9. Hukuk Dairesi 2019/2484 E. , 2020/6686 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 22. İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, HUMK.nun 438. Maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin çok uluslu ... . adlı yabancı şirketin Türkiye'deki faaliyetlerini yürüten şirketi olduğunu, yasal yükümlülüklerden kaçınmak için çalıştırdığı işçilerin büyük kısmını muvazaalı olarak taşeron işverenlikler üzerinden gösterdiğini, hukuka aykırı iş organizasyonuna karşı işçiler tarafından yapılan eylemler sonrasında taşeron sisteminin sonlandırma kararı alındığını, bunun sonucu olarak taşeronlar üzerinden çalıştırılan birçok işçiyi kendi bünyesine kattığını, ancak bu işlemi yaparken işçilere gerçek ücretlerinden daha düşük ücretler önerildiğini, düşük ücret teklifini kabul etmeyen işçilerin işten çıkartıldığını, davacının da 10/07/2004-01/10/2015 tarihleri arasında çuval makine operatörü olarak davalı şirkete ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin sona erdirilmiş olmasına rağmen kanuni hak ve alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hiçbir şekilde davalı şirkette çalışmadığını, davalı şirketin ticari kapasitesi gereği yurt içinde ve yurt dışında birçok firma ile ticari ilişki kurduğunu ancak bunun asıl-alt işverenlik ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceğini, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama aşamasında toplanan delillere ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, ilk derece mahkemesince aldırılan hesap bilirkişi raporundaki davacının hizmet süresi, ücreti ve dava konusu işçilik alacak taleplerine ilişkin hesaplamaların yerinde olduğu, isabetli tespitler içerdiği, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı olmaksızın sona erdiğinin ispat külfeti üzerinde bulunan işverenliğin bu yükümlülüğünü yerine getiremediği, davacının, talep ettiği ve tespit edilen çalışma süresi içerisinde taşeron firmalarda yapılan çıkış işlemleri esnasında varsa yapılan tazminat ödemelerinin de mahsubundan sonra bakiye kıdem ve ihbar tazminatının bulunduğu, dosyaya ibraz edilen ibranamelerin Borçlar Kanunu 420. maddesi şartlarını içermediğinden geçerli bir ibraname olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, HMK ve Yargıtay içtihatlarında belirtilen ispat kurallarına uygun bir biçimde davacı tarafından fazla mesai yaptığı, hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştığı hususunun ispatlandığı, hesaplanan fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücret alacaklarının ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı, davacının bu kalem alacaklara da talep hakkının bulunduğu, davacının kullandırıldığı veya karşılığı gelen ücretin ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamayan yıllık ücretli izin alacağının da bulunduğu, ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davalı vekilinin ileri sürmüş olduğu istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi yıllık izinlerinin kanuna uygun şekilde kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık izin ücreti isteğinde bulunmuş, davalı işveren ise davacının müvekkili şirkette geçen çalışmasının bir yılın altında olması nedeniyle yıllık izin ücreti talebinde bulunamayacağını savunmuştur.
Mahkemece istek konusu yıllık izin ücretinin kabulüne dair hüküm kurulmuş, davalı vekili tarafından temyiz aşamasında davacıya ait 'Yıllık Ücretli İzin İzlenimi' başlıklı izin belgesi sunulmuştur. Hakkı ortadan kaldıracak nitelikteki bu belgenin temyiz dahil her aşamada sunulabileceği Dairemizin ve Hukuk Genel Kurulunun yerleşik uygulaması olduğundan, bu belgenin incelenip değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
H) SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi kararlarının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre dosyanın gereği için İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 30.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/2484 E. , 2020/6686 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat