9. Hukuk Dairesi 2016/7609 E. , 2019/19804 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalı apartmanda 03,04.2001-14.11.2013 tarihleri arasında kapıcı dairesinde kalarak apartmanın kapıcılık hizmetlerini yerine getirdiğini, birikmiş alacaklarının ödenmesi ve sigorta yapılmasını talep etmesi üzerine işveren tarafından işten çıkarıldığını, müvekkilinin davalı apartmanda kapıcı olarak sigortasız çalıştırıldığının SGK denetmenleri tarafından değişik tarihlerde düzenlenen tutanaklarla 2 kez saptandığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, apartmanın tüzel kişiliği bulunmadığından, husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğini ve bu nedenle yönetici aleyhine açılan iş bu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili apartmanda kapıcılık hizmeti olmadığını, davacı evlerde temizlik işlerinde çalıştığından ve İş Kanunu’na tabi bir işçi statüsünde olmadığını, yöneticilik ile yapılmış bir iş sözleşmesi de bulunmadığı gibi, yönetici tarafından verilmiş bir kapıcılık yetkisi de bulunmadığını, taraflar arasında bir hizmet akdi ilişkisi kurulmadığını, bir talepleri var ise Borçlar Kanunu hükümlerine göre talepte bulunması gerektiğini savunarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu beyanla görev itirazında bulunmuş, bunun yanı sıra davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının 2013 yılında kiracı olarak apartmanın kapıcı dairesini kiraladığını, haftada 1 veya 2 gün merdiven temizliği yaptığını ve temizlik yaptığı günlerde ücretinin ödendiğini, bu konuda kat malikleri kurulu karan olduğunu, davacının çalışma iddiasını öncelikle açacağı bir hizmet tespiti davası ile kanıtlaması gerektiğini, doğrudan alacak davası ikame etmesinin Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ve bu nedenle davanın usul yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin kötü niyetli olduğunu, davacının eşi ...’in müvekkili apartmanda 01.11.1992-30.11.2001 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını ve tüm haklarını alarak işten ayrıldığını ve apartmanı ibra ettiğini, daha sonra ev bulana kadar kapıcı dairesinde 31.05.2002 tarihine kadar oturmayı, boşaltmadığı taktirde kira ödemeyi taahhüt ettiğini ve bu tarihten sonra da taksicilik yapmaya başladığını, apartmana hizmet vermediğini, doğal gaz ile çalışan kalorifere geçildiğinden ve kapıcı İhtiracı da kalmadığından bu tarihten sonra kapıcı çalıştırılmadığını ve 01.06.2002 tarihli dilekle ile SGK.’na apartmanda çalışan personel bulunmadığının bildirildiğini, apartmanda kapıcı dairesi bulunduğunu, kapıcı çalışmadığını bilen davacının maddi bakımdan zor duruma düştüğünü, eşi İle sorunlar yaşadığını, bu dairede kira karşılığında yaşamak istediğini bildirmesi üzerine kat malikleri kurulunun 07.01.2013 günlü karan ile kira gelirinin apartmana ortak gelir kaydedilmesi amacı ile kiracılığının oybirliği ile kabul edildiğini ve bu kararda görüleceği üzere davacının hiçbir zaman apartmanda kapıcı olarak çalışmadığını, 2013 yılında haftada veya bazen 2 haftada bir merdiven temizliği yaparak ücretini aldığını, hatta kararda davacının temizlik yapmayı kabul etmemesi halinde başka bir temizlikçiden hizmet alınacağı ve elektrik-su giderlerini kendilerinin karşılayacağı, ileride kısmi süreli kapıcı olarak çalıştırılıp çalıştırılmayacağı yönünde ayrıca karar alınacağının belirtilmiş olmasının da davacının kapıcılık yapmadığının kanıtı olduğunu, davacının apartmanda sadece kiracı olarak apartman sakinlerinin iyi niyetini kullanarak sokakta kalmaması için kapıcı dairesini barınak olarak kullanmış ve kıra bedeli de ödemediği gibi, kapıcılık hizmeti de vermediğini, apartman kendisine iş teklif etmesine rağmen kabul etmeyerek, haksız menfaat temin etmek amacı ile SGK görevlilerine gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ve daha sonra da yaptığından utanarak apartmanı terk ettiğini, eşyalarını dahi ailesinden birilerinin gelerek taşıdığını, davacının mevzuat gereği 12 daireli apartmanda bulunan zorunlu olmayan kapıcı dairesini kiralamakla kapıcı sıfatını haiz olamayacağını, bir an için davacının 2013 yılında apartmanda kiracı olarak bulunması nedeniyle kısmi süreli hizmet verdiği kabul edilse dahi, apartmanı kendisi terk ettiğinden ihbar- kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olamayacağını, kaldı ki bu halde dahi 8 aylık çalışması olan davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya sadece temizlik ücreti ödenmiş olup, maaş ödenmediğinden kıdem tazminatının ayda 30 gün çalışması söz konusu olmuş gibi tam aylık asgari ücret üzerinden ödenmesinin mümkün olamayacağını 07.01.2013 günlü kararda su ve yakıt giderlerinin davacı tarafından ödenmesi ki hiçbir kira ödemesi de yapılmamış olduğundan bu nedenle kıdem tazminatı hesabında su, elektrik, kira bedellerinin nazara alınamayacağını, talep edilen ihbar ve kıdem tazminatı miktarlarının fahiş olduğunu, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştığından davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti talep hakkı olamayacağı gibi, bu yöndeki iddialarının da hayatın olağan akışına aykırı olup davacının 12 yıl sigortasız çalışmasının söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davalı vekili, celse arasında mahkemeye sunduğu 15/09/2015 tarihli beyan dilekçesinde davalı site yönetimi aleyhine davacının davalı sitede kapıcı olarak çalıştığına ilişkin tutulan SGK denetmen raporu sonucu site yönetimi aleyhine davacı adına SGK tarafından yapılan resen prim tahakkuk işleminin iptali ve davalı sitenin prim borcu olmadığına ilişkin İstanbul 20. İş Mahkemesi'nin 2014/551 esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını ve bu davanın helan derdest olduğunu beyan ederek bu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması talebinde bulunmuş, mahkemece davalı vekilinin bu talebi ile ilgili olumlu- olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devam edilmiş ve karar verilmiştir. SGK denetmeni tarafından hazırlanan denetmen raporu dosya arasında mevcut olup incelenmesinde, davacı lehine resen 29/08/2012 işe giriş tarihi olarak kabul edilip prim tahakkuklarının yapılarak hizmet belgesi düzenlenmesi ve davalı site yönetimi aleyhine asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verilmesi yönünde kanaat belirtildiği ve kurum tarafından bu rapora göre işlem yapılıp davacının hizmet belgesinin düzenlendiği, davalı tarafından bildirilen dava dosyasının bu işlemlerin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmakla, sonucu itibariyle iş bu davayı etkileyeceği düşünülmeksizin adı geçen dosyanın neticesi beklenmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olup kararın sırf bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/11/2019 günü oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/7609 E. , 2019/19804 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat