9. Hukuk Dairesi 2017/15301 E. , 2020/4906 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/15301 E. , 2020/4906 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle davacının davalı işyerinde 26/06/2007- 07/07/2012 tarihleri arasında çalıştığını, davalı tarafından haklı bir neden gösterilmeksizin iş akdinin fesih edildiğini, 1 aylık maaş ve prim alacağının ödenmediğini, işyerinde fazla mesai yaparak çalıştığını karşılığı ücretlerin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, prim alacağı ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle davacının davalı şirkette satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacının çalışmaları ile ilgili bayilerden olumsuz bilgiler gelmeye başladığını, davalı şirket tarafından iddiaların araştırıldığını ve araştırma raporunun düzenlendiğini, davacının kendisine verilen yetkileri aşarak bütçe dışı harcamalar yaptığını, davalı şirketin izni ve bilgisi olmadan satın aldığı bir takım mallar için davalı şirket ürünlerinin de tanıtıldığı insertlere ilişkin bedelmiş gibi faturalar tanzim ettirdiğini, yaptığı bu alışları ne amaçla yaptığına ilişkin bilgi vermediğini araştırma sonucu öğrendiklerini, 07/07/2012 tarihinde davacının savunmasının istendiğini, davacının savunma yapmayacağını belirterek üzerine zimmetli şirket aracının anahtar ve ruhsatını bırakarak işyerini terk ettiğini, davacının iş akdini eylemli şekilde feshettiğini, davacının 7 günlük ücreti ile 65 günlük yıllık izin alacağı olan toplam 1.724,00 TL’nin davacıya ödendiğini, hiçbir alacağı kalmadığını, davacının daha önce davalı şirketin bayiliğini yapması neticesinde davalı şirkete 50.000,00 TL borcu da bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta davacı son net ücretinin 950,00 TL olduğu iddiasını dinlettiği tanıklarıyla ispatlamıştır. Buna göre davacının son ücretinin net 950,00 TL olarak kabulü gerekirken brüt 971,85 TL kabul edilmesi hatalıdır. Hak edilen ve hüküm altına alınan tüm alacakların net 950,00 TL üzerinden yeniden hesaplanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
3-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle tanık beyanlarından, davacının hafta içi 5 gün 08:00-18:00 saatleri arasında, cumartesi günleri ise 08:00-12:00 saatleri arasında çalıştığının anlaşılmasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin, davacının işyerinde haftada 6 gün 08:00-18:00 saatleri arasında çalışarak haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı şeklindeki kabulü isabetsizdir. Buna göre davacının hak kazandığı fazla mesai ücretinin, haftada 4 saat üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması için hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Davacı vekili kısmi dava açmış, taleplerini 13.04.2015 harç tarihli ıslah dilekçesi ile artırmış, ancak ıslah ettiği miktarlara faiz yürütülmesini talep etmemiştir.
Mahkemece dava dilekçesinde faiz talep edilmekle birlikte ıslah ile istenilen miktarlara faiz talep edilmediği gerekçesi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarında ıslah ile artırılan kısma faiz yürütülmemiştir.
Mahkemenin bu uygulaması Dairemizin ' ıslah edilen miktarlar açısından faiz talep edilmemesi halinde ıslah ile artırılan miktarlara faiz yürütülemeyeceği ' şeklindeki kökleşmiş içtihadına uygun ise de, karardan sonra bu konu ile ilgili olarak yapılan içtihadı birleştirme talebi üzerine Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca 2017/8 Esas sayılı dosyası üzerinden 24.05.2019 günü yapılan toplantıda
“Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği' yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi karşısında, '...ıslahta faiz istenilmese dahi dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedilmesi...' zorunlu hale geldiğinden, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği gerekçesiyle, ıslah ile artırılan miktarların faiz işletilmeden hüküm altına alınması 24/05/2019 tarih ve 2017/8 Esas sayılı YİBK karşısında yerinde değildir.
5-Davacının iş akdinin kim tarafından ve nasıl sona erdirildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçi haklı neden olmaksızın davalı tarafından işten çıkarıldığını iddia etmekte, davalı işveren ise, davacının usulsüzlükleri tespit edildikten sonra davacı hakkında tahkikat başlatılması üzerine davacının işyerini terk ederek eylemli fesih gerçekleştirdiğini savunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının bayiisi olan bir firmanın yetkilisi olan ve yargılama aşamasında tanık olarak da dinlenen ...’ın ihbar ve şikayetine kadar davalının davacıya isnat olunan usulsüzlüklerden haberdar olmadığı davacı hakkında ki tahkikat işlemlerinin söz konusu ihbar ve şikayetten sonra başlatıldığı anlaşılmaktadır. Tanık ... ile davacı hakkındaki tahkikatı yapan tanık ...’ın ayrıntılı beyanlarından davacının “şirket politikasına aykırı olarak ucuz fiyatlar üzerinden ürünlerin dağıtımını yapıp karşılığında davalı şirket bayiliğine perakendelerden fatura aldığı, ciro ile bütçenin birbirini tutmadığı, davacının kendi şahsı veya başkaları adına başka şirketlerden beyaz eşya, televizyon vs ürün aldığı ancak bunları davalı şirkete başka bir gider olarak faturalandırdığı” şeklindeki usulsüzlüklerinin tespit edildiği, bu tespitler üzerine davacıdan yazılı savunma talep edildiği, davacının ise savunma yapmak yerine, üzerine zimmetli aracın anahtar ve ruhsatını bırakıp işyerini terk ettiği, iş akdinin bu şekilde sona erdiği anlaşılmaktadır. İş akdinin sona eriş şekline göre kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kabulü de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön