9. Hukuk Dairesi 2017/18647 E. , 2020/15872 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/18647 E. , 2020/15872 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 09.03.2013-24.12.2014 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, işyerinde haftada 6 gün, gündüz vardiyasında 06.00-18.00 saatleri arasında, gece vardiyasında 18.00-06.00 saatleri arasında çalıştığını, ortalama 21-22 saat fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, ancak karşılığında hak kazanılan ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmadığını, genel tatil günlerinde de çalışma yapılmadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille ispatlaması imkân dahilindedir.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde tır şoförü olarak çalışmakta olup ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ve bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürmüş olup mahkemece, davacının dini bayram hariç genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmek suretiyle işverence ödendiği ispatlanmayan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosya içerisindeki Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 25.12.2014/68 sayılı teftiş kurulu raporunun eklerinde yer alan 18.11.2014 tarihli davacıya ait ifade tutanağında davacı, dini bayram (Ramazan ve Kurban bayramı) günlerinde ve dini bayram günleri haricindeki genel tatil günlerinde çalışmadığını, istisnai olarak uzun yoldan gelip, resmi tatil günü çalışmak zorunda kalan işçiye çalışılan bu tatil günü için ek ücret ödemesi yapıldığını beyan etmiş olup söz konusu beyanı kendisini bağlayacağından, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanmadığı anlaşılmakla, ilgili alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ücretinin miktarı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde net 1650,00 TL ücret aldığını beyan etmiş olup mahkemece dinlenilen tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre, davacının ücretinin aylık net 1.650,00 TL olduğu kabul edilmek suretiyle işçilik alacakları hesaplanmış ve hüküm altına alınmış ise de, dosya içerisindeki Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 25.12.2014/68 sayılı teftiş kurulu raporunun eklerinde yer alan 18.11.2014 tarihli davacıya ait ifade tutanağına göre, davacının ücretinin asgari geçim indirimi dahil aylık net 1.650,00 TL olduğu anlaşılmakla, 1.650,00 TL’den asgari geçim indirimi dışlanmak suretiyle aylık net ücretin belirlenmesi gerekirken, ücretin asgari geçim indirimi hariç aylık 1.650,00 TL kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Öte yandan, her ne kadar mahkeme gerekçesinde, fazla çalışmaya ilişkin iddianın müfettiş raporu ve kayıtlara göre ispatlandığı gerekçesiyle fazla çalışma ücreti alacağı bakımından makul oranda bir indirim yapılmamış ise de, dosya da yer alan imzasız puantajlarda yalnızca çalışma günleri bulunup çalışılan saatlerine ilişkin açıklık bulunmadığı,dolayısıyla işbu dosyada fazla çalışma süresinin ispatına ilişkin tanık beyanlarından başkaca yazılı delilin bulunmadığı, ayrıca Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 25.12.2014/68 sayılı teftiş kurulunda da çalışılan saatlerin kayıtlara dayandığına ilişkin açıklık olmadığı, teftiş raporunda da dinlenilen çalışan beyanlarına göre fazla çalışma süresinin tespit edildiği anlaşılmakla, fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön