9. Hukuk Dairesi 2017/18343 E. , 2020/15583 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/18343 E. , 2020/15583 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 07.02.2011-31.12.2012 tarihleri arasında davalı alt işveren bünyesinde diğer davalı asıl işveren Belediyeye ait işyerinde şoför olarak çalıştığını, davacının son aylık ücretinin 1.335.00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, idarenin iş sözleşmesini sona erdirme yenileme hak ve yetkisinin bulunmadığını, her halükarda müvekkil idarenin bu alacaklardan sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Nak. Teks. Tem. Hiz. San. ve Ltd. Şti. vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının çalışma süresinin belirlenmesi, bu sürenin kesintisiz olup olmadığı ve davalı ...’nın sorumlu olduğu alacak miktarı uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece davacının davalı asıl işverene ait işyerinde 07/02/2011- 31/12/2012 tarihleri arasında 1 yıl 10 ay 5 gün çalıştığı kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 07/02/2011- 31/12/2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilerek işyeri devri kuralları uygulanmıştır. Davalı asıl işverenin beyanı ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının 07/02/2011-31/12/2011 tarihleri arasında dava dışı alt işveren Metro Yer Hizmetleri Şirketinde, 05/03/2012-31/03/2012 tarihleri arasında yine aynı şirkette (Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre ... sicil nolu işyerinin hangi işverene ait olduğu belirsiz ise de asıl işverenin beyanı vardır), 10/04/2012-31/12/2012 tarihleri arasında ise davalı ... İnş. Nak. Teks. Tem. Hiz. San. ve Ltd. Şti. bünyesinde çalıştığı tespit edilmektedir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 01/01/2012-29/02/2012 tarihleri arasında çalıştığı 1209568 sicil numaralı işyeri ile ilgili herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Davacının bu dönem çalışmasının davalı belediyeye ait işyerinde geçip geçmediği netleştirilmeden ve davalı asıl işveren nezdindeki çalışma süresi tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeden sonuca gidilmesi isabetsizdir. Bu itibarla davacının özellikle 01/01/2012-29/02/2012 tarihleri arasında çalıştığı işyerinin hangi işverene ait olduğu ve asıl işverenle arasında ne tür bir bağ bulunduğu belirlenmeli, bu araştırmanın sonucuna göre davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Ayrıca Dairemiz uygulamasına göre alt işverenler arasında işyeri devrinin kabulü için, işçinin bir önceki alt işverene ait işyerinden ayrıldığı tarih ile ile bir başka alt işveren bünyesinde yeniden işe başladığı tarih arasında geçen sürenin makul bir süre olması gerektiği kabul edilmektedir. Makul sürenin aşılması halinde artık alt işverenler arasında işyeri devrinden söz edilemeyeceği için, asıl işverenin sorumluluğunun her bir alt işveren bünyesindeki çalışma süresi ile o döneme ilişkin ücret miktarı ile sınırlı olması gerektiği gözetilmelidir. Davacının çalışma süresinin kesintisiz olmadığının anlaşılması halinde açıklanan ilke ve esaslara göre de değerlendirme yapılarak, tüm dosya kapsamı yeniden birlikte incelendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön