9. Hukuk Dairesi 2016/23966 E. , 2020/13572 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/23966 E. , 2020/13572 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 25.05.2006-03.05.2013 tarihleri arasında yurt içi tır şoförü olarak aralıksız çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ancak, kıdem ve ihbar tazminatının asgari ücret üzerinden hesap edilerek eksik ödendiğini, davacının fazla mesai yapmasına rağmen yasal karşılıklarının ödenmediğini, tüm resmi bayram ve tatillerde aralıksız ve fasılasız çalıştığını ve buna ilişkin ücretlerinin de kendisine ödenmediğini, kullandırılmayan bakiye yıllık izin ücret alacağının da asgari ücret üzerinden hesaplanarak ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ücret bordrosunda görünen ücretle çalıştığını, ücretinin daha fazla olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, işyerinde yemek ücreti ve prim uygulamasının bulunmadığını, davacının fazla mesai yapmadığını ve trafik kuralları gereğince de limiti aşan araç kullanımının söz konusu olamayacağını, topoğraf kayıtlarının bunu ispat edebileceğini, ancak, kayıtlarının davacı nezdinde bulunduğunu, işyerinde hafta tatillerinde bir çalışma olmadığını davacının yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ilk uyuşmazlık, davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı, davalı işyerinde ekonomik durgunluk gerekçesiyle 2009 yılı Mart ayından itibaren garanti ücretlerinin 270,00 TL eksik olarak ödenmeye başlanıldığını ve 2011 yılı Aralık ayına kadar da bu şekilde eksik ödeme aldığını iddia ederek bu dönem için ücret alacağı talebinde bulunmuş, davalı ise, davacının 07.02.2009 tarihli muvafakat belgesini imzalamak suretiyle ücret tenziline muvafakat ettiğini belirterek talebin reddini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, söz konusu belgenin davacı tarafından irade fesadına uğratılarak imza edildiği yönünde bir iddiasının olmadığı açıklaması ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan değerlendirmede ise ücret alacağı talebi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak biçimde hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosyanın incelenmesinde söz konusu muvafakat belgesinin dosya içeriğinde yer almadığı anlaşılmış olup, Dairemizin 16.09.2020 ve 22.09.2020 tarihli eksiklik talep yazıları ile söz konusu belgenin dosyaya celbinin gerektiği belirtilmiş, ancak, mahkemenin belgeyi davalı yerine davacıdan talep etmesi üzerine yazılara menfi cevap verilmiştir.
Davacının ücretinin düşürülmesine muvafakat ettiğine dair imzalamış olduğu iddia edilen 07.02.2009 tarihli belgenin taraflardan sorularak dosyaya getirtilmesi ve buna göre ücret farkına yönelik talebin tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre yeniden değerlendirilmesi gerekirken, dosya içeriğinde yer almayan bir belgenin karar gerekçesinde değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasında davacının hafta tatili alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı işyerinde hafta tatillerinde de çalıştığını iddia ederek hafta tatili alacağı talebinde bulunmuş, talebini ispat için de tanık deliline dayanmıştır. Dosya kapsamında dinlenilen davacı tanığının usule aykırı bir biçimde, her bir dava dosyası için ayrı ayrı duruşmalarda dinlenmesi yerine, açılan tek bir duruşmada dinlenildiği ve beyanlarında davacı için münferiden ayrı bir açıklamada bulunmadığı gibi, davacının hafta tatilinde çalıştığına ilişkin olarak herhangi bir beyanının da olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme huzurunda dinlenilen tanıkların beyanlarından da davacının hafta tatilinde çalıştığı sonucuna ulaşılamamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, mahkeme huzurunda dinlenilmeden yazılı ifade tutanağı sunulan davalı tanığı ...’nın beyanlarına göre hafta tatili alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki, usule aykırı bir şekilde dosya içeriğinde yer alan ve tanığa aidiyeti şüpheli olan yazılı ifade tutanağına itibar edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup isabetsiz olmuştur.
Bu durumda, tanık listesinde adı yer alan davalı tanığı ... usulünce duruşmaya çağrılarak mahkeme huzurunda dinlenilmeli ve sonucuna göre hafta tatili alacağına yönelik talep, tüm dosya kapsamındaki delil durumu göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön