9. Hukuk Dairesi 2020/6304 E. , 2020/15701 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2020/6304 E. , 2020/15701 K.


'İçtihat Metni'

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : Ankara 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 11/10/2008-31/12/2015 tarihleri arasında en son alt işveren dava dışı ... Sosyal Hizmetler Limited Şirketi sigortalısı olarak davalı şirketin petrol, gaz arama ve üretim sahaları çalışmalarında makinist olarak çalıştığını, son ücretinin aylık net 3.000,00 TL olduğunu ancak ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na düşük bildirildiğini, iş sözleşmesinin 31/12/2015 tarihi itibariyle feshedildiğini ve müvekkili tarafından açılan işe iade davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, ayrıca bu davada davalı şirket ile dava dışı alt işveren şirket arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğunun kabul edildiğini, kesinleşmiş işe iade kararı uyarınca müvekkilinin işe iade başvurusu yaptığını ancak davalı işverence işe başlatılmadığını, maaşının gerçek ücreti üzerinden gösterilmemesi nedeniyle gerçek ücrete göre fark fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğunu, kesinleşen karar gereğince kabul edilen muvazaa nedeniyle müvekkilinin baştan itibaren davalı şirketin işçisi olduğunun kesinleştiğini, bu nedenle de müvekkiline 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemesi yapılması gerektiğini, davalı şirkette kadrolu işçilere kıdem teşvik ikramiyesi ödendiğini, müvekkilinin davalı şirket işçisi sayılması nedeniyle bu alacağında davalıdan tahsili gerektiğini, işe başlatılmayan müvekkilinin bakiye boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminat alacaklarının bulunduğunu, yine yıllık izin alacağının bulunduğunu iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti, kıdem teşvik ikramiyesi, ilave tediye ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, müvekkili şirketin asıl işveren ...’nun sahibi olduğu sahalarda ihale makamı sıfatı ile söz konusu sahaların işletilmesini kamu ihale mevzuatı çerçevesinde çeşitli firmalara ihale ettiğini, davacının işvereni olan şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmelerin müteahhit-ihale makamı ilişkisi olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili ile ihaleyi alan firmalar arasında akdedilen sözleşmelerin muvazaalı olmadığını, müvekkili şirketin iş akdinin feshinde bir tasarrufu olmadığını, davacının yıllık izin ve ücret alacağının bulunup bulunmadığının davacının işvereni olan dava dışı ... Ltd. Şti.’nin bilgisinde olan hususlar olduğunu, ayrıca davacının müvekkili şirket bünyesinde kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacaklarının bulunmadığını, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacağının davacıya ödendiğini, kıdem teşvik ikramiyesinin sadece müvekkili şirketin idari personeline ödendiğini, davacının idari personel olmadığı gibi müvekkili şirketin çalışanı da olmadığını, davacının ilave tediye ücreti ödenmesi gerektiği yönündeki iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 7 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 164 gün olduğu belirlenmiş, mahkemece bu süre zarfında hiç yıllık izin kullanmadığının kabulü ile yapılan hesaplama dikkate alınarak karar verilmiştir. Ancak Dairemizce, davacının iddia ettiği süre boyunca hiç yıllık izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup söz konusu madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Ne var ki, mahkemece davacı asilin dinlenilerek bu konuda beyanının alınmadığı görülmektedir. Bu itibarla, ilgili Kanunun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde mahkemece, davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konularındaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön