9. Hukuk Dairesi 2017/15306 E. , 2020/4638 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/15306 E. , 2020/4638 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının belediyenin asıl işveren, diğer davalı şirketin taşeron işveren olduğu ... Şelalesi'nde bulunan işyerinde 26.05.2006 - 31.12.2012 tarihleri arasında ara vermeksizin temizlik elemanı olarak çalıştığını, en son 1205,70 TL ücret ile çalıştığını, davacının iş akdinin işverenler tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tazminatları ödenmeksizin feshedildiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, dini bayramlarda kısmen, milli bayramlarda ise tamamen çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanmadığını ve ücretlerininde ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetledavacının iddia ettiği tarihler arasında müvekkili şirkette çalışmadığını, müvekkili şirketin belediyeden alınan işi 01.01.2012 - 31.12.2012 tarihleri arasında üstlendiğini, daha önce bu işi üstlenen firmalarla müvekkili şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, önceki firmalardaki çalışmalarından kaynaklanan alacaklarından davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müvekkili şirkette sınırlı süreli iş sözleşmesi imzalayarak çalıştığını, 11 ay 1 gün çalışmasının olduğunu kıdem tazminatına hak kazanmadığını, sözleşmenin belirli süreli olmasından dolayı ihbar öneli oluşmadığını, davacının UBGT çalışmalarının ücretlerini aldığını, çalışma süresine nazaran yıllık izin hakkı doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle davacı ile müvekkili idare arasında iş ilişkisi bulunmadığını, belediyenin temizlik işlerini ihale ederek hizmet aldığını, davacının hangi ihale dönemlerinde hangi firmalar aracılığı ile belediyeye hizmet vermiş ise alacaklarını bu firmalardan talep etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ... İlaçlama Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, yapılan işin niteliği gereği temizliğin belediyenin asli görevi olduğunu, bu nedenle işçinin tüm gözetiminin belediyede olduğunu, davacının halen aynı işte ihaleyi alan başka bir firma nezdinde çalışmasını sürdürdüğünü savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde davacı tanıkları davacının yeni ihaleyi alan şirket yanında çalışmak istemediğini ifade ettikleri gibi davacının iş sözleşmesinin 31.12.2012 tarihinde feshedildiği savunulmuş ise de SGK kayıtları incelendiğinde davacının 03.01.2013 tarihinden itibaren davalı belediyenin işinde daha sonra ki ihaleyi alan dava dışı adi ortaklığa ait 1231458 numaralı işyerinde çalışmaya devam ettiği nin görüldüğü,Belediye başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevap puantaj kayıtları, banka kayıtları birlikte (2013 ocak ayında gerçekleşen çalışması dolayısı ile hesabına yatırılan ücretin davacı tarafından tahsil edildiği görülmüştür) değerlendirildiğinde bu çalışmanın fiili olduğunun görüldüğü,bu duruma göre ortada bir fesih olmadığı için feshe bağlı hakların istenemeyeceği , raporla davacının kullandırılmamış izin hakkı bulunmadığı da belirlendiğinden,kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti istekleri yönünden davanın reddine,ispat külfeti altındaki davacı UBGT günlerinde çalıştığını tanık beyanları, dosya kapsamı ve işin niteliğine nazaran kanıtladığından bu alacağın kısmen kabulüne,ispat külfeti altındaki davacı fazla çalışma yaptığını tanık beyanları, dosya kapsamı ve işin niteliğine nazaran kanıtlayamadığından bu alacağına,davalılardan belediye asıl işveren diğer davalıda son alt işveren / devralan işveren sıfatı ile tespit edilen tazminat ve alacaklardan birlikte sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı ... temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davalı ...’nın temyizi yönünden yapılan incelemede
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen miktar 420,71 TL olup, karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
2-Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede
a)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b)Dosyadaki bilgi ve belgeler ve özellikle davacı tanık anlatımlarından davacının çalıştığı ... Büyükşehir Belediyesi’nin altişvereni davalı ...Grup Temizlik ihalesinin 31.12.2012 tarihinde bitmesi sonucunda yeni ihaleyi alan şirkette çalışmaya devam etmek istemediği ve işi bıraktığı, iş akdinin bu şekilde sona erdiği, ancak ihaleyi yeni alan dava dışı altişverenin işi bırakmış olan davacı işçiyi diğer işçilerle birlikte SGK’ya bildirdiği, durumun anlaşılması üzerine de 03.01.2013 tarihi itibariyle girişi bildirilen davacı işçinin bu defa 21.01.2013 tarihi itibariyle çıkışının bildirildiği anlaşılmakla, iş akdinin davacı işçi tarafından sona erdirilmesine göre ihbar tazminatı talebinin reddinin doğru olduğu, keza tüm yıllık izinlerin kullanılmış olduğunun anlaşılmış olması ve fazla mesai iddiasının ispatlanmaması karşısında bunlara yönelik taleplerinin reddininde doğru olduğu ancak davacının fesih tarihi itibariyle hak ettiği halde ödenmemiş ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının mahkemece saptanıp hüküm altına alınmış olması karşında, feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı isteğinin hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02. 06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön