9. Hukuk Dairesi 2015/23973 E. , 2019/18685 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/23973 E. , 2019/18685 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10/04/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ...geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 01.05.2010-08.08.2013 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, yurtdışı seferler dahil bir çok sefer yaptığını, maaşının asgari ücret + 700 EURO şeklinde tarafların anlaştıklarını, davalının davacıya vaat ettiği asgari ücreti 1 ay dahi ödemediğini, davacıya sadece harcırah olarak 700 EURO ödendiğini ve başkaca maaş vs. ödenmediğini bir sefer dönüşü işyeri yetkililerine ödeme konusunu ilettiğini ve davacıya gidip dinlenmesi söylendiğini ve ardından işten çıkarıldığı haberi geldiğini, davacının anlaşma gereği Mart, Eylül ayları arasında ayda 300,00-500,00 TL. arasında değişen mazot oranı anlaşması ücretini düzenli aldığını, ekspres seferler için 100-200 EURO arasında prim aldığını, davalı işyerinde 67 sefer yapmış olduğunu ve seferlerinin yarısının ekspres sefer olduğunu, Hollanda, Almanya, İngiltere ülkelerine seferler yaptığını, resmi dini tatillerde davalının davacıya ekstra ücret ödemediğini, Türkiye'deki dinlenme süresi kullandırılmayarak çalıştırıldığını, 1 haftada 6 gün ve günde 9 saat çalıştığını, normal çalışma saatleri dışındaki ücretlerinin ödenmediğini, vize başvurusu süresini beklemesi davalı tarafından izin olarak sayıldığını, sigorta priminin aldığı ücret üzerinden ödenmediğini ve asgari ücret üzerinden ödendiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın belirsiz alacak davası olarak görülemeyeceğini, zamanaşımı itirazında bulunduğunu ve davacının işyerinde yazılı olarak imzalanan tır şoförlerine mahsus hizmet sözleşmesine göre çalıştığını ve sözleşmenin 3. maddesine göre şoföre ödenecek ücretin gidilen ülkelere göre değişken olmak üzere sefer başı harcırah olarak belirlendiği, ödenecek harcırah dışında fazla çalışma adı altında herhangi bir ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırılmış olduğunu ve sigorta kaydının asgari ücret üzerinden yapılacağını, asgari ücretin ödenecek harcıraha dahil olduğunu, şoförlerin davalının aldığı vize ile çalıştıklarını ve bir şoförün buna göre yurt dışında bulunabileceği sürenin en fazla 6 ay olduğunu, sefer süresinin 14-17 gün arasında olduğunu belirttiği ve davacının davalı işyerinde 01.05.2010-03.09.2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş aktinin 14.08.2013- 16.08.2013 tarihlerindeki devamsızlığı sebebi ile davalının 16.08.2013 tarihinde gönderdiği ihtarnamesine cevap alınamaması üzerine haklı olarak feshedildiğini, davacının harcırah esası ile çalışmak üzere istihdam edildiğini, davalının ayrıca asgari ücret uygulaması olmadığını, kıdem ve ihbar tazminatı ile maaş alacağı talebinin reddi gerektiğini, davacı ile davalı arasında imzalı mazot oranı anlaşması olmadığını, işin niteliği sebebi ile ücretlendirmenin parça başı iş niteliğinde olduğunu, sözleşme ile davacıya fazla mesai, bayram çalışması v.s. ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme ile düzenlenmesine karşın sefere denk gelen bayram genel tatil ücretlerinin ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve kullanmadığı yıllık izinlerin ücretini aldığını, davacının tazminata esas ücretinin son bir yıl içinde yaptığı sefer sayısının bölünmesi ile bulunacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak ispat yükü kendisinde olan davalı işverenin iş aktinin haklı sebeple feshedildiğini ispat edemediği, nitekim davacının sigortalı hizmet cetvelinde son çalışmasının 14.08.2013 olarak gösterilmiş olduğu, davacının davalı işyerinde 14.08.2013 tarihinden sonra çalışması olmadığı, ancak davalı tarafça 15.08.2013 ve 16.08.2013 tarihleri için de işyeri çalışanları tarafından düzenlenen tutanaklara dayanarak devamsızlık iddiası ile 14.08.2013'te sigorta çıkışı yapılan davacının işe dönmesi için 16.08.2013 tarihli noter ihtarnamesi gönderildiği ve cevap dilekçesinde de davacının iş aktinin 03.09.2013 tarihinde sona erdiğini belirttiği, bu durumun davalının çeliştiğini gösterdiğinden davalının davacının iş aktinin haklı sebeple feshedildiği savunmasına itibar edilmediği, davacının iş aktinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacak şekilde sona erdiği kabul edildiği, davacı taraf davacının aylık ücretinin asgari ücret + gidilecek ülkeye göre belirlenen harcırah olduğunu iddia etmekte, davalı tarafın ise davacının ücretinin imzalı sözleşmeye göre sefer başı harcırah olarak kararlaştırıldığını ve davacıya bunun dışında ücret ödenmeyeceğini belirtildiğini savunduğu, dinlenen davacı tanığı davalı ile asgari ücret maaş verileceği konusunda anlaşma yapıldığını ancak davalının asgari ücret maaşı hiç ödemediğini hatta banka kartı çıkarıldığını ancak kendilerine verilmediğini beyan ettiği, davalı işverenin davacı işçiye ücreti konusunda bilgilendirme yapması, en azından 1ş Kanunu 37.maddesinde belirtilen ücret pusulasını vermesi gerektiği, bu takdirde ki davacının alacağının miktarını tespit edip dava açabileceği, dosyada davacının ücretinin sefer harcırahı olduğunu belirten davalı vekili davacının sefer harcırahının miktarı hususunda, davacının hangi ülkelere gidip ne kadar miktar sefer harcırahı aldığı ve davacının sefer yaptığı ülkelere göre davacıya davalı tarafça ödenen sefer harcırahı miktarının ne olduğu konusunda beyanda bulunmadığı davacının tazminata esas ücretinin son bir yıl içinde yaptığı sefer sayısının bölünmesi ile bulunacağını belirttiği, dosyaya sunulu belgelerde de bu konuda bilgi olmadığı görüldüğü, ücret alacağının ispat yükü davalı tarafa ait olduğu, davalı taraf hem davacının yalnızca harcırah karşılığı çalıştığını, ayrıca maaş ödenmeyeceğinin kararlaştırılmış olduğunu savunduğu ve hem hangi ülkeye ne kadar miktar harcırahla gidildiği konusunda somut bir bilgi ve belge sunmadığı, davacının sigortalı hizmet cetvelinde sigortaya bildirilen ücretinin taraflar arasında kararlaştırılan harcırah ücretinin altında olduğu kuşkusuz olduğu, davalı şu halde davacının ücretini sigortaya gerçek aldığı ücret gibi, harcırah miktarına uygun olarak bildirmediği, bu durum hem davacı hem de SGK aleyhine olduğu, sözkonusu sözleşmede sigorta kaydının asgari ücret üzerinden yapılacağı hususu belirtildiği ve asgari ücretin harcıraha dahil olduğu konusunda tarafların anlaştıkları belirtilmiş olup ki bu durum yasaya da aykırı olduğu, davacının aylık ücretinin asgari ücret dahil harcırah olarak kabulü halinde davalının davacının ücret alacağını eksik ödediği anlaşıldığı, bu sebeple bilirkişi tarafından hesap edilen davacının çalıştığı 3 yıl 3 ay 7 günlük süre için davalı tarafın davacının ücretini eksik ödediğinin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25/1. maddesinde yer alan “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz”. hükmüne göre davacı dava dilekçesinde belirttiği maddi vakıalar kendisini bağlayacağından hakim maddi vakıanın dışına çıkmamalıdır. Keza aynı Kanun’un 26/1. maddeside “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Bu ilke gereği hâkimin talep edilenin dışında, farklı bir şeye karar veremez. Talep edilenden farklı bir şeye karar verememe, dilekçenin talep sonucu kısmı ile verilen hükmün sonuç kısmının karşılaştırılması suretiyle tespit edilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı asgari ücret+700 EURO harcırah karşılığında çalıştığını, ancak işe başladığı tarihten itibaren asgari ücretlerin ödenmediğini iddia ederek ödenmeyen bu kısımdan kaynaklı ücret alacağını talep etmiştir. Davalı işveren ise davacının sadece sefer başına prim alarak çalıştığını savunmuştur.
Dosya içeriğindeki taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacının ücreti, “şoförün gerçekleştirmiş olduğu sefer başına verilen harcırah esası ücret ödenecektir.” şeklinde düzenlenmiş, davacı tanığı da kendilerine asgari ücret ve harcırah verileceğinin söylenmesine karşın çalıştıkları sürece sadece sefer başına prim aldıklarını, davalı tanığı ise işyerinde sabit maaş verilmeden harcırah karşılığı çalışıldığını beyan etmiştir. Mevcut bu delil durumuna göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının harcırahın yanında asgari ücret ödendiğini ispatlayamadığı kabul edilip aylık ücretini yapılan sefer sayısı ile alınan bu harcıraha göre hesaplanmıştır.
Bu durumda davacının ücret alacağı talebinin dayanağı olan harcırah ile birlikte aldığı asgari ücretin ödenmediğine ilişkin iddiası ispatlanamamıştır. Dolayısıyla asgari ücretin ödenmemesinden kaynaklı eksik bir ödeme olamayacağından ücret alacağının hesaplanması dosya içeriğine göre yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemenin maddi vakıa ile bağlılık kuralına aykırı olarak hesaplanan ücret alacağını yerinde olmayan gerekçeler ile hüküm altına alması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön