9. Hukuk Dairesi 2016/20581 E. , 2020/7520 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/20581 E. , 2020/7520 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle davacının 19.08.2006-10.12.2012 tarihleri arasında davalıya ait taş ocağında kepçe operatörü olarak çalıştığını, en son aylık net 1.500,00 TL ücret aldığını, yemek ve yol parasının verildiğini, davacının 09.12.2012 pazar günü aracını şantiyede yıkamak için işyeri genel formeninden izin aldığını, aracını yıkayıp dışarı çıkarken, daha önce aralarında husumet bulunan şefinin davacıyı azarladığını,davacıyı mazot çalmakla itham ettiğini, fiili saldırıda bulunduğunu, ertesi gün işyerine geldiğinde işbaşı yaptırılmadığını, çıkışının verildiğini, önceki gün gerçekleşen olayların gerekçe gösterildiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, davalı işyerinde her gün 07.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatillerini kullanmadığını, dini bayram günleri dışında kalan genel tatillerde çalıştığını, 2012 yılının Aralık ayına ait 10 günlük ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle davacının 09.12.2012 tarihinde saat 17.00 sıralarında 18 litrelik su bidonu ile mazot alıp arabasının bagajına bıraktığı sırada, sorumlu formen Recep Yıldırım'ın koşarak davacının yanına gittiğini ve bagajı açmasını istediğini, davacının bagajı açmadığını, saha sorumlusu işçilerden yardım isterken, davacının arabasına binip kaçtığını, Recep Yıldırım'ın 10.12.2012 saat 08.30 sıralarında, davacının kaçtığı yönde arama yaparken bir çukurun içinde çuvalı bulduğunu, davacıyı çağırdığını ve çuvalı birlikte çıkardıklarını, durumu şirket yetkilililerine ve karakola bildireceğini söylediğini, davacının bundan sonra iş yerini terk ettiğini ve bir daha gelmediğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağını, davacının tüm izinlerini kullandığını, 2006-2012 yıllarına ait fazla mesai çizelgeleri ve ödeme belgelerinin bulunduğunu, 2010 Ekim, Kasım, Aralık ve 2011 Ocak, Şubat ayları ödemelerinin bankaya yapıldığını, hafta tatillerinde devamlı çalışma olmadığını, isteyen işçinin çalışıp ücretini aldığını, genel tatil günlerinde çalışan işçilerin ücretlerinin ödendiğini, davacının on günlük ücret alacağının banka hesabına yatırıldığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı işyerinde haftanın 7 günü 07:00-18:30 saatleri arasında çalıştığını, ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürüp fazla çalışma alacağı talep etmiş, davalı ise iddianın doğru olmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının cevap dilekçesinin ekinde ibraz ettiği bir kısım ödeme belgeleri ve mesai çizelgelerine itibar edilerek, bu çizelgelerde kaydedilen fazla mesai saatlerini (zamlı ödeme yapılmadığı kanaatiyle) saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre hesaplayıp, çizelgelere göre ödendiği anlaşılan tutarları mahsup etmiş, çizelge bulunmayan dönemler için de tanık beyanlarına göre, davacının haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı belirtilmiştir. Ödeme belgeleri ve mesai çizelgelerine karşı davacı taraf günlük 10 saatlik fiili çalışmanın karşılığının ödenmediğini, 10 saati aşan çalışmaların karşılığının ise ödendiğini beyan etmiştir.
Davalı tarafından sunulan söz konusu ödeme belgeleri ile mesai çizelgelerinin incelenmesinden, davalı iş yerinde günlük 10 saat çalışmanın normal çalışma olarak kabul edildiği, davacının günlük 10 saatlik fiili çalışma süresini aşan fazla çalışma ücretlerinin ödendiği, ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun açıklanan hükümleri gereğince fazla çalışmaların, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olarak kabulü gerektiği, davacının iş yerinde haftada en az 60 saat çalıştığı ve haftalık 15 saatlik fazla çalışma yaptığı, bu fazla çalışma ücretlerinin ödendiğinin ise, işverence yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca usulünce ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Buna göre Mahkemece, davacının fazla çalışma ücreti alacağının ibraz edilen ödeme belgeleri ve mesai çizelgeleri dikkate alınmadan haftalık 15 saat üzerinden belirlenip uygun bir indirim yapılarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ıslaha karşı zamanaşımı değerlendirilirken 12.12.2009 - 31.12.2009 tarihleri arasındaki dönemin 3 hafta yerine sehven 23 hafta olarak hesaplanması da isabetsizdir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön