9. Hukuk Dairesi 2016/32780 E. , 2020/16991 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/32780 E. , 2020/16991 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı işverene ait işyerinde 05.05.2011-05.06.2015 tarihleri arasında mekanik teknisyeni olarak çalıştığını, haklı bir neden olmaksızın davalı tarafından iş akdine son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre haklı nedenle feshedildiğini,davacının alacak taleplerinin haksız bulunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
Somut olayda davacı vekili davacının haftanın 6 günü 08.30 ile 18.30 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışmaya ilave olarak bazı haftalarda çalışmanın 22.00-23.00 saatlerine kadar sürdüğünü, 45 dakika ara dinlenme süresinin olduğunu ancak 01.04.2015 tarihinden itibaren 1 saat olarak uygulandığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ileri sürmüştür.
Davalı vekili ise davacının günlük çalışmanın 08.30-18.00 saatleri arasında olduğunu, çay molaları ile birlikle toplam 2 saat ara dinlenmesi kullanıldığını, haftalık çalışma süresinin 40 saat olması nedeniyle ayda 2 cumartesi günü telafi çalışması yaptırıldığını,davacının fazla çalışma yapmış olması halinde karşılığında serbest zaman kullandırılmış olduğunu, bu konuda iş sözleşmesinde 4 ve 6. maddelerinde düzenlemenin bulunduğunu ileri sürmüştür.
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacı tanığının husumetli olması sebebiyle davalı tanıklarının beyanlarının esas alındığı ifade edilerek, davacının bir hafta 5 gün, bir hafta 6 gün olmak üzere 08.30-18.00 saatleri arasında, 1,5 saat ara dinlenme süresi kullanarak günlük 9,5 saat çalıştığı, bu sisteme göre 5 gün çalıştığı haftalarda toplam 40 saat ,6 gün çalıştığı haftalarda ise 48 saat çalışmasının bulunduğu, bu çalışmalarının yanı sıra ayda 2 defa günde 3 saat daha çalışarak toplam 6 saat daha ilave çalışma yaptığının kabul edildiği açıklanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Davalı vekilince davacıya yaptırılan fazla çalışmalar karşılığında serbest zaman kullandırıldığı belirtilmiş ise de, bilirkişi tarafından davacının bu konuda izninin alındığına ya da izin kullandırıldığına dair bir belge sunulmadığı ifade edilerek, bu hususun dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, dosyaya sunulan özlük dosyası içeriğinde davacıya yaptırılan fazla çalışmalara karşılık izin kullandırıldığına dair izin formlarının mevcut bulunduğu anlaşılmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 41. maddesinin 4. fıkrasında serbest zaman kavramına yer verilmiştir. Buna göre fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma yapan işçiye işverence ödenecek zamlı ücret yerine işçinin isteği üzerine fazla çalışmalarda fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi ister fazla çalışma-fazla sürelerde yapılan çalışmanın karşılığını para olarak talep eder. İster ise serbest zaman olarak kullanır. İşveren herhangi bir seçenek için işçiyi zorlayamaz.
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay içinde işverene yazılı olarak bildirmesi koşuldur. İşveren işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içinde aralıksız ve ücretinde kesinti yapmadan bu hakkı kullandırır.
İşveren serbest zamanı çalışma süresi içinde ve bu süreye ilişkin günlük ücretlerini tam olarak vermek zorundadır. Zira iş günü içinde serbest zaman kullandırıldığı için işçi çalışılmış gibi günlük ücretini tam alır. Bu yolla çalışma süresi dışında öğle tatili vs. hallerinde işverenin bu hakkı işçiye kullandıramayacağı başka bir anlatılmada hakkın kötüye kullanılamayacağı normatif açıdan korunmuş olmaktadır.
Buna göre, dosyada bulunan izin formları incelenerek, davacıya her bir 7,5 saatlik fazla çalışması karşılığı izin kullandırılıp kullandırılmadığının karşılaştırılarak tespit edilmesi ve sonucuna göre davacının fazla çalışma ücret alacağına hak kazanıp kazanamadığının yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön