9. Hukuk Dairesi 2017/17577 E. , 2020/15929 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/17577 E. , 2020/15929 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 1 Haziran - 31 Ekim tarihleri arası olan yangın sezonunda, görev yerinde haftada 5,5 gün çalıştığını, 1,5 gün ise izin yaptığını, sadece günlük 3 saat karşılığı fazla çalışma ücreti alabildiğini, davalı Kurumdaki çalışmaları sebebi ile ödenmeyen alacakları bulunduğunu ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yangın söndürme işinde işin niteliği gereği günlük mesaiye tabi olmadan çalışıldığını ve bu çalışma karşılığı kanuna ve toplu iş sözleşmelerine uygun olarak davacının yasal haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 1 Haziran-30 Ekim tarihleri arasında olan yangın sezonunda haftanın beş günü 24 saat, haftanın bir günü ise 08.30-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi kullanarak çalıştığı, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre 24 saatlik çalışmalarda ara dinlenmeleri düşüldüğünde günlük çalışmanın 14 saat olarak kabul edildiği oysa davacıya sadece günlük üç saat karşılığı fazla çalışma ücretlerinin ödendiği, buna göre davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Dairemizin görüşüne göre orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilerin görevleri itibariyle yangın döneminde bütün günü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmeleri normal mesai sistemine göre daha fazladır. Nitekim, orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilere toplu iş sözleşmesi gereği fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın günde üç saatlik fazla çalışma ücreti ödenmektedir. İşçinin günde üç saatten daha fazla çalıştığının yazılı delille (görev emirleri, çizelgeler, puantaj kaydı vs) ispatı halinde fazlasının ödenmesi gerekir. Aksi halde salt tanık beyanlarına göre fazla çalışma yapıldığının ispatı kabul edilemez.
Dosya içeriğine göre davacı, yangın sezonunda orman yangın işçisi olarak çalışmıştır. Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a maddesinde haftada 45 saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla çalışma sayılacağı, fazla çalışma ücretlerinin saat ücretlerinin %75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla çalışmanın hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen '1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında günlük mesaiye tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde üç saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir. Dosya kapsamı ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacıya 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için Toplu İş Sözleşmesi'nde kararlaştırılan fazla çalışma ödemesi yapılmıştır.
Ancak tüm bu belirlemelere rağmen bilirkişi tarafından davacının 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arası yangın sezonunda haftanın 5 günü 24 saat şeklinde, 1 günde 08.30-17.00 saatleri arasında çalıştığı, Yargıtay ilke kararları ile 24 saat çalışan işçinin fiilen 14 saatinin mesaide geçmiş sayılacağı kabul edilerek haftada [(5x14)+7,5]=77.5-45=32,5 saat fazla çalışma yaptığı, günde 3 saat fazla çalışma karşılığı olmak üzere 15 saat fazla çalışma ücretinin ödendiği haftada 17,5 saat üzerinden fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Aynı mahiyetteki dava dosyalarının Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nce, belirtilen hesaplama şeklinin hatalı olduğu ve fazla çalışmanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu görülmektedir. (Örneğin Yargıtay( Kapatılan 7. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2016 tarih 2016/30111 esas ve 2016/16815 Karar sayılı ilamı)
Eldeki dava dosyası bakımından da görevi itibariyle davacının yangın döneminde bütün gününü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmelerin normal mesai sistemine göre daha fazla olduğu, davacıya puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için Toplu İş Sözleşmesi'nde belirlenen fazla çalışma ödemesinin yapıldığı, davacının ödemesi yapılan süreden daha fazla çalıştığını yazılı bir delil ile ispatlayamadığı, daha fazla çalışmanın salt tanık beyanlarına göre ispatının mümkün olmadığı, aynı mahiyetteki dava dosyalarında da fazla çalışma alacağı talebinin reddi gerektiğinin kabul edildiği anlaşıldığından davacının fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Öte yandan, davada yasal hasım Orman Genel Müdürlüğü olmasına karşın karar başlığında infazda tereddüt yaratacak şekilde T.C Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan da söz edilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 12.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön