9. Hukuk Dairesi 2019/3374 E. , 2019/9194 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmiş, davalı ... avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, davacının fazla mesailerinin bazen yarım ödendiğini bazen hiç ödenmediğini, öğlen molası 1 saat iken davacının yemek arasının 5-10 dakika ile sınırlı tutulduğunu, başka mola da verilmediğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, silah tazminatı, yemek, iaşe yardımı alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı ... Şirketi vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının feshinin haklı nedene dayanmadığını, davacının hafta içi 08:30-18:30 saatleri arasında 1 saat yemek ve ayrıca çay molaları ile çalıştığını, fazla mesai yapmadığını, istisnaen yapınca ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Bankası vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, bordrolarında bir kısım yıllık izinlerin ödendiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme'nin 24/12/2014 tarihli hükmünün temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde Yargıtay tarafından; ''Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Davacıya fazla mesai ücretinin ödenip ödenmediği ihtilaflıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, Ağustos ve Ekim/2012 ayı bordrolarının dosyada mevcut olmasına rağmen hükme esas bilirkişi raporunda bu bordrolardan bahsedilmemiştir. Sadece başka aylara ait 3 aylık bordrodan bahsedilmiştir. Bununla birlikte Ağustos ve Ekim /2012 ayı bordrolarının denk düştüğü dönem nedeni anlaşılamayan bir şekilde hükme esas bilirkişi raporunda yaklaşık 9 hafta eksik hesaplanmıştır. Ağustos ve Ekim /2012 ayı bordrolarının denk düştüğü dönemin hükme esas bilirkişi raporunda neden yaklaşık 9 hafta eksik hesaplama yapıldığı açıklanarak, Ağustos ve Ekim /2012 ayı bordrolarının da fazla mesai ücreti bakımından sonuca etkisi denetime elverişli şekilde ortaya konmalıdır.Ayrıca, dava dilekçesinde fazla mesailerin bazen yarım ödendiği, bazen hiç ödenmediği yönünde açıklama vardır. Davacı asıl bizzat celbedilip isticvab edilerek yapılan fazla mesai ücreti ödemeleri sorulup neticeye etkisi irdelenmelidir.
Yıllık izin ücreti bakımından, Ekim/2012 ayı bordrosunda 12 günlük yıllık izin tahakkuku bulunmakla birlikte davacının imzası yoktur. Bordroda yıllık izin tahakkuku görünen hallerde neticeten ödenen aylık ücret miktarında farklılık olmayacağından, bir diğer deyişle davacının tüm ay çalışması veya ayın bir kısmını yıllık izin olarak kullanması halinde alacağı ücret aynı olacağından, bordroyu görmeksizin ücretini alması halinde bordrodaki tahakkukun yıllık izin olarak mı normal çalışma olarak mı tahakkuk ettirildiğini anlama imkanı bulunmamaktadır.Bu nedenle, davacı asıl bizzat celbedilerek bu bordroda belirtilen yıllık izni kullanıp kullanmadığı sorulmalı, davacı asılın cevabına göre bu bordro yıllık izin ücreti alacağına ya etkisiz sayılmalı ya da davacının kullandığını söylemesi halinde kullandığını kabul ettiği süre yıllık izin ücreti alacağından usulünce düşülmelidir. Yıllık izin ücreti bakımından, bilirkişi raporunda Kasım/2012 bordrosunda ödenen 145,80 TL. yıllık izin ücretinin brütünün 208,84 TL. olduğunun bilirkişi raporunda belirtilmesine rağmen hesaplanan brüt yıllık izin ücretinden net 145,80 TL. düşülmüştür. Brüt alacaktan brüt ödemenin düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.'' gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına uyulduğu, bozma öncesi ve sonrası gelen kayıtlar celp ve tetkik edildiği, davacı vekili, davacının iş sözleşmesini, diğer banka personeline daha fazla yemek ücreti verilmesi, ücretlerin her ayın 1. günü yerine 5. günü ödenmesi, diğer banka personeline hafta sonu çalışması için fazla mesai ödenmesine rağmen kendisine ödenmemesi, fazla mesailerin eksik ödenmemesi ya da hiç ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ettiği, davalı ... Şirketi vekilinin; davacının kendisini diğer personel ile karşılaştırmak suretiyle haksız ve hukuka aykırı şekilde iş sözleşmesini feshettiğini savunduğu, davacı tanığı ...nin davalı şirkette 2006-2011 yılları arasında çalıştığını, hakları zamanında ödenmediğinden daha iyi şartlarda iş bulduğundan ayrıldığını, davacının da çalışma koşullarındaki ağırlık nedeniyle işten ayrıldığını, daha iyi şartlarda bir başka şirkette çalıştığını, diğer davacı tanığı G.B.K.nın davalı ... bankta çalıştığından davacıyı tanıdığını, 2008-2012 yılları arasında çalıştığını, davacının şikayetleri olduğunu, fazla mesai ücretlerini alamadığından daha iyi şartlarda iş bularak kendisinin ayrıldığını, davalı tanığı H.K.Ç.nin davacının daha iyi şartlarda iş bulduğundan işten ayrıldığını, ...nin davacının daha iyi şartlarda iş bulduğundan ayrılmış olabileceğini, davacının istifa ederek ayrıldığını bildiğini beyan ettiği, T.C Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 27.06.2012 tarihli raporunda özetle, fiilen yapılan fazla mesai ile ücret bordolarında tahakkuk ettirilen fazla mesai arasında farklılık olduğu ve fazla mesai alacağının eksik ödendiği tespit edildiği, davalı banka davacının çalıştığı ... Şubesindeki iş yerinde yardımcı hizmetlerden güvenlik işlerinin alt işveren olarak davalı TepeŞirketi’nden hizmet alımı yolu ile tedarik ettiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6-son hükmüne göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulduğu, davalı banka işçilik alacaklarından asıl işveren, davalı şirket alt işveren olarak birlikte müteselsil olarak sorumlu oldukları, fazla mesai alacağından %20 takdiri indirim yapıldığı, bayram ve genel tatil ücreti çalışma iddiası tanık beyanı dahil delil ile ispatlanamadığından talebin reddine karar verildiği, davalı şirketin diğer projelerde çalışan güvenlik personeline silah tazminatı ödendiğini iddia etmiş ise de iddia ile ilglili olarak tanık beyanı dahil delil olmaması ve İş Kanununda silah tazminatı adı altında düzenlenmiş bir alacak olmadığından, talebini ispat edemediğinden reddine karar verildiği, davacı ücreti tespit edilirken yemek ücreti eklenerek ücret tespit edildiği, tespit edilen ücretin içinde yemek ücreti de bulunmadığı, ayrıca hangi aydan ne kadar yemek ücreti ödenmediğine dair beyan bulunmadığı, iaşe yardımından ne kastedildiği açık olmadığı, yol ve yemek yardımı haricinde davacıya sosyal hak olarak iaşe veya başka bir ad altında yapılan ödeme bulunmadığından reddine karar verildiği, hafta tatilinde çalışma olduğunu ispat yükü işçiye çalışma yapılması halinde ücretinin ödendiğini ispat yükü işverene ait olduğu, hafta tatili çalışması ile ilgili olarak taraf tanıkları, davacının haftada 5 gün ve çok nadiren cumartesi günleri çalıştığını beyan ettiği, bu beyanlardan da davacının haftada 1 veya 2 gün tatil yaptığı anlaşıldığı, hafta tatili çalışma iddiası tanık beyanı dahil delil ile ispatlanamadığından talebin reddine karar verildiği gerekçesi ile hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, silah tazminatı, yemek yardımı, iaşe yardımı alacakları haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili, davalı ... Şirketi vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme’nin 2012/726 Esas sayılı kararı sadece davalılar tarafından temyiz edilmiş ve sadece davalılar lehine bozulmuştur. Bozma ilamına Mahkeme tarafından uyulmuştur. Davacı vekilinin bozma sonrasında duruşmada, “bozmanın lehlerine olduğu, lehlerine uygulama istemediği, mevcut halle karar verilmesi” yönündeki beyanı üzerine önceki kararın aynısının verilmesi hatalıdır.
Bozma sonrasında sadece davacının beyanı alınmış olmakla birlikte bozma gerekleri yerine getirilmemiş, gerekli irdelemeler yapılmamıştır.
Bozma sonrasında dosyaya yeni ve çok sayıda bordro / hesap pusulası ibraz edilmiştir. Bunların tamamına yakınında fazla mesai tahakkuku, bazılarında yıllık ücretli izin tahakkuku görünmektedir. Dairemizin 2015/ 13241 Esas sayılı bozma, hem bu bozmaya konu bordrolar bakımından hem bozma sonrasında ibraz edilen bordrolar / hesap pusulaları bakımından aynen yerine getirilmelidir. 2015/13241 Esas sayılı bozma ilamının diğer gerekleri de yerine getirilmeli, ayrıca, yıllık ücretli izin bakımından, davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek bordroda görünen yıllık ücretli izinleri kullanıp kullanmadığı sorularak sonuca gidilmelidir. Burada dikkate alınması gereken husus, hizmet devam eder iken yıllık izinler karşılığına ücret ödemesinin yıllık ücretli izin borcunu sona erdirmeyeceğidir. Bu nedenle, fesih tarihinden önce sadece yıllık iznin fiilen kullandırılmış olması halinde yıllık izin ücreti borcu sona ermiş olacağından davacı asıla bordrolarda/ hesap pusulalarında görünen yıllık ücretli izin tahakkuklarında fiilen yıllık izin kullanıp kullanmadığı sorulmalıdır. Yıllık ücretli izin ücretinin ödenmesi ise ancak fesihten sonra bu ödeme yapılır ise yıllık ücretli izin alacağını sona erdirebilir. Bu hususlar da değerlendirilerek sonuca gidilmeli, önceki bozmamızın gerekleri dosyaya bozma öncesi ve sonrasında sonulan tüm belgeler bakımından yerine getirilmelidir.
3-Vekalet ücreti ve yargılama gideri ise davanın tüm tarafları bakımından hüküm altına alınacak alacak miktarlarına ve yeni hüküm tarihinde geçerli olacak mevzuata göre yeniden ele alınmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/04/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/3374 E. , 2019/9194 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat