9. Hukuk Dairesi 2017/12353 E. , 2019/18877 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmada 23/03/2004 tarihinde çalışmaya başladığını, 25/06/2014 tarihinde iş akdinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın tazminatsız olarak feshedildiğini, fesih nedeni ile İş Kanunundan kaynaklanan hiç bir hak ve alacağının kendisine ödenmediğini, müvekkilinin bu hususta Bursa Çalışma Bölge Müdürlüğüne şikayette bulunduğunu, davalı işyerinde asgari geçim indirimi, yol, yemek ve yılda 4 kez bir aylık ücret tutarında ikramiye uygulaması bulunduğunu, müvekkilinin 1.416,00 TL ücret aldığını, müvekkilinin 15/05/2012 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeni ile sağ bacak iç melol kırığı ve fibula kırığı meydana geldiğini, buna rağmen sürekli değişik departmanlarda yeri değiştirilerek ayakta çalışmak zorunda bırakıldığını, davalı firmanın müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, kötüniyet tazminatı, mobbing nedeni ile manevi tazminat, ikramiye (erzak) alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi iddia ettiği eylemlerin mobbingin unsurlarını da taşımadığını, davacının iş kazası geçirmesinin ardından gerekli tıbbi müdahalenin derhal yapıldığını, uzman bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlandığını, kaza sonrası işyerinde çalışmaya devam eden davacının geçici iş göremezlik ödeneği ile ücretlerini tahsil etmiş olması nedeni ile herhangi bir kaybının da bulunmadığını, davacı kendisine sağlanan tüm bu imkanlarla tedavisini sürdürmekte iken küçük çocuğunun olması ve çocuğuna bakmakta zorlanması nedeni ile ...'a eşinin ailesinin yanına gideceğini belirttiğini, işyeri yetkililerinin bu durumun sağlığı için uygun olmadığını, doktordan izin alması gerektiğini belirttiklerini, ancak davacının tedavisini yarım bırakarak ...'a gittiğini, ...'da gittiği hastanede durumunu iş kazası olarak değil de hastalık olarak belirtmesi nedeni ile iş göremezlik ödeneğinin geciktiğini, iş kazasından bu yana tüm sağlık giderlerinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davacının mobbing iddiası üzerine hangi tarihlerde kimler tarafından yapıldığının açıklanmasının istendiğini, davacı herhangi bir açıklama yapmadığı gibi asılsız iddialarına devam ettiğini, bu nedenle iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, çalışma süresi taraflar arasında ihtilafsız olup, davacının 22/03/2004 - 25/06/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davacı, en son brüt 1.416,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, dosyaya sunulan ücret bordrolarında davacının ücretinin aylık brüt 1.352,25 TL olarak belirtildiği, tüm tanıklar ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, elden ödeme yapılmadığını beyan ettiği, buna göre bordrolardaki ücrete itibar edilmiş, davacının 1.352,25 TL brüt ücret karşılığı çalıştığı, davacı iş akdinin davalı işveren tarafından geçirdiği iş kazası sebebi ile haksız ve tazminatsız olarak sona erdirildiğini iddia ettiği, davalı ise davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, mobbing iddiası ile ilgili açıklama yapmayarak asılsız iddialarını sürdürmesi nedeni ile iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunduğu, davacı tanıkları, davacının görev yerinin sık sık değiştirildiği ve sağlık durumuna uygun olmayan işler verildiğine ilişkin iddiasını doğrular mahiyette beyanda bulunmuşlar, üretim müdürü olan davalı tanığı da davacının sabit bir işte görevlendirilemediğini belirttiği, davacı 19/06/2014 tarihli ihtarname ile sağlık koşullarına uymayan kısım ve bölümlerde çalıştırıldığını, raportör olarak çalışmasına devam etmesi gerektiğini, sözlü olarak çalışmasının istendiği taşlama bölümünün sağlık koşullarına uymaması nedeni ile bu görevlendirmeyi kabul etmediğini işverene bildirmiş, bunun üzerine tanık beyanlarına göre davalı işverenin davacının görev yerini değiştirmediği, ancak mobbingin kimler tarafından ne şekilde yapıldığını yazılı olarak açıklamasını istendiğinin anlaşıldığı, davalının, davacının yazılı bir açıklamada bulunmayarak asılsız ithamlarına devam ettiğini savunmuş ise de Bölge Çalışma Müdürlüğü’nden celbedilen belgeler arasında davacının aynı tarihli açıklama dilekçesinin yer aldığı görüldüğü, iş akdinin tazminata hak kazanmayacak şekilde feshedildiğinin ispatı davalı işveren üzerinde olup, davalı tarafça haklı fesih ispat edilememiş, işyerinde davacının geçirdiği kaza sonrası sık sık görev yerinin değiştirildiği, sabit bir işte çalıştırılmadığı belirlenmiş, ancak davacıya iş kazası sebebi ile mobbing uygulanmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanısına varıldığı, işveren tarafından fesih hakkının kötüye kullanıldığına ilişkin iddia davacı tarafça kanıtlanmadığından kötü niyet tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, davacı ikramiye alacağı talep etmiş, daha sonra bu alacağın çalıştığı son aya ilişkin erzak yardımı olduğunu açıkladığı, davalı işyerinde aylık 100,00 TL erzak yardımı verildiği tanık beyanlarından anlaşıldığı, erzak yardımının verildiğinin ispatı yazılı koşula bağlı olup, dosyada anılan mahiyette bir belge bulunmadığı, davacı 15/05/2014 günü Soma'da meydana gelen kaza sebebi ile çalışılmadığını, çalışanların bu tarihte 1 gün yıllık izinli sayıldıklarını, bu durumu kabul etmediğini, izin ücretinin ödenmesini talep ettiği, davalının konuya ilişkin şirket içi yazışmalar sunulduğu, ancak davacının yıllık izin kullanmayı kabul ettiğine ilişkin bir belge bulunmadığı görüldüğü, açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabul edildiği gerekçesi ile kötüniyet tazminatı ve mobbing nedenine dayanan manevi tazminat haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, mobbinge dayalı manevi tazminat talebi bakımından;
Dava dilekçesinde davacının 15/05/2012 tarihinde iş kazası geçirdiği, sağ bacağından yaralandığı, yüksek oranda işgörmezlik durumuna geldiği ama değişik departtmanlarda değişik görevlerde sürekli çalıştığı, işi değiştirilerek, maluliyeti nedeni ile ayakta sürekli durarak çalışmasının sakıncalı olmasına rağmen ayakta çalışmaya zorlandığı, bu nedenle bacağının sürekli ağrıdığı, psikolojik baskı ve sürekli iş değişiklikleri ile baskı, mobbing uygulandığı, bundaki amacın, davacının performansına etki ederek haklı nedenle iş aktini sonlandırmak olduğu ileri sürülmüştür.
Davacı vekili ihtarında, iş kazasından sonra defalarca davacının sağlığına uymayan bölümlerde ve işlerde çalıştırıldığı, bu durum davacının iyileşmesine zarar verdiği, eşit davranma, mobbing, eziyet, ayrımcılık hakkındaki mevzuat hükümlerine aykırı ve suç oluşturan fiiller olduğu, davacının yeni verildiği rötuş taşlama bölümünün davacının sağlık koşullarına uymadığı, bu nedenle bu çalışmayı kabul etmedikleri, yazılı bildirim de yapmadığından raportör olarak çalışmaya devm etmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı davacıya yönelik yazısında, önlem almak amacı ile mobbingin kimler tarafından ne şekilde, hangi tarihlerde yapıldığının bildirilmesini istediklerini belirtmiştir.
Davacının cevabı yazısı İşkur belgeleri araısnda gelmiştir.
Davalının 26/06/2014 tarihli fesih ihtarında davacının mobbing hakkındaki cevabi yazısında belirttiği hususların gerçek dışı olduğu, davalının, davacıya iş kazasından sonra pek çok şekillerde bir çok maddi ve manevi yardımda bulunduğu, iş kazasından sonra davacıyı fiziksel ve ruhsal olarak rencide etmeden ve davacıyı işsiz bırakmamak için davacının, davalının ihtiyacı olmayan operasyonlarda çalıştırıldığı ve davacının bilgisayar bilmemesine rağmen raportör yardımcısı olarak çalıştırıldığı yönünde ve sair bir çok açıklamalardan sonra, davacının asılsız suçlamaları nedeni ile iş aktinin feshedildiği belirtilmiştir.
Davacının fesih tarihinden sonra İşkur’a şikayette bulunduğu, İşkur’un konunun idari yoldan çözülemediğini ve yargı yolu ile çözülmesini bildirdiği dosyadan anlaşılmaktadır. Davalı işveren vekilinin İşkur tutanağına geçen beyanına göre davacının işyerinde diğer işçilere davalıyı dava ettiğini söylediği, diğer işçileri kışkırtan davranışları olduğu, işten çıkartılmak için davacının kışkırtıcı davranışlar yaptığı, mobbing hakkında davacının açıklamalarının gerçek dışı olduğu, bu nedenler ile işten çıkarıldığını belirttiği görülmektedir.
Bursa İş Mahkemesi’nin 2014/ 328 Esas sayılı dosyasında iş kazasından kaynaklı tazminat davasının görüldüğü, dava tarihinin fesihten önce olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve tüm tanıkların beyanları birlikte değerlendirildiğinde ve özellikle davalı tanığı H.Ş.ün ifadesi de göz önüne alındığında davacı lehine makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmasına rağmen bu talebin reddi hatalıdır.
Davacı lehine mobbinge dayalı makul miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir.
3-Hizmet süresi bakımından;
İş kazası sonucunda davacının işverene verdiği dilekçedeki beyanına göre 200 gün sürekli raporlu olduğunu ifade ettiği görülmektedir. Tanık beyanlarından davacının 5-6 ay gibi bir süreyi doktor raporlu geçirmiş olabileceği anlaşılmaktadır.
Hesaba esas hizmet süresinde bu raporlu günler değerlendirilmemiştir.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, davacının doktor raporu nedeniyle çalışamadığı günlere ilişkin belgeleri taraflardan, hastanelerden ve SGK’ndan sorarak celbedip, bu doktor raporlu / istirahatli çalışılmayan sürenin tek seferde veya ardışık roparlarla ihbar önelini altı hafta aşan sürenin tespiti halinde, aşan sürenin kıdem tazminatına esas sürede dikkate alınmaması gerekir.
Hizmet süresinde oluşacak değişikliğin tüm işçilik alacaklarına etkisi de gözden kaçırılmamalıdır.
F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/10/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/12353 E. , 2019/18877 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat