9. Hukuk Dairesi 2019/2841 E. , 2019/20824 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2019/2841 E. , 2019/20824 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 26. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi HMK 355. maddesi gereğince; kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, İşverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalıya ait işyerindeki işine iadesine karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığını, çalışma süresinin 6 aydan fazla olduğunu, davalı iş yerinde çalışan işçi sayısının 30 kişiden fazla olduğunu, feshin davacının sendikal faaliyetleri sebebiyle yapıldığını iddia ederek; feshin sendikal nedenle yapıldığının tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının çalışma alanına giriş çıkış süreleri bakımından ara dinlenme sürelerine riayet etmediğini, her iş günü çalışma saatinin bir kısmını iş alanının dışında geçirdiğini, davacının savunma vermek istemediğini, iş gücü kaybına neden olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; ” Mahkememizce yapılan yargılama, dinlenen tanık beyanları, sendika yazı cevabı birlikte değerlendirildiğinde; davalı işverenin fesih nedeni olarak bildirdiği ara dinlenmelerin uzatılması iddiasını kanıtlayamadığı, davacı ile beraber birçok işçinin toplu şekilde işine çeşitli gerekçelerle son verildiği, işine son verilmesine karar verilen işçilerin neye göre seçildiğinin işveren tarafından somut şekilde gösterilemediği, ara dinlenmelere ilişkin iş akdi fesihlerinin uzun yıllar aynı şekilde çalışan personele uygulanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, başka bir müeyyide ile uyarı veya disiplin cezası ile sonuca ulaşabilmesi mümkün bir hususta fesih yapılmasının feshin orantılılık ve son çare olması ilkelerine uygun
olmadığı, İş Kanunu'nun toplu işçi çıkarma ile ilgili prosedürünün fesihte uygulanmadığı değerlendirilmiş, bu doğrultuda davalının fesih sebebiyle ilgili savunması Mahkememizce kabul görmemiş, aksine sendika müzekkere cevabı ve tanık beyanları ile davalı işyerinde sendikalaşma sürecinin dava konusu edilmiş olması ve bu konuda verilmiş emsal kararlar dikkate alınmak suretiyle davacı ile aynı süreçte iş akitlerine aynı gerekçelerle son verilen işçilerin sendikaya üye olması ve/veya sendikal faaliyelerde bulunması nedeni ile iş sözleşmelerine son verildiği kanaati oluşmuştur. Bu nedenlerle davalı işverence yapılan feshin sendikalı işçilerin çoğunluğunu azaltmaya yönelik olduğu, sendikal nedenle yapıldığı açıktır. Bu belgeler karşısında davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği şeklinde sonuç ve kanaatine varılmış ve yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından yola çıkılarak yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı tarafından açılan işe iade davasının kabulüne, feshin geçersizliğine, davacının süresinde işe başlatılmaması halinde işverence ödenmesi gereken tazminat tutarının (kıdemi ve fesih sebebi ve sendikal sebebi de dikkate alınanarak) 1 yıllık bir ay ücreti tutarında belirlenmesine, kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. ' şeklinde gerekçe oluşturulmuştur...“ gerekçeleriyle iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği kanaatiyle, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, “Taraf beyan ve iddiaları, taraflarca dosyaya sunulan belgeler, SGK kayıtları, ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü yazıları, işyeri kayıtları içerikli belgeler, sendika cevabi yazısı, taraf tanıklarının beyan ve anlatımları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; hali hazırda yeni uygulanmakta olan turnike sistemine uymadığı, performans yetersizliği, steril alanlara giriş çıkış prosedürüne uymama ve benzeri gerekçelerle dairemizce incelenmekte olan bir kısım dava dosyasında davacı sendika üyesi olan işçilerin iş akdine son verildiği, davalı işverenin değişen işyeri kurallarını işçilerine yöntemince tebliğ edip bu husustaki işçi davranış ve performansını düzenleme hususunda gerekli önlemleri aldığına yönelik ispata yeterli delilleri dosyaya sunamadığı halde direk fesih yolunu benimsemesinin ileri sürülen fesih gerekçesindeki biçime göre feshin kaçınılmazlığı ve fesihte son çare ilkesine uygun bulunmadığı ve işverenin tutarlılığını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır.Dosyadaki tüm deliller ve tanık beyanlarından da çıkan sonuca göre benzer gerekçelerle iş akitlerine son verilen işçilerin davalı işyerinde sendikalaşma süreci içerisinde bulunan sendika üyeleri olduğu ve sendikal faaliyetler içerisinde bulunmaları sebebiyle iş akitlerinin benzer geçerliliği ve tutarlılığı dosyada ispatlanamamış gerekçelerle sendikal sebeplerle sonlandırıldığına yönelik ilk derece mahkemesi kararının kabul ve değerlendirmesinin dosya münderecatına uygun olduğu ve davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Ancak, dosya kapsamında ilk derece mahkemesi karar yerinde hüküm tesis ettiği halde gösterilmesi gereken ve hükmolunması gereken kamu düzenine ait hususlardan sayılan harca hükmetmediği anlaşıldığına göre bu hususun HMK 355. Maddesi kapsamında kamu düzenine aykırılık içerdiğinden ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILARAK bu yönden kamu düzenine aykırılığın giderilmek suretiyle hükmün düzeltilmesi gerektiği anlaşıldığından oy birliği ile karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.….” gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
F) Gerekçe:
Yerel mahkemece ve bölge adliye mahkemesince sendikal nedenle fesih kabulü yerinde ise de, sendikal tazminatın maddeye göre en az işçinin bir yıllık ücreti tutarında belirleneceği öngörülmüştür. Yasada öngörülen miktar alt sınır olup, üst sınır hakkında bir miktar belirtilmemiştir.
Bu tür bir düzenlemede işçinin kıdeminin 5 yılın üzerinde olması dışında alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren başka bir neden olmadığı halde, alt sınırdan tazminatın hüküm altına alınması dairemizin istikrar kazanan uygulamasıdır. Mahkemece ve İstinaf Dairesince, dairemiz uygulamasına aykırı olarak ve salt kıdeminin 5 yılın üzerinde olması gerekçe gösterilerek bir yıllık ücret tutarında sendikal tazminat yerine, alt sınırın üzerinde ücret tutarında belirlenen sendikal tazminata karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK. nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
G) Hüküm:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin sendikal tazminata ilişkin paragrafındaki “...1 yıl bir ay ücreti... ” rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak yerine “...1 yıllık brüt ücreti...” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön