9. Hukuk Dairesi 2020/864 E. , 2020/4360 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2020/864 E. , 2020/4360 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı- Karşı Davalı İsteminin Özeti:
Davacı- karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı ...'nda 27.06.2005 tarihinde işe başladığını, 26.10.2010 tarihine kadar kesintisiz olarak uzman ve usta öğretici sıfatıyla 5 yıl 3 ay 29 gün daimi işçi olarak çalıştığını, davacının istifaya zorlandığını, noter huzurunda zorla ibraname alınmaya çalışıldığını, davalı tarafından bu ücretlerin davacıya hiçbir zaman ödenmeyeceğinin söylendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai alacağının davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı- Karşı Davacı İsteminin Özeti:
Davalı- karşı davacı vekili, davacının ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, istifa dilekçesi imzalayarak işten ayrıldığından kıdem tazminatını hak etmediğini, davacının kendi adına 15.10.2010 tarihinde rakip şirket kurduğunu, 25.10.2010 tarihinde istifa ettiğini, fazla çalışmasının bulunmadığını, davalı işyerinin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olduğu için resmi ve dini bayramlarda çalışmanın olmadığını, maaş alacağının olmadığını, asgari ücretten çalışmalarına ait ödemelerin bankadan yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, karşı dava açısından ise davacının işi ihbarsız olarak bırakıp gittiğini, aynı işi yapmak üzere şirket kurup rakip bir sürücü kursunu devraldığını, çalışma taahhüdünü yerine getirmeyerek müvekkilini zor durumda bıraktığını ileri sürerek, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve maddi tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece 28.01.2015 tarih ve 2011/61 E., 2015/22 K. sayılı karar ile asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne karşı dava yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, kararın davalı- karşı davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 16.11.2017 tarih ve 2015/14491 E., 2017/18427 K. sayılı kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı işçinin 27.06.2005 - 26.10.2010 tarihleri arasında toplam 5 yıl 3 ay 29 gün süreyle usta öğretici olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin işçi tarafından ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle feshedildiği, Keşan Ticaret Sicil Memurluğu'nun 15/10/2010 tarih ve 4690 yevmiye sayılı ticaret sicil tasdikname belgesinde davacının yönetim kurulu başkanı sıfatını taşıdığı ... Özel Eğitim Öğretim Tic. ve San. A.Ş. ünvanlı şirketi aynı tarih itibariyle ve 4690 sicil numarası ile tescil ettiği, şirkete ait ana sözleşmede davacının 30 paya karşılık gelen 150.000,00TL pay sahibi olduğu ve yönetim kurulu başkanı sıfatını taşıdığı, davacının istifa dilekçesinin tarihinin ise 25/10/2010 olduğu, davacının işverene bağlı olarak işini ifa etme ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının sabit olduğu, iş aktinin davacı tarafça haklı nedenlerle feshi iddiasının ispatlanamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin özel öğretim kurumlarına tâbi ve yasadan kaynaklanan birer yıllık sözleşme olduğu, davacı ile yapılan ilk sözleşmenin 22/06/2007 tarihli olup, her yıl yıllık olarak yenilendiği, Kanundan doğan asgari süreli iş sözleşmesi olduğu, mevcut sözleşmeye göre davacının 03/07/2011 tarihine kadar davalı karşı davacının işyerinde çalışması gerektiği, iş sözleşmesinin fesih gerekçesi ücret alacaklarının ödenmemesi olup bu fesih nedenini doğuran olguların gerçekleşmediği, davacının iş sözleşmesini feshinin haksız olduğu, davalı karşı davacı maddi tazminat isteminde bulunmuşsa da davacının işten ayrılmasından sonra maddi bir zararın doğmadığı, davalı karşı davacının, davacının haksız olarak sözleşmesini feshetmiş olması sebebiyle ihbar tazminatı hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı- karşı davalı işçi vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özetinde kanun yolu olarak istinaf kanun yolunun gösterilmesi gerekçeli kararda düzeltilmekle bu hata bu aşamada sonuca etkili görülmemiştir.
2- Davalının ünvanının ... Özel Eğitim Öğretim Tic. San. A.Ş. olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında bu şirkete bağlı sürücü kursunun isminin yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiştir.
3- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı karşı davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4- Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı şirketin işlettiği motorlu taşıtlar sürücü kursunda 5580 sayılı Kanuna tabi direksiyon öğretmeni olarak görev yaptığı, taraflar arasındaki iş sözleşmesi, sözleşmenin niteliği ve Kanun gereği belirli süreli olup, bu hususun Yargıtay İçtihadı Birleşme Genel Kurulu'nun 2017/1 E. 2018/2 K. ve 23/02/2018 tarihli kararı ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9. maddesinde belirtilen Özel Öğretim Kurumlarında çalışan öğretmenlerin sözleşmelerinin kanundan kaynaklanan belirli süreli iş sözleşmesi olduğu ve bu nedenle belirli süreli hizmet akitlerinin haksız feshinde diğer taraf lehine ihbar tazminatı talep edilemeyeceği anlaşıldığından, davalı karşı davacı şirketin ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
5- Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davalı karşı davacı vekili ihbar tazminatı talep miktarını ıslah yolu ile arttırmış ve Mahkemece bu ıslaha değer verilmiştir.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu'nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı” hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu'nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Kabule göre Mahkemece davalı karşı davacı vekilinin bozmadan sonra yaptığı ıslaha değer verilerek hüküm kurulması Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön