9. Hukuk Dairesi 2016/15764 E. , 2020/5833 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan T.C. ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ...’na bağlı hastenede veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak çalıştığını, davalı idareye bağlı hastanelerde çalıştığını, ihale süresinin bitimiyle davacının işine son verildiği halde kıdem tazminatının ödenmediğini, ayrıca emeklilik nedeniyle de kıdem tazminatının ödenmediği iddiası ile kıdem tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, dava konusu belirli nitelikte olduğundan belirsiz ya da kısmi dava açılamayacağını, alacakların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye uğradığını, ihale makamı olduğunu, teknik şartnameye göre yüklenici firmanın işine son verilen işçilerin her türlü hukuki hak ve tazminatlarını karşılaması gerektiği savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dolunay ... Bilgi İşlem Hiz. San.Tic.Ltd. vekili, davacının 01.01.2014-31.03.2014 tarihlerinde çalıştığını, bu nedenle davacı tüm hizmet süresinden sorumlu olmadığını, ihalenin kaybedilmesi ile davacının dava dışı son alt işveren nezdinde çalışmasını sürdürdüğünü savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı İktisadi İsletmesi vekili, davacının 01.06.1999-16.09.2001 tarihlerinde çalıştığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını, alacak hakkının zamanaşımına uğradığını, istifa nedeniyle kıdem tazminatı talep hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, çalışmanın kesintisiz olduğu, davacının davalı Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı İkt. İşletmesine dava açmış ise de bu davalı da 01/06/1999 - 16/09/2001 tarihleri arasında davacının çalıştığı, 2001 yılından bu yana hem genel zamanaşımı olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ayrıca devreden işverenin sorumluluğunu düzenleyen İş Kanunu 6. Maddesindeki bu davalı için öngörülen sürenin de geçtiğinden bu davalı hakkında davanın reddine, davalı ... Kur. Bilgi İşlem Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.'ne yönelik kıdem tazminatı talebinde bulunmuş ise de bu firmadaki çalışmasının 01/01/2004 - 31/12/2004 tarihleri arası çalıştığı böylece bu davalıdaki çalışmasını bir yıllık sürenin altında kaldığından kıdem tazminatı yönünden bir yıllık süre tamamlanmadığından sorumluluğunun bulunmayacağından bu davalı yönünden davanın reddine, davacının davalı ... . Ve Sosyal Hiz. Med. Tem. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve ...'na yönelik davasında, davacının emeklilik nedeni ile iş akdinin sonlandırdığının anlaşılması nedeni ile kıdem tazminatı almaya hak kazandığı gerekçesi ile davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ile Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ve Bakanlık vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyerinin miras yoluyla intikali 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 599 uncu maddesinde düzenlenmiş, sözü edilen madde hükmünde mirasbırakanın ölümü ile mirasçıların bir bütün olarak mirasa hak kazanacakları açıklanmıştır.
İşyerinin önceleri gerçek kişi ya da kişilerce işletilmesinin ardından şirketleşmeye gidilmesi durumunda, bu işlem de bir tür işyeri devri sayılmalıdır. Önceki gerçek kişi olan işverenlerin devralan tüzel kişi ortakları olması bu devir ilişkisini ortadan kaldırmamaktadır (Yargıtay 9.HD. 22.7.2008 gün 2007/ 20491 E, 2008/ 21645 K.). Aynı şekilde daha önce tüzel kişi şirket olan işverenin işyerini bir gerçek şahsa devretmesi de mümkündür. Devralanın şirketin hissedarlarından biri olması da sonucu değiştirmeyecektir. Adi ortaklardan bir ya da bazılarının hisselerini devri de sorumlulukların belirlenmesi noktasında işyeri devri olarak işlem görmelidir.
İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
Basın İş Kanununa tabi işyerleri bakımından, işyerinin belirleyici unsurlarından olan marka, logo ve yayın imtiyaz hakları gibi maddî olmayan unsurların devri de işyeri devri olarak değerlendirilmelidir (Yargıtay 9. HD., 19.1.2010 gün, 2009/42958 E., 2009/354 K).
Maddî ve maddî olmayan unsurların devri söz konusu olmaksızın da işgücünün önem taşıdığı sektörlerde ekonomik birliğin önemli unsurunu olan işçilerin devri de, işyeri devri olarak kabul edilmelidir.
Devirden sonra işyerindeki ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanabilmesi için, yürütülen faaliyetin devirden sonra yeni işveren tarafından aynı veya özdeş biçimde sürdürülmesi ölçütü yanında, işyerinin taşınmaz ve taşınır malları ile maddî olmayan varlıkların, işyerinde çalışan işçilerin sayı ve uzmanlık bakımından çoğunluğunun, bunun yanı sıra müşteri çevresinin devredilip devredilmediği, devir öncesi ve sonrasındaki faaliyetler arasında benzerlik olup olmadığı, devir sebebiyle işyerinde faaliyet askıya alınmışsa askı süresi gibi koşullar da göz önünde tutulmalıdır.
4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde yazılı olan “hukukî işleme dayalı” ifadesi geniş şekilde değerlendirilmeli, yazılı, sözlü ve hatta zımnî bir anlaşma da yeterli görülmelidir.
İşyerine Bankalar Kanunu hükümleri çerçevesinde Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu tarafından el koyulması ise işyeri devri niteliğinde değildir. Bu durumda yönetim hakkına müdahale edilmekte veya bankacılık faaliyetleri askıya alınmaktadır.
Yine özelleştirme işlemi sonucu kamuya ait hisselerin devri de işyeri devri olarak değerlendirilemez. Özelleştirmede işyeri aynı tüzel kişilik altında faaliyetini sürdürmekte sadece kamuya ait hisselerin bir kısmı ya da tamamı el değiştirmektedir. Bununla birlikte, tamamı kamuya ait olan bir işyerinin özelleştirme işlemi sonucu başka bir işverene geçmesi işyeri devri niteliğindedir (Yargıtay 9.HD. 8.7.2008 gün ve 2008/25370 E, 2008/ 19682 K.).
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir (Yargıtay 9.HD. 27.10.2008 gün 2008/ 29715 E, 2008/28944 K.).
Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, ara alt işveren olan davalı Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesine karşı açılan dava da davacının 01.06.1999-16.09.2001 tarihleri arasında davacının çalıştığı, 2001 yılından bu yana hem genel zamanaşımı olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ayrıca devreden işverenin sorumluluğunu düzenleyen İş Kanunu 6. maddesindeki öngörülen sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının alt işverenlerde fesih tarihine kadar çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kıdem tazminatı açısından hem devir sonrası 2 yıllık sorumluluk ve hem de zamanaşımı dikkate alınmaz. Mahkemece hatalı gerekçe ile davalı Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesine karşı açılan davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacı ara alt işveren olan davalı ... Kur. Bil. İşlem Hizm. San. Tic. Ltd. Şti’nde 01.01.2014-31.03.2014 tarihleri arasında çalışmıştır.
Mahkemece bu davalı hakkında çalışmanın bir yıllık sürenin altında kaldığı, sorumluluğunun bulunmayacağı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı ... ... Bilgi İşlem Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. şirketi hakkında bu işyerinde çalışılan süre ile sorumlu olup, kıdem tazminatından devir tarihindeki ücret ve süreye göre sorumlu tutulması gerekirken hatalı gerekçe ile reddi hatalıdır.
4-Mahkemece davacının emeklilik nedeniyle iş akdinin sona erdiği kabul edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının emeklilik tarihinin 28.04.2014 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Fakat emeklilik tarihi olarak 31.03.2014 tarihinin esas alınarak bu tarih itibariyle faiz yürütülmesi ayrı bir bozma nedenidir.
5-Davalı bakanlığın harçtan muaf olmasına rağmen yargılama giderlerine harç dahil edilerek aleyhine harçtan sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/15764 E. , 2020/5833 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 124 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 128 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 160 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 405 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat