9. Hukuk Dairesi 2016/28472 E. , 2019/11622 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davacı avukatının duruşma talebi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/05/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adlarına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalılardan Sima şirketi ile 19.11.2009 tarihinde imza edilen ve 01.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren, taraflarca feshedilmediği sürece de her yıl kendiliğinden yenilenecek olan iş sözleşmesi ile ... Tıp Merkezi'nde kadrolu hekim olarak çalışmaya başladığını, 01.12.2009-14.06.2011 tarihleri arasında davalı ... şirketi, 14.06.2011-10.05.2013 tarihleri arasında ise davalı ... şirketinde çalıştığını, şirketler arasında fiili ve organik bağ bulunduğunu, iş sözleşmesi gereğince ücretinin aylık sabit ücretinin yanında davacının muayene ettiği her hastadan tahsil edilen muayene ve tedavi ücretinin K.D.V'si düşüldükten sonra kalan ücretin % 50'si ücret olarak belirlendiği, davalıların hakedişleri sadece 2 ay %50 üzerinden ödemiş olduğunu, 01.02.2010 tarihinden 01.04.2013 tarihine kadar sözleşme hükümlerine aykırı olarak hakedişlerini eksik yatırdıklarını ileri sürerek; ücret alacaklarının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Vekili Cevabında Özetle:
Davalılar vekili; davacının, 15.12.2009 tarihinde başhekim (mesul müdür) olarak davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş'nda görev yapmaya başladığını, 2012 yılının Haziran ayında ise bu görevinden ayrılarak Kasım 2012'de diğer davalı kurumda Başhekim sıfatı olmaksızın hekim olarak çalıştığını, ücretin taraflar arasında kararlaştırıldığı şekilde her iki davalı kurumda da olmak üzere sabit ücret-hakediş üzerinden ödendiğini, davacının ücret-hakediş adı altında alacağının bulunmadığını, 2009 yılından itibaren %15 eksik hakediş ödendiğini iddiasının yerinde olmadığını, davacının açık şekilde akupunktur tedavileri hariç hakedişlerinin %35 üzerinden yatırıldığını beyan ettiğini, bu yöndeki beyanının akupunktur tedavileri ile sair tedaviler arasında bir ayrım yapıldığı ve ücretlendirmenin de bu şekilde gerçekleştirilmesi yönünde iradeler arasında farklılık bulunmadığı hususunu ortaya koyduğunu, davacının 2009 yılından bu yana bu yönde talepte bulunmamasının dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde yalnızca son sayfası sunulmuş bulunan 17.11.2009 tarihli sözleşmenin taraflar arasında imzalanmış nihai sözleşme olmadığını, sonraki tarihi içerir davacının imzasına havi başka bir sözleşmenin olduğunu, davacının taleplerinin doğduğu iddia edilen tarih dikkate alındığında zamanaşımına uğradığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava kısmi dava olarak açılmış, davacı davasını ıslah etmiş, davalılar vekili tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def'inde bulunulmuştur. Mahkemece ıslaha karşı yapılan zamanaşımı def'i değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır.
Hükme esas bilirkişi raporunda hesaplamanın bir bütün olarak çalışma süresi bazında yapıldığı anlaşılmakla, hesaplamaların ay bazında yapılması ve ıslaha karşı zamanaşımı itirazının da buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
3- Ödeme defi niteliğindeki belgelerin yargılamanın her aşamasında dikkate alınabileceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemizin yerleşik uygulamasıdır.
Davalılar vekili tarafından, hükme esas bilirkişi raporu sonrası davacı imzasını içeren bir takım ödeme emirleri sunulmuş olup, söz konusu belgeler de bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir.
Karar bu yönü ile de hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/28472 E. , 2019/11622 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat