9. Hukuk Dairesi 2019/4705 E. , 2019/21959 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davacının davalı iş yerinde 08/01/2014-05/08/2016 tarihleri arasında çalıştığını, davalı işyerinin tehdidi ve baskısı ile istifa dilekçesi verdiğini, davalı işyerinin küçülme ve ekonomik sebeplerle işçi çıkarma yoluna gittiğini, davalının davacıdan ve birçok işçiden kendi istekleri ile ayrıldıklarına dair istifa etmelerini istediğini, müvekkilinin kendine yüklenmiş olduğu tüm sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirdiğini iddia ederek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının iş akdini istifa etmek sureti ile sona erdirdiğini, işçi tarafından istifa ile sonlandırılan iş akdine ilişkin olarak işe iade talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; “işveren tarafından iş akdinin İş Kanunu 25/II-e madde kapsamında hırsızlık isnadıyla sonlandırılacağı baskısı ile işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesinin talep edildiği, bu durumda işçinin buna uyması gerçek bir fesih iradesi bulunduğunu göstermeyeceği, belirtilen nedenle feshin işverence gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği, neticede gerçek bir istifa iradesinden söz edilemeyeceği ve feshin işverence gerçekleştirildiği, feshin haklı ya da geçerli sebebe dayandığının ise kanıtlanamadığı…. ' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili davacı ile müvekkili arasındaki iş ilişkisinin istifa ile sona erdiğinin dosyadaki deliller ile sabit olduğunu, iş akdini kendi isteği ile sona erdiren bir işçinin işe iade davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, dinlenen tanıkların müvekkili şirkete karşı açılmış davalının bulunması nedeni ile husumetli tanık beyanlarına göre hüküm kurulamayacağını, müvekkili şirkette davacının da karıştığı kablo çalma olayının yaşandığını, davacı lehine tanıklık eden arkadaşları ile birlikte davacının 20.000 TL’lik kabloyu çaldığını, söz konusu olayın ortaya çıkmasından sonra davacının müvekkili şirketin suç duyurusunda bulunmaması karşılığında istifa ettiğini, davacının iradesinin yazılı delil ile dosyada mevcut olduğunu, davacının istifa ettiği sabit olmasına rağmen verilen işe iade kararının hatalı olduğunu, gerekçeli kararda davalı tanık beyanlarına neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını iddia ederek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince ' ... İncelenen dosya kapsamında mahkeme tarafından dinlenilen davalı tarafın kendi tanığı olan Muhammed Bilaloğlu’nun beyanında; davacıya işverenler tarafından istifa etmesinin söylenmiş olabileceğini bildirdiği yine davalı tanık olarak dinlenilen Fatih Mehmet Sağdıç da alınan beyanında davacının istifa ettiği tarihte İskenderun'da olduğunu beyan ettiği anlaşılmış olup, dosya kapsamından davacının amiri konumundaki başka bir çalışanı olan ...' ın talimatları doğrultusunda iş yerindeki kabloyu kestiği, daha sonra da kesilen bu kabloyu ...'ın hurdacıya vererek faturalandırdığı ve davacıya istifa etmediği takdirde iş akdinin hırsızlık isnadı ile sonlandırılacağı baskısı ile istifa dilekçesi alındığı neticede davacının istifa dilekçesinin iradesine dayanmadığı, bu itibar ile geçerli bir istifadan söz edilemeyeceği....' gerekçesi ile, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
G) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H)Gerekçe:
Dosya içerisine sunulan davacının istifa ettiğine dair 03/08/2016 tarihli dilekçesinde, “08/01/2014 tarihinde başlamış olduğum kademe personeli görevimden ailevi sebeplerden dolayı ayrılmak istemekteyim.' açıklamasını yazdığı, davacının dava dilekçesinde bu istifa dilekçesinden bahsetmediği, yargılama devam ederken sunduğu beyan dilekçelerinde davalı işverenin İş Kanunu’nun 25. maddesine göre işlem yapacağını belirterek baskıyla istifa dilekçesi yazdırıldığını iddia ettiği görülmektedir.
Somut olayda davalı işyerine ait depoda gerektiğinde kullanılmak üzere bekletilen bakır iletim kablolarının 100 metre kadarlık bir kısmının dava dışı İsmail’in yönlendirmesiyle davacı ... tarafından kesildiği, kesilen bu kablonun İsmail tarafından piyasaya satıldığı, davacı ve İsmail tarafından gerçekleştirilen bu olayın Ahmet’in bilgisi dahilinde ve onun göz yummasıyla gerçekleştirildiği, söz konusu kabloya ihtiyaç duyulması üzerine olayın ortaya çıktığı, davalı işverenin bu olay sebebiyle davacı işçi dahil olaya adı karışan yukarıda ismi sayılan 3 işçiyi de işten çıkardığı ancak yüz kızartıcı bu eylem nedeniyle işte çıkarmanın işçilerin sonraki hayatlarına olumsuz etkisini düşünen işverenin davacı dahil çıkardığı işçilerden istifa dilekçesi aldığı yukarıda açıklanan oluşa göre feshin işçi feshi olmayıp işveren feshi niteliğinde olup, işverenin fesihte haklı olduğu anlaşılmakla işe iade davasının bu gerekçeyle reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Fesih haklı nedene dayandığından, davanın REDDİNE,
3- Davalı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihindeki AAÜT.si uyarınca belirlenen 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4- Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL. Harçtan davacının yatırdığı 29,20 TL. harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
6- Davalının yaptığı toplam 282 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine, iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ...Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, kesin olarak 09.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/4705 E. , 2019/21959 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 107 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat