9. Hukuk Dairesi 2017/12703 E. , 2019/21215 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/12703 E. , 2019/21215 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı işyeri olan ... mağazası ... şubesinde 16/07/2008 tarihinden iş akdinin davalı tarafça haksız olarak sonlandırıldığı 16/06/2014 tarihine kadar fasılasız olarak çalıştığını, 2008-2012 yılları arasında mağaza müdürü olarak 2012- 2014 yılları arasında ise Doğu Akdeniz Bölge Müdürlüğü'ne terfi ederek çalışmasını sürdürdüğünü, çalışması boyunca fazla mesai ve bayram tatili ücretleri ile yıllık ücretli izin alacaklarını alamadığını, sabah 11:00'da mesaiye başladığını, 22.00'ye kadar çalıştığını, 25/01/2014 tarihinde doğum iznine ayrıldığını, 16/05/2014 tarihinde ücretsiz izne ayrıldığını, işyeri olarak küçülmeye gidildiği gerekçesiyle iş akdinin sonlandırıldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. (Davacı vekili, 01/08/2014 havale tarihli dilekçesinde, davalı şirket tarafından müvekkiline ait ... Şubesi hesabına 07/07/2014 tarih ve 21/07/2014 tarihlerinde toplam 31.547.00 TL para aktarıldığını, bu sebeple kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücretine ilişkin alacakların tamamı ile fazla mesai alacağına ilişkin talepten de fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 2.602,00 TL'sinden feragat ettiklerini belirterek, bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak miktarın fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.)
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının Temmuz 2008 tarihinden 18/06/2014 tarihine kadar davalı firmanın Bağcılar’da bulunan mağazasında Bölge Müdürü olarak çalıştığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, iddiaların asılsız olduğunu, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, ödendiğine ilişkin dekontun dilekçe ekinde sunulduğunu, savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara, bilirkişi raporuna ve davacının feragat beyanına dayanılarak; fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne, diğer taleplerin ise, feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
A-Davalı temyizi yönünden;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen miktar 1.105,89 TL olup, karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, karar vermek gerekmiştir.
B-Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta; davacının fazla mesai hesaplanan dönemdeki görevi mağaza müdürlüğü olup fazla mesaisi ile birlikte, aldığı primin artması sözkonusu değildir. Mağazada satış elemanı olarak çalışan diğer personellerin satışları üzerinden prim almaktadır. Bu durumda bilirkişi tarafından hesaplanan brüt 10.222,44 TL fazla mesai ücreti nete çevrilip %30 oranında karineye dayalı makul indirime tabi tutulduktan sonra, ödendiği anlaşılan ve bu nedenle feragat beyanında bulunulan 2.602,00 TL düşülerek, bakiye miktarın fazla mesai alacağı olarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Hüküm altına alınan alacağın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön