9. Hukuk Dairesi 2016/1915 E. , 2019/11960 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/1915 E. , 2019/11960 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 23.02.2011 tarihinden iş sözleşmesinin geçersiz ve haksız olarak sona erdirildiği 02.04.2014 tarihine kadar davalı işverenlikte 'Kalite Kontrol Sorumlusu' olarak çalıştığını, davacının 02.04.2014 sabahı işe gittiğinde güvenlik tarafından durdurularak kart basmaması ve insan kaynaklarıyla görüşmesi gerektiğinin söylendiğini, fesih nedeni açıklanmadan ve yazılı bir fesih bildirimi yapılmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini, 2014 yılı Şubat ayında davalı işverenlik davacının iş yükünü iki kişinin dahi yapamayacağı oranda arttırdığını, davacının artan iş yükü karşısında bu şartlarda çalışmak istemediğini, işten ayrılmak istediğini Kalite Müdürüne bildirdiğini, kalite müdürünün maaşının 1.300 TL.'den 1.800 TL.'ye çıkarılacağını söyleyerek davacıyı çalışmaya ikna ettiğini, ancak davalı işverenlik kalite müdürünün bu taahhüdünü uygulamaya geçirmediğini, yalnızca 100 TL. zam yapabileceğini bildirdiğini, sendikal örgütlenme başladıktan sonra davacının çalışmasına devam ettiği gören davalı işverenliğin bunun üzerine davacıdan 3 gün içinde 6 kez savunmasının istendiğini, davacının yapmış olduğu işinde işlevsiz hale getirilmesinin amaçlandığını, bu süreçte kalite müdürünün davacının telefonlarına çıkmadığını, diğer çalışanları aracı kullanmak suretiyle davacıdan iş istediğini, alınan savunmaların fesih için bahane üretmeye yönelik olduğunu, davalı işverenliğin davacıya yazılı fesih bildiriminde bulunmadığını, davacının arkadaşları ile birlikte işyerinde ... İş Sendikasının yetki alabilmesi için sendikal faaliyete başladıklarını, bu amaçla davacının 28.03.2014 tarihinde sendikaya üye olduğunu, davacı ve arkadaşlarının sendikal çalışmalarından sonra işyerinde yeterli üye yapmayı başardığını ve 03.03.2014 tarihinde yetki başvurusunda bulunduğunu, T.C. ... ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 07.03.2014 tarihinde ... Sendikası'nın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile olumlu yetki tespitinde bulunduğunu, davalı işverenlik sendikal faaliyeti ve toplu iş sözleşmesi düzenini işlevsiz hale getirme amacıyla yetkisiz mahkeme olan ... 15.İş Mahkemesi'nin 2014/425 Esas sayılı dosyası ile sendikanın olumlu yetki tespitime karşı dava açtığını, davalı işverenlik sendikanın yetki tespitine itirazda bulunmakla kalmadığını, sendikal örgütlenmeyi işlevsiz hale getirmek için davacının sendikaya üye olmasından sadece 1 hafta sonra sendikal faaliyette öncülük eden 7 arkadaşı ile birlikte iş sözleşmesini feshettiğini, 7 işçinin sendikaya üye olmalarından hemen sonra iş sözleşmelerinin feshedildiğini, davalı işverenlik sendikal faaliyette öncülük eden işçilerin iş sözleşmelerini feshederek sendika üyesinin diğer çalışanlara gözdağı vermeyi amaçladığını ve fabrika müdürü işçileri tek tek toplantı odasına çağırarak sendikadan istifaya zorladığını, istifa etmeyenlerin işten çıkarılacağı tehdidinde bulunduğunu, davalı işveren davacının üyesi olduğu ... Sendikasının tasfiye etmek için işyerini kapatma tehdidinde bulunduğunu, davalı işverenliğin sendikal faaliyete karşı bu tutumu nedeni ile davalı işverenliğin Yönetim Kurulu üyeleri hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına 2014/11156 Soruşturma numaralı TCK 117 ve 118 maddeleri kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunu, tüm bu yaşananların davalı işverenliğin davacının iş akdinin feshini sendikaya üye olmasından kaynaklandığını ortaya koyduğunu, davacının fesih tarihindeki aylık brüt ücretinin 1.884,68 TL. olduğunu, davacıya her yıl Ramazan ve Kurban bayramlarından toplam 240 TL. bayram yardımı yapıldığını ve yılda 4 yarım maaş ikramiye verildiğini, davalı işyerinde servis uygulaması bulunduğunu, ayrıca bir öğün yemek verildiğini, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilen davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sendikal tazminat alacaklarını istemiştir.
B) Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, feshin gerçek nedeninin davacı tarafın sendikal faaliyette bulunmasının olmadığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı Yasa’nın 25.maddesi gereği haklı nedenle feshedildiğini, davacının 27.03.2014 tarihinde İnsan Kaynakları departmanı ile maaş artışı hususunda görüşme yaptığını, görüşme sonrasında zam talebinin olumsuz değerlendirilmesi neticesinde, davacının davranışlarının tamamiyle menfi yönde değiştiğini ve iş göremez hale geldiğini, 28.03.2014 tarihinden itibaren davacı hakkında davranışları ile ilgili 7 adet tutanak tutulduğunu, davacının eylemlerinin yazılı belgelerle sabit olup, tanık ifadeleri ile de doğrulanacağını, davacının zam talebinin haklı olarak olumsuz karşılandığı tarihten itibaren birçok kez yapmakla yükümlü olduğu görevlerini hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar edilmesi, işyeri düzen ve disiplinine uymaması, son olarak bağlı bulunan yöneticiye yazılı ve sözlü hakaret boyutuna varacak sözler sarf edilmesi sebebiyle tutulan tutanaklar sonucunda, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının iş akdinin feshinin kesinlikle sendikal nedene dayanmadığını, davacının sendika üyesi olduğunun davalı işveren tarafından bilinmediğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalıya ait işyerinde 23/02/2011 - 02/04/2014 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, davalı işverence ... ya verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesinde, sigortalının işten ayrılış tarihinin 02/04/2014, işten ayrılış nedenin (29) kodu ile “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih ” şeklinde gösterildiği, dinlenen tanık beyanları, davacıya ait işyeri özlük dosyası, ... sicil dosyası, bilirkişi raporu, dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ait işyerinde 23.02.2011 tarihinden itibaren 'Kalite Kontrol Sorumlusu' olarak çalışmakta iken, yapmakla yükümlü bulunduğu görevlerini birçok kez hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle, iş akdinin davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II/h maddesi gereğince feshedildiği, bu bağlamda, davacıya ait sendika üye kayıt fişinin incelenmesinden; davacının ... Sendikasına 28.03.2014 tarihinde başvuru yaptığı ve üyeliğinin aynı tarihte onaylandığı, bu doğrultuda dinlenen davacı ve davalı tanıkları, davacının iş akdinin feshi tarihinde işyerinde yetkili sendika olmadığını beyan etmekle birlikte, davacının sendikal faaliyetlerde bulunduğu yönünde her hangi bir beyanda bulunmadığı, ... Sendikasından gelen cevabi yazının incelenmesinden; davacının sendikaya 28.03.2014 tarihinde üye olduğunu gösterir belgenin sunulduğu, sendika ile davalı işyeri ile ilgili yetki başvurusunda bulunduğu, olumlu yanıt almasına karşın, işverenin yetkiye itiraz ettiği, söz konusu davanın devam ettiği, ayrıca davalı işyerinde çalışan sendikaya üye işçi sayısın 93 olduğunun bildirildiği, ayrıca, tüm dosya kapsamından, davacının sendikaya üye olduğu tarihten sonra yani 28.03.2014 tarihinden fesih tarihine kadar davacı hakkında davranışları ile ilgili ardı ardına çeşitli nedenlerle bir çok tutanak tutulduğu anlaşılmakla, bu tarihten sonra davacı üzerinde yoğun bir baskı oluşturulduğu, tüm bu tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda, davacının, davalı işverence iş akdinin sendikal nedenle fesih edildiği, feshin haklı nedene dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla da 4857 sayılı Yasa’nın 17. maddesi gereğince ihbar tazminatını ve aynı yasanın geçici 6. maddesi ile yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 14 .maddesi gereğince davacının kıdem tazminatını hak ettiği, ancak davacının tazminatlarının ödendiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, ayrıca feshin sendikal nedene dayandığı anlaşılmakla HMK 107. maddesine göre davanın belirsiz alacak davası olduğu, bu nedenle davacının alacağın miktarını tam olarak öğrendiği tarihte iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirttiği miktarı arttırabileceği, bu kısım yönünden de faiz başlangıcının özel düzenleme bulunmaması halinde dava tarihi olacağı anlaşılmakla dosyaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı istemi ile sendika tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Sendikal tazminat talebi bakımından;
Davacı kıdem ve ihbar tazminatlarının yanısıra sendikal tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkeme tarafından üst tarafta özetlenen gerekçe ile sendikal tazminat talebi kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamında uymamaktadır. Şöyle ki;
Davalı işyerinde sendikal faaliyet olup süreçte sendikal nedenle iş akti feshedilenler olmuş ve hatta sendikal nedenle feshe ilişkin bir kısım ilk derece mahkemesi kararları Dairemiz tarafından onanmıştır.
Somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde davacı işçinin fesih öncesi sendikal faaliyetlere katıldığı konusunda bir delil yoktur. Aksine işveren kalite kontrol sorumlusu davacı ile ilgili olarak 27/03/2014 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak 28/03/2014 tarihinde davacının savunmasını istemiştir. Davacı savunmasında bir takım olumsuz davranışları olduğunu ikrar etmiştir.
O tarihe kadar yani 29/03/2014 tarihinden öncesinde sendika üyesi olmayan davacı savunmasının alındığı gün sendikaya üye olmuştur.
Davalı işveren davacının iş aktini 27/03/2014 tarihinde meydana gelen davranışları nedeni ile 02/04/2014 tarihinde feshetmiştir.
Davacı fesihten çok sonra davalı şirket yetkililerinin sanık olarak yargılandığı sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçlaması ile yapılan ceza davasında tanık olarak verdiği 15/06/2015 tarihli Mahkeme ifadesinde “...Ben işçilerin tehditle veya zorlamayla sendikadan ayrılmaları yönünde sanıkların herhangi bir müdahaleleri olup olmadığını bilmiyorum. Bizzat görmedim. Sadece sendikalıların şirkete girmesine izin vermiyorlardı. Hatta bu konuda tazminat davası açılmıştı. Bildiğim kadarıyla sendika davayı kazanmıştı” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu ifadesinde sendika üyesi işçilerin sendikadan ayrılması yönünde tehdide tanık olmadığını belirtmiş, kendisi ile ilgili bir açıklamada da bulunmamıştır.
Tüm bu delillerin birlikte değerlendirilmasinde, davacı lehine kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de davacının iş aktinin sendikal nedenle feshedildiğinin kabulü hatalıdır. Davacının sendikal tazminat talebi reddedilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/05/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön