9. Hukuk Dairesi 2017/24967 E. , 2019/11707 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirket nezdinde 01/01/2006 tarihinde yazılı olmayan hizmet akdiyle aşçı olarak çalışmaya başladığını, davalı şirket tarafından şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından Üsküdar adresinde bulunan evinde istihdam edildiğini, davacının hizmet akdi davalı şirket arasında kurulmuş , sigorta primleri ve bildirgeleri SSK 'ya davalı şirket tarafından verildiğini ve ödendiğini ancak davacının , davalı şirketin yönetim kurulu başkanının evinde istihdam edildiğini davacının, davalı şirketle arasında kurulan hizmet akdi uyarınca 01/01/20006 tarihinden itibaren şirketin yönetim kurulu başkanı ... 'ın ... adresindeki evindeki aşçı olarak çalıştığını davacının iş akdinin 03/08/2012 tarihinde nedensiz olarak işverence sona erdirildiğini ancak kendisine her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu çalışma alacağı, fazla mesai alacağı, bayram ve genel tatil çalışma alacağı, asgari geçim indirimi ve bakiye ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının işe giriş tarihinin 01/01/2006 olarak belirtildiğini iş yeri ve SGK kayıtlarının 08/05/2007 tarihin de işe başladığını gösterdiğini, davacının buna göre 14 ay sigortasız çalıştığını beyan ettiğini yukarıda anlattığı muhasebe sistemine göre buna imkan olmadığını davacının iş akdinin 03/08/2012 tarihinde sebepsiz olarak fesih edildiğini belirttiğini mazeretsiz işe gelmediğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin ilk kararı Yargıtay 9. HD.'nin 15.09.2011 tarih ve 19802/32042 sayılı bozma ilamı ile özetle; “...Dosya içeriğine göre davalı şirket üzerinde işçi olarak gösterilmesine ve iş sözleşmesi de devamsızlık nedeni ile davalı şirket tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca feshedilceği ihtarname ile bildirilen davacı,davalı şirketin sahibine ait evde özel aşçı olarak çalıştırılmıştır.Evde davacı dışında ev hizmeti yapan kişiler vardır.Davacı ile şirket arasında iş sözleşmesi bulunmaktadır ve bu işverenin kabulündedir. Bu kabule rağmen davacının İş Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.”gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece özetle; Bozma ilamına uyalarak yapılan yargılama,SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının davalı işyerinde 08.05.2007-03.08.2012 tarihleri arasında 5 yıl 2 ay 26 gün süre ile çalışması olduğu,işyerinde, belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde, işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık, işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu para olarak tanımlanan kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için işçinin en az bir yıllık kıdeminin bulunması, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin belirsiz süreli olması ve hizmet sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandıracak sebeplerden biri sebebiyle sona ermesi gerektiği, iş aktinin haklı nedenlerle feshedildiğinin ispat külfetinin davalı üzerinde olduğu,davacının iş aktinin haksız nedenlerle feshedildiğinin iddia edildiği, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını işe gelmediğini iddia etttiği,davalı yanca davacının devamsızlık yaptığına dair tutanak ibraz edilemediği,davalı yanca iş aktinin kıdem ve ihbar tazminatını gerektirmeyecek şekilde feshedildiğini ispat edilemediğinden davacının bu alacaklarının reddine,davalı işverenin davacı işçinin yıllık ücretli izninin kullandırıldığını yada ücretinin ödendiğini davacı işçinin imzasını taşıyan yıllık ücretli izin defteri yada banka dekontu, para makbuzu yada her türlü yazılı delil ile ispatlamaya yükümlü olduğu, kullandırıldığı veya karşılığının ödendiğinin davalı tarafından yazılı delil ile ispat edilemediği anlaşıldığından davacının yıllık izin ücret talebinin kabulüne,davacının hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları, hafta tatili ve fazla mesai ücreti alacakları tanık beyanlarına göre hesaplandığından davacının bu sürelerde rapor, izin ve hastalık gibi nedenlerle çalışmadığı dönemler de olabileceği ve tanık beyanlarına göre hesaplama yapıldığından yerleşik Yargıtay kararları gereği hesaplanan bu alacaklardan %40 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak kabulüne,davacı 1.600 TL ücret alacağı olduğunu iddia ettiği,davalı yanca ücretin ödendiği yazılı belgelerle ispat edilemediğinden davacının bu talebinin kabulüne,her ne kadar davacının dava dilekçesinde ve ıslah ile arttırılan talep dilekçesinde asgari geçim indirimi ücretine dair talebi varsa da kısa karar oluşturulurken sehven bu konuda karar verilmediği anlaşılmakla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına bu konuda herhangi bir değişiklik yapılmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta mahkeme gerekçesinde de ifade edildiği üzere,davacının dava dilekçesinde ve ıslah ile arttırılan talep dilekçesinde asgari geçim indirimi ücretine dair talebi olduğu ve hüküm özeti (kısa karar) oluşturulurken sehven bu konuda karar verilmediği anlaşıldığından davacının hak ettiği asgari geçim indirim alacağı talebi hakkında mahkemece karar verilmemesi HMK.nın 297/2. maddesine aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/24967 E. , 2019/11707 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat