9. Hukuk Dairesi 2020/7927 E. , 2020/16474 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davalı işçinin 01/06/2012 tarihinden sonra işe gelmediğini, buna rağmen maaşlarının sehven banka hesabına yatırılmaya devam ettiğini ve 09/10/2012 tarihinde bu durumun fark edilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu çıkışının yapıldığını ve haksız olarak ödenen 5.208,75 TL asıl alacak, 192,96 TL işlemiş faiz ile birlikte 5.401,71 TL borcun ilamsız icra yoluyla talep edildiği, 28/01/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini ancak davalının 30/01/2013 tarihinde takibe itiraz ettiğini iddia ederek davalı tarafça takibe ve borca yönelik haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacı şirkette 11/05/2012 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, işten çıkartıldığı 09/10/2012 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, iş akdinin davacı işverenlikçe haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiğini savunarak davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma sonrasında yapılan yargılamada davanın kabulü ile İstanbul 25. İcra Dairesi' nin 2013/723 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 1.041,75 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Taraflar arasında mahkemece bozma ilamına uygun karar tesis edilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece tesis edilen ilk karar Dairemizin 02/10/2019 tarih, 2016/9897 Esas ve 2019/17133 Karar sayılı ilamı ile '..Davacının davaya konu ücret alacağının ait olduğu dönemde fiilen çalışmadığı 30.01.2013 tarihli dilekçe ile açıkça kabul edilmiş olup mağaza müdürü tarafından ücretli izin verildiği iş bu davada ileri sürülmemiş ve yöntemince kanıtlanamamıştır. Ücret çalışma karşılığı olup çalışılmayan dönemle ilgili fazla ödenen ücretlerin iadesi yönünde itirazın iptali isteğinin kabulü gerekirken davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.' gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma lamına uyularak davacı tarafından başlatılan icra taikibine davalı işçi tarafından yapılan itirazın tamamının iptaline ve davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiştir. Ancak Dairemizin bozma ilamında, davacı tarafından başlatılan icra takibindeki fazla ödenen ücret alacağına yönelik itirazın iptalinin gerektiği belirtilmiştir. Davacı tarafından, davaya konu icra takibinde takip çıkışı 5.208,75 TL asıl alacak ve 192,96 TL işlemiş faiz talep edilmiş, alınan bilirkişi raporunda ise davacının geri isteyebileceği ücret alacağı miktarı 3.932,61 TL olarak belirlenmiştir. Davacının sehven yapmış olduğu fiili çalışmaya dayalı olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu bildirimlerinin bedelinin davalıdan talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Mahkemece sadece davacının davalıya sehven ödemiş olduğu ücret alacaklarının toplamı kadar ki kısma yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca itirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez.
Somut olayda, davacının itirazın iptali davasına konu ettiği ücret alacağının miktarı yönünden hak tartışmalı olup yargılamayı gerektirdiğinden ortada likit bir alacağın varlığından da söz edilemez. Bu nedenle, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2020/7927 E. , 2020/16474 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 114 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat