön