9. Hukuk Dairesi 2019/1337 E. , 2019/7189 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
1- 28.09.2016 tarihli ticaret sicil gazetesinden davalı şirkete TMSF. tarafından el konulduğunun belirtilmesi karşısında Mahkemece davalı aleyhine karar-ilam harcına hükmedilmesi hatalı ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle tashih kararını temyiz eden davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki açıklamalarından, davalının esasa ilişkin kararı temyiz etmediği anlaşıldığından, esasa ilişkin karardaki “ davalının aleyhine karar-ilam harcına hükmedilmesi hususu temyizen incelenememiştir.
2- Davalı vekilinin salt 24.01.2018 tarihli “ tashih kararı “ na yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilik alacaklarının tahsili talepli davada, Mahkemece bozma kararına uyularak, davacı vekilinin kısmi feragati dikkate alınarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar kesinleştikten sonra davacı vekili, gerekçeli kararda davalının vekili olmamasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bu talep üzerine 24.01.2018 tarihli “ tashih kararı “ ile “…davalı vekilinin 23.11.2016 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği ve vekillikten düşürüldüğü, mahkememiz dosyasının 23.10.2017 tarihinde karara çıktığı, davalı vekili Av. ... Alhal’ ın ise 08.12.2017 tarihinde vekalet sunmuş olduğu…” gerekçesi ile hükümdeki davalı lehine vekalet ücretine ilişkin kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmiştir.
Bu karar iki nedenle usule aykırıdır.
Öncelikle karar HMK. nın 305/2. maddesine aykırıdır.;
Tefhim yada tebliğ edilen bir kararda değişiklik yapılması 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ na göre iki halde olanaklıdır.
Bu hallerden biri HMK. nun 304. maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi “, diğeri ise HMK. nun 305. maddesinde düzenlenen “hükmün tavzihi “ dir.
HMK. nun 304. maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi “ yolu ile “ hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar “ yine 304. maddede belirtilen usul ile düzeltilebilir.
“Hükmün tavzihi “ ise HMK. nun 305. maddesindeki düzenlemeye göre hükmün açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesidir. Tavzih usulü HMK. nun 306. maddesinde düzenlenmiştir.
HMK. nun 305/2. maddesine göre “ hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. “
Somut uyuşmazlıkta,
Karar kesinleştikten sonra davacı vekili, gerekçeli kararda davalının vekili olmamasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bu talep üzerine 24.01.2018 tarihli “ tashih kararı “ ile “…davalı vekilinin 23.11.2016 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği ve vekillikten düşürüldüğü, mahkememiz dosyasının 23.10.2017 tarihinde karara çıktığı, davalı vekili Av. ... Alhal’ ın ise 08.12.2017 tarihinde vekalet sunmuş olduğu…” gerekçesi ile hükümdeki davalı lehine vekalet ücretine ilişkin kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece asıl kararda davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin “ tashih kararı “ adı altında hükümden çıkartılması, HMK. nın “ hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. “ hükmüne aykırıdır.
Ayrıca duruşmalara katılan ve fakat vekili her hangi bir nedenle görevden ayrılan taraf lehine vekalet ücreti verilmelidir;
Yargılama giderleri kapsamındaki vekalet ücreti, vekil lehine değil, temsil ettiği taraf lehine hüküm altına alınır.
Duruşmalara bir taraf adına vekaletname sunarak katılan vekilin yargılama sürecinde her hangi bir nedenle ( vefat, yasaklanma, azil, istifa gibi ) vekillik görevinin sona ermesi ilgili tarafın yargılamada vekille temsil edildiği gerçeğini ve buna bağlı olarak hak etmesi halinde vekalet ücreti alacağını ortadan kaldırmaz. Başka bir deyişle, vekille temsil edilen taraf vekalet ücretinden mahrum kılınamaz.
Bu nedenlerle Mahkemece duruşmada davalı tarafı temsil eden vekilin vekillik görevinin sona erdiği şeklindeki gayri yasal gerekçe ile HMK. nın 305/2. Maddesine aykırı şekilde tashih karar vermesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Mahkemenin temyiz olunan 24.10.2018 tarihli “ tashih kararının “ yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı Şirket TMSF. ye devredildiğinden ve TMSF harçtan muaf olduğundan, davalı vekilinin 22.12.2018, 27.1.2018 ve 18.01.2019 tarihli makbuzlar ile yatırdığı tüm temyiz harçlarının isteği halinde davalıya iadesine, 29.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/1337 E. , 2019/7189 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat