9. Hukuk Dairesi 2016/25616 E. , 2020/11489 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinin rodosto şubesinde bilgisayar işletmeni olarak çalışmakta iken 2013 yılı ekim ayında işten çıkartıldığı ve gerçeğe aykırı olarak devamsızlık nedeni ile ayrıldığı yönünde tutanak tutulduktan sonra çıkış gösterildiğini, davacının 2010-2013 yılları arasında çalıştığını, davalı işveren şirketYurtiçi kargonun davacının hizmet akdi devam etmekte iken kendilerinden hiçbir onay alınmaksızın ve haber verilmeksizin şubenin acenta olarak faaliyetedevam etmesine karar verilmesi sebebi ile işyerinin M.Z.A.a devredildiğini, iş aktinin haksız olarak feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 01/09/2011-28/10/2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacının çalıştığı işyerinin çalışma çevresindeki farklı müşterilere ait toplamı 203,45 TL olan tahsilat bedellerini ve 133,47 TL olan kasa nakdini işverenine teslim etmeyerek kullandığı 22/10/2013 tarihinde yapılan devir kargo kontrolü esnasında tespit edildiğini, konuyla ilgili olarak 23/10/20203 tarihinde yazılı savunması alındığı, savunmasında durumu kabul ettiğini, doğruluk ve bağlılığa uymayan işvereninin güvenini kötüye kullanmaya yönelik davranışı nedeni ile davacının iş akdinin 28/10/2014 tarihinde haklı nedenle tazminatsız olarak feshedildiğini ,davacının çalıştığı süre zarfında fazla mesai yaptığı takdirde bu çalışmalarının karşılığının kendisine eksiksiz olarak banka kanalı ile ödendiğini, davacının iş akdinin feshedilirken kullanmadığı yıllık izni olmadığından kendisine herhangibir ödeme yapılmadığını, tüm şubelerde pazar günleri hafta tatili izni kullandırıldığını , davacının ilk kez 15/01/2010 tarihinde müvekkili şirketin namık kemal acentesi nezdinde çalışmaya başladığını, acente tarafından iş akdinin feshinin akabinde davacının çalışmaya devam etmek istemesi üzerine müvekkili şirketin süleymanpaşa şubesinde işe alındığını, davacıya iş akdi sonrası kıdemtazminatının ödendiği bilgisinin alındığını bu ödemeye ilişkin dekontunda işverenden temin edildiğini, davacının M.Z.A. nezdinde çalıştığı dönemdeki alacaklarından müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bu döneme ilişkin husumet itirazında bulunduklarını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 15/01/2010 ila 31/08/2011 tarihleri arasında M.Z.A. adlı işyerinde ve 01/09/2011 ila 28/10/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, gerek resmi yazışmalar gerekse tanık beyanları ele alındığında davacının bütün çalışmasının davalı işyerinde yapılmış çalışma olarak kabul edilmesi gerektiği kanaati edinilmiş, dosya içerisindeki tutanakta kargo teslimatları yapılarak alınan ücretlerin davacının devreden kasasında nakit bakiyesi olarak bulunmadığı ve 133,47 TL mevcut olmadığı belirlenmiş olmakla davacının bu miktarda düşük meblağlı bir parayı uhdesine geçirip dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak şekilde ve güveni kötüye kullandığını düşünmenin çalışma süresini yakarak çalıştığı işi riske edecek bir konum doğurmak istemeyeceği, feshin son çare olarak başvurulması ilkesi kapsamında işveren tarafından aktin feshedilmesinin hakkaniyete uygun düşünülemeyeceği kanaati ile davacının 4 yıla yakın bir çalışması olduğuda gözetilerek bu süre karşılığında kıdem tazminatına hak kazanacağı, kendisine herhangibir ihbar önelinde bulunulmaması karşısında ihbar tazminatınında yerinde olduğu düşünülmüş , tanık anlatımlarında çalışma saatlerine ilişkin beyanlar gözetilerek hazırlanan bilirkişi raporu ve söz konusu rapora itirazlar üzerine alınan ek rapor ile hesaplanan meblağlar mahkememizce denetlendiğinde uygunluğu kabul edilmiş yargıtay içtihatları gereği gerek hesaplanan fazla çalışma ücretinden gerekse bayram ve genel tatil ücretlerinden %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak hüküm kurulması düşünülmüş , her ne kadar davacı yıllık izin alacağı talebinde bulunmuş ise de , davacının hak kazandığı 42 gün izni kullandığı böylelikle bakiye izin süresi kalmadığı belirlenmekle bu talebin reddi gerektiği, ayrıca 2011 yılı 11. ay ve 2013 yılı 10. ay arasındaki ücret bordroları dosyaya sunulup banka kayıtları ile örtüşen bilgiler doğrultusunda davacının ücretalacağı talebininde yerinde olmadığı, davacının 6 gün çalışıp 1 gün izin kullandığı bu nedenle hafta tatili talebininde yerinde olmadığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti, ücret, hafta tatili ücreti taleplerinin reddine, diğer taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiş olması bakımdan
Dava dilekçesinde, davacının, davalının ünvan değiştirerek haklarını ortadan kaldırmasına muvafakat etmediğinden hakkında gerçeğe aykırı devamsızlık tutanakları tutularak işten çıkarıldığı ileri sürülmüştür.
Cevap dilekçesinde, davacının farklı müşterilere ait toplam 203,45 TL tahsilat bedelini ve 133,47 TL kasa naktini işverene vermeyerek kendisinin kullandığının tespit edilmesi üzerine iş aktinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği savunulmuştur.
Davacıya atfen imza taşıyan savunması yazısında, kredi borcundan dolayı sıkıştığı, ilgili tutarı sonradan yerine koymak üzere kullnadığı bu hatayı yaptığını kabul ettiği belirtilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31 maddesi uyarınca Hakimin olayı aydınlatma görevi kapsamında davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilmeli yukarıda bahsedilen savunma yazısı davacı asıla duruşmada bizzat gösterilip okunarak bu savunma yazısı hakkında diyecekleri sorulmalıdır. Davacının beyanları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmeli, davacının, davalıya ait olup az veya çok miktarda bir parayı hakkı/yetkisi olmaksızın kullandığının anlaşılması halinde kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri reddedilmelidir.
3-Fazla mesai ücretinin sübutu bakımından
Davacı tanıkları davalı ile davası olması ya da davalı işyerinde çalışmamış olması nedeni ile beyanları tek başına hükme esas alınabilecek durumda değil ise de, hesaba esas alınmış bulunan saatler ve günler davalı tanığının beyanına uygun olup tek fark, akşam çıkışın saat 20:30 yerine 21:00 kabul edilmiş olmasıdır. Bu itibarla haftada 5 gün 08:00-21:00 saatleri arasında kabul edilen çalışma 08:00-20:30 saatleri arasında kabul edilerek ve eldeki hükme esas hsaplamanın diğer tüm yönleri ve takdiri indirim oranı aynen kabul edilerek sonuca gidilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/25616 E. , 2020/11489 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat