9. Hukuk Dairesi 2016/7948 E. , 2019/17778 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalıya ait kuaför işyerinde 01.03.2005-05.09.2012 tarihleri arasında ağdacı ve kaş almacı olarak çalıştığını, evli ve iki çocuk annesi olması nedeniyle işveren ile olan anlaşmasına göre mesai saatlerinin hafta içi beş gün 9-19 saatlerinde olduğunu, aylık 2.500 TL ücretin 1.100 TL’ sinin banka hesabına ve kalan kısmının da elden ödendiğini, yaptığı anlaşmaya rağmen işyerinden haftada ortalama iki gün saat 20.30’da çıkabildiğini, müvekkili davacının 12.08.2011 ’de doğum yaptığını ve talebine rağmen işverenin süt izinlerini kullandırmadığını, dini bayramlarda iki gün dışındaki tüm genel tatillerde çalıştığını, yılda bir hafta (beş işgünü) izin kullandırıldığını, asgari geçim indirimlerinin hiç ödenmediğini, Ağustos 2012’ye ait 1.400 TL ve Eylül 2012’ye ait beş günlük ücretin tamamının ödenmediğini, doğum izni ertesinde işbaşı yapan müvekkili davacıya haftada 6 gün çalışacağının ve aylık ücretinin de 2.000 TL’ye düşürüleceğinin söylendiğini, müvekkilinin bu şartları kabul etmediği halde son altı ayda ücretinin eksik ödendiğini ve son olarak işveren vekilinin ‘’ 2.000 TL ücreti ve 6 gün çalışmayı kabul ediyorsan çalış, yoksa çek git’’ denilerek iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları, ödenmeyen ve eksik ödendiğini iddia ettiği ücret alacağının, yıllık izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 2005’den itibaren kesintisiz çalışma iddiasının maddi duruma uygun olmadığını, hizmetinin 2009’da kendi ayrılışı suretiyle kesintiye uğradığını, davacının doğumundan sonraki dönemde İş Kanunu’nun 22. Maddesi kapsamında karşılıklı anlaşma ile ücret ile mesai saatleri konusunda değişikliğe gidildiğini, değişikliğin tek taraflı işverence gerçekleştirildiği kabul edilse bile, davacının 07.09.2012 tarihli feshinin değişiklikten itibaren İş Kanunu’nun 26. maddesindeki hak düşürücü süresinde olmadığını, bu nedenle davacının 12.09.2012 tarihli ihtarname ile işe davet edilmesine rağmen mazeretsiz devamsızlığını sürdürmesi nedeniyle iş sözleşmesinin 21.09.2012 tarihinde İş Kanunu’nun 25/II- g maddesi uyarınca haklı feshedildiğini, davacının aylık ücretinin net 1.100 TL olup tamamının banka hesabına ödendiğini, Eylül 2012 dönem ücretinin ve tüm dönemde asgari geçim indirimlerinin davacının banka hesabına yatırıldığını, davacının iddia gibi 20.30’a kadar ya da başkaca bir şekilde fazla mesaisinin ve ayrıca genel tatil çalışmasının bulunmadığını, hak ettiği yıllık izinlerin eksiksiz kullandırıldığını, süt izni verilmemesi, eksik ücret ödenmesi vs tüm iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi dava dilekçesinde ortalama haftada iki gün 20:30’a kadar çalıştığını iddia etmiş buna göre fazla çalışma alacağı isteğinde bulunmuştur. Mahkemece tanık beyanlarını esas alan bilirkişi raporunda haftada üç gün 20:30’a kadar çalışıldığı kabulüne göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek istekle ilgili hüküm kurulmuştur.
Davacının dava dilekçesindeki talebine aykırı şekilde hesaplanan fazla çalışma ücretinin kabulü HMK 26. maddesinde öngörülen taleple bağlılık kuralına aykırı olup haftada iki gün için hesaplama yapılarak takdiri indirim hususu da düşünülmek suretiyle karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/10//2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/7948 E. , 2019/17778 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat