9. Hukuk Dairesi 2019/7446 E. , 2019/20506 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2019/7446 E. , 2019/20506 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin plastik çuval işi ile iştigal ettiğini, bir kısım işlerini taşeronlara verdiğini bu taşeron şirketin ... Plastik-... olup daha sonra isminin ... Plastik Ltd. Şti. olduğunu, davalı şirketin üst işveren olduğunu, müvekkilinin 23.09.2002 tarihinde işe girdiğini sigortasının hiç yapılmadığını ve 10.01.2007 tarihine kadar aralıksız çalıştırıldığını, haftanın 7 günü çalışıp ayda iki pazar tatil yaptıklarını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, ücret alacağı, hafta tatili ve genel tatil ücreti ile fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında bir iş ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesini, davacının ... Plastik Ltd. Şti. çalışanı olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılmış herhangi bir tek taraflı feshin söz konusu olmadığını, tüm işçilerin zamanında sigortaya bildirildiğini, asgari ücretten az ücret ödenmesinin söz konusu olmadığını, hafta tatili, fazla mesai, ücretlerinin ödendiğini, faiz başlangıçlarının hatalı talep edildiğini, firmalarında çalışan işçilerin yıllık izinlerini kullandığını, davacının bu işçilik alacaklarının ödenmesini çalıştığı ... Plastik Ltd. Şti.’ ten istemesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Adana 5. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12.05.2010 tarihli 2009/256 Esas, 2010/305 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, bu redde dair karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.11.2012 gün ve 2010/25738 Esas, 2012/36527 Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda, davacı, davalı şirketin çuval dikim işi ile uğraştığını, bir kısım işlerini taşeronlara verdiğini, bu taşeron firmalardan birinin de ... Plastik ... (sonradan ünvanı ... Plastik Ltd. Şti. olmuştur) olduğunu, kendisinin bu taşeron firmanın işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeksizin haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürmüştür.
Davalı ise, davacı ile aralarında bir iş akdinin ya da bir ilişkisinin bulunmadığını ve bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkeme, davalı ... plastiğin işçilik alacaklarından dolayı sorumluluğuna dayalı olarak alacak davası açılmış ise de, yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu neticesinde davalının çalıştığını iddia ettiği şirketin davalı ... Plastik taşeronu olduğu tereddüte yer bırakmayacak şekilde mevcut deliller ile ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Her ne kadar yerel mahkeme tarafından davacının çalıştığını ileri sürdüğü şirketin, davalı şirketin taşeronu olduğu ispat edilemediği kabul edilmiş ise de, dosya kapsamından aşağıda yapılan eksikliklere ilişkin tespitlerin mahkeme tarafından açıklığa kavuşturulmadığı açıkça anlaşılmıştır.
Öncelikle, davalı şirketin aynı zamanda işin zorunlu bir parçası olan çuval dikim işini yapıp yapmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Yine taşeron olduğu ileri sürülen şirket ile davalı arasında sürekli bir hizmet ilişkisinin olup olmadığı noktasında dosyada bir delil bulunmamaktadır. İddia ve savunmalarda bahsi geçen ... Şirketi ile davalı şirket arasında ne gibi bir bağ bulunduğu anlaşılamamaktadır. Taşeron olduğu iddia olunan şirketin aynı zamanda başka işyerlerine dikim yapıp yapmadığı tespit edilememektedir. Son olarak, taşeron olduğu iddia edilen firmada davalı şirket çalışınlarının bulunup bulunmadığı bir başka anlatımla asıl işverenin aynı işyerinde kendi işçilerini çalıştırıp çalıştırmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
Yukarıdaki paragrafta belirtilen eksiklikler ile ilgili olarak yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde gerekçe ile karar bozulmuş, bozma kararına uyan Adana 5. İş Mahkemesi 23.05.2018 tarihli 2013/69 Esas, 2018/266 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı hafta tatillerinde çalıştığını karşılığı ücretini alamadığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuş davalı davacının hafta tatillerinde çalışmadığını savunmuştur. İspat yükü üzerinde olan davacı hafta tatillerinde çalışma iddiasını ispat bakımından bir tanık dinletmiş, dinlettiği tanığı, “pazar günü fazla mesai yaparsak yazıyorlardı” şeklinde muğlak somutlaştırılmamış bir beyanda bulunmuştur. Davalı tanıkları ise davacının hafta tatillerinde çalışmadığını söylemişlerdir. Açıklanan delil durumuna göre ispat edilemeyen hafta tatili alacak talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3-Davacı davalı işyerinde fazla mesai yaptığını karşılığı ücretini alamadığını haftada dört gün 07:00-17:00, iki gün 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davacının iddiasını ispat bakımından dinlettiği tanığı davacının haftada altı gün 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını söylemiştir. Davacı haftada iki gün 19:00’ a kadar çalıştığı şeklindeki iddiasını ispat edememiştir. Bir saatlik ara dinlenmede düşüldüğünde davacının haftalık çalışmasının 54 saat, haftalık fazla mesaisinin ise 9 saat olduğunun kabulü gerekirken fazla mesai hesabının 13 saat üzerinden yapılması hatalıdır.
4-Davalı vekili ıslah dilekçesinin tebliğinden sonra süresinde verdiği dilekçe ile ıslaha karşı zamanaşımı def’i ileri sürmüş olup davanın kısmi dava oluşu da gözetilerek bilirkişiden ıslaha karşı zamanaşımını gözeten ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken ıslaha karşı zamanaşımı def’i gözetilmeden karar verilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön