9. Hukuk Dairesi 2019/765 E. , 2019/13491 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 26/10/2011-18/01/2016 tarihleri arasında çalıştığını ve son olarak tedarik zinciri müdürü olarak görev yaptığını, hiçbir sebep olmadan ve çalışma koşul ve durumu değiştirilmeden holding bünyesinde aynı işverene ait ... Sağlık Hizmetleri ve Tic. A.Ş.’ye geçirildiğini daha sonra ...Yapı Taah. San. Ve Tic. A.Ş bordrosunda gösterildiğini ve tekrar holding bünyesinde bulunan aynı işverene ait davalı şirkete geçirildiğini, davacının kendisine araç tahsis edilmesini ve sigorta girişlerini söyleyince istemiyorsa istifa etmesinin söylendiğini ancak davacının kabul etmediğini, daha sonra işverenlik tarafından çağrılıp fesih yazısını imzalamazsa tazminatlarını alamayacağının bildirildiğini ve davacının iş akdinin hiçbir sebep olmadan aniden feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğinin tespiti ve davacının işe iadesi, işe iade kararı kesinleşinceye kadar boşta geçecek süre için 4 aylık ücretin ve diğer haklarının ödenmesi, işe iade kararına davalı tarafından uyulmaması halinde 8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatının belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirketteki görevine devam ederken kendi isteği ile işten ayrılma talebini şirkete bildirdiğini ancak emeğinin zayi olmaması talebini de ileterek işten çıkış sürecinin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmesini talep ettiğini, bu sebepten davacının tüm hak ve alacaklarının ödenmesi ile birlikte iş akdinin sona erdirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince davacı iş yerinde süregelen eşitsiz uygulamalar nedeni ile işverenlikle görüştüğünü araç tahsis yönetmeliği uyarınca kendisine araç tahsisi yapılmasını talep ettiği gibi yol yardımı da yapılmadığını ve işyerinde yaşadığı sıkıntıları ilettiğini ancak durumun düzeltilmeyeceği söylenerek beğenmiyor ise istifa etmesi önerisinde bulunulduğunu, fesih bildirimini imzaladığı takdirde tazminatlarını alamayacağı ve işsizlik sigortasından yararlanamayacağı yönünde baskı yapıldığını iddia etmiş olup tanık beyanları ve dosyaya sunulu araç tahsis yönetmeliği uyarınca müdür unvanına ek imkan olarak araç tahsis düzenlemesi bulunduğu gözetildiğinde iddianın doğrulandığı, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğine dair davalı savunmasını kanıtlayacak delil bulunmadığı gibi işyerinde beş yıla yakın hizmeti bulunan davacının yaptığı iş ve unvanı gözetildiğinde yasal hakları dışında makul bir yarar temin etmeksizin işinden ayrılması beklenemeyeceğinden taraflar arasında imzalanan metnin geçerli bir ikale olarak da değerlendirilemeyeceği dolayısıyla akdin feshinin davalı işveren tarafından gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının iş sözleşmesinin kendi isteği üzerine sona erdirildiğini, bu istek doğrultusunda davacının müvekkili şirkette çalıştığı döneme ilişkin tüm hak ve alacakları kendisine ödenmek suretiyle, dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına uygun bir biçimde kanunun açıkça aramış olduğu yazılılık koşunluna uygun olarak yazılı bildirimle iş akdinin feshedildiğini, yerel mahkemece dinlenen davacı tanıkları S.M.O.Y. ve M.G.in müvekkili şirket aleyhine ikame etmiş oldukları derdest davası bulunduğunu, bu sebeple bu tanıkların objektif olmasının düşünülemeyeceğini, tanıkla itibar edilmesinin de mümkün olmadığını, yerel Mahkemece bu hususun dikkate alınmadan tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, 18.01.2016 tarihli belgede, davalı vekilinin iddia ettiği şekilde ikale olarak kabul edilebilirliğine yönelik yapılan incelemede belge metninde davacıya hak edilmiş ücret, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, özel sağlık sigortası ödemeleri yapıldığı, anılan belgenin ikale olarak kabul edilerek ikale ile iş sözleşmesinin feshedildiği sonucuna ulaşabilmesi için yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince hizmet süresi nazara alındığında ek yarar olarak davacıya en az 4 aylık ücreti tutarında ödeme yapılması gerektiği, işveren tarafından makul yarar anlamında en az sözü edilen miktarda herhangi bir ödeme yapılmadığından makul yarar koşulu gerçekleşmediği, buna göre söz konusu belgeyi işverenin teklifi ile oluşturulan ikale sözleşmesi olarak nitelemenin mümkün olmadığı, bu çerçevede davaya konu feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Taraflar arasındaki iş ilişkinin ikale (bozma sözleşmesi) yoluyla sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur.
Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi mümkündür. Sözleşmenin, doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır.
İş Kanunu'nda bu fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklama (icap), ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur.
Bozma sözleşmesinde icapta, iş ilişkisi karşı tarafın uygun irade beyanı ile anlaşmak suretiyle sona erdirmeye yönelmiştir. Bu sebeple, ikale sözleşmesi akdetmeye yönelik icap, fesih olarak değerlendirilip, feshe tahvil edilemez.
Borçlar Kanunu'nun 23-31 maddeleri arasında düzenlenmiş olan irade fesadı hallerinin, bozma sözleşmeleri yönünden titizlikle ele alınması gerekir. Bir işçinin bozma sözleşmesi yapma konusundaki icap veya kabulde bulunmasının ardından işveren feshi haline özgü iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak istemesi ve yasa gereği en çok bir ay içinde işe iade davası açması hayatın olağan akışına uygun düşmez.
İş ilişkisi taraflardan her birinin bozucu yenilik doğuran bir beyanla sona erdirmeleri mümkün olduğu halde, bu yola gitmeyerek karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirmelerinin nedenleri üzerinde de durmak gerekir. Her şeyden önce bozma sözleşmesi yapma konusunda icapta bulunanın makul bir yararının olması gerekir. İş ilişkisinin bozma anlaşması yoluyla sona erdirildiğine dair örnekler 1475 sayılı İş Kanunu ve öncesinde hemen hemen uygulamaya hiç yansımadığı halde, iş güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesinin ardından özellikle 4857 sayılı İş Kanunu sonrasında giderek yaygın bir hal almıştır. Bu noktada, işveren feshinin karşılıklı anlaşma yoluyla fesih gibi gösterilmesi suretiyle iş güvencesi hükümlerinin bertaraf edilmesi şüphesi ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla irade fesadı denetimi dışında, tarafların bozma sözleşmesi yapması konusunda makul yararının olup olmadığının da irdelenmesi gerekir. Makul yarar ölçütü, bozma sözleşmesi yapma konusundaki icabın işçiden gelmesi ile işverenden gelmesi ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak ele alınmalıdır. Dairemizin 2008 yılı kararları bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 21.4.2008 gün 2007/31287 E, 2008/9600 K).
Bozma sözleşmesi yoluyla iş sözleşmesi sona eren işçi, iş güvencesinden yoksun kaldığı gibi, kural olarak feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanamayacaktır. Yine 4447 sayılı Yasa kapsamında işsizlik sigortasından da yararlanamayacaktır. Bütün bu hususlar, iş hukukunda hâkim olan ibranamenin dar yorumu ilkesi gibi, hatta daha da ötesinde, ikale sözleşmesinin geçerliliği noktasında işçi lehine değerlendirmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Tarafların bozma sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmaları da mümkündür. Bozma sözleşmesinin geçerliliği konusunda bütün bu hususlar dikkate alınarak değerlendirmeye gidilmelidir.
Dosya içeriğine göre; davacının iş akdinin 18.01.2016 tarihli yazıyla; 'MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. ile 26.10.2011 tarihli iş sözleşmesine dayalı olarak görev yapmakta iken Holding Yönetimine ilettiğiniz çalışmaya devam etmeme ve işsizlik sigortasından yararlanma amacı ile işten çıkış sürecinizin işveren tarafından gerçekleştirilmesi talebiniz değerlendirilmiş olup tarafınıza işverenliğimizin iyi niyeti çerçevesinde kıdem ve ihbar tazminatınızın, kullanılmayan yıllık izin (20,5 gün) alacağınızın ve Ocak ayındaki 18 günlük çalışma ücretinizin hesaplanarak ödenmesine ve iş akdinizin 18.01.2016 itibarı ile feshedilmesine karar verilmiştir.' gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı ... davalı işveren tarafından imzalanan 18.01.2016 tarihli belge ile, davacı işçiye 17.310 TL. kıdem tazminatı ve 14.933 TL ihbar tazminatının ödeneceği kararlaştırılmış ve davacının çalışmaya devam etmeme ve işsizlik sigortasından yararlanma amacı ile işten çıkış sürecinin işveren tarafından gerçekleştirilmesi talebinde bulunduğunun yazıldığı görülmektedir. Davalı işyerinde, tedarik zinciri proje yönetmeni olarak çalışan davacının eğitim ve konum olarak atmış olduğu imzanın sonuçlarını bilebilecek yeterlilikte olduğu anlaşılmakta olup yukarıda bahsi geçen belgede sözleşmenin sonlandırılması talebinin çalışandan geldiğinin açıkça yazıldığı, davacının da bu metnin altını imzaladığı görülmektedir. Bir yönüyle davacının talebi ikaleye icap niteliğinde olup taraflar arasında ayrıca özel bir ikale sözleşmesi düzenlenmemişse de yukarıda açıklandığı üzere kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek fesih talep eden işçi işe iade davası açamaz. Davacının, davalının “İşçiden gelen teklif sonrası imzalanan belgeyle iş akdinin sona erdirildiği” savunması karşısında 18.01.2016 belgenin irade fesadı altında baskıyla imzalatıldığı iddiasını ileri sürdüğü ancak bu iddiasını da ispatlayamadığı, dinlenen tanıkların sözleşme imzalanırken davacının yanında bulunmadığı ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, dolayısıyla davacıya doğrudan zorlama ve baskı yapıldığını kanıtlayamadığı sabittir. Açıklanan delil durumuna göre 18.01.2016 tarihli belgeye değer verilerek davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL. karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL. karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 200,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
7-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine,
Kesin olarak 17.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/765 E. , 2019/13491 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat