9. Hukuk Dairesi 2016/15699 E. , 2020/4013 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin, davalıya ait halı saha tesislerinde resepsiyon görevlisi ve ön muhasebe elemanı olarak 23.03.1995-04.09.2013 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin 1.800,00 TL olduğunu, ayda 15 gün 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, diğer günler ise 20:00-08:00 saatleri arasında görev yaptığını, haftada 6 gün çalıştığını, milli ve dini bayramlar ile resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, iş akdinin tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının müvekkili işyerinde 06.10.2010-04.09.2013 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, aylık brüt ücretinin 1.023,00 TL olduğunu, iş akdinin fesih nedeninin işyerinin kapanması olduğunu, her türlü hak edişinin eksiksiz ödendiğini, haftalık çalışma sürelerinin 45 saat olduğunu, istinaen fazla mesailerin bordrolara yansıtıldığını, hafta içi bir gün hafta tatili kullandırıldığını, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Hizmet süresi noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi 23.03.1995-04.09.2013 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığını iddia etmiştir.
Davalı işveren ise davacının 06.10.2010-04.09.2013 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya SGK kayıtlarının celp edilmediği tespiti yapıldıktan sonra her ne kadar davacı tanıkları iddiayı doğrulasa da davalının sunduğu işe giriş bildirgesine itibar edilerek, davacının 06.10.2000 tarihinde davalı nezdinde işe başladığı kabul edilmiştir.
Her şeyden önce bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacıya ait SGK kayıtları celbedilmemiştir. Bu kayıtlar celbedilerek, davacı adına 23.03.1995 tarihinden itibaren çalışma bildirilen iş yerlerinin davalıya ait olup olmadığı, davalıya ait değil ise davalı ile bu işverenler arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunup bulunmadığı (işyeri devri, organik bağ vs) araştırılarak, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ile bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
3- Davacının genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bordrolardaki tahakkuklar dikkate alınarak ilgili dönemlerin hesaplamada dışlandığı saptanmıştır.
Ne var ki ücret miktarı taraflar arasında ihtilaflı olup, mahkemece emsal ücret yazıları da dikkate alınarak davacı işçinin net 1.500 TL ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir. Dolayısı ile bordrolardaki tahakkukların davacının gerçek ücreti üzerinden olmadığı dikkate alındığında söz konusu miktarların mahsubu gerekirken, yazılı şekilde dönemlerin dışlanması da hatalıdır.
4- Davacı işçinin yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının sunduğu izin talep formlarına itibar edilmeksizin alacağın hesaplandığı saptanmıştır.
Davacı vekili müvekkilinin manevi baskı ile boş belgelere imza attığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını ispatlayamamıştır.
Dolayısı ile söz konusu belgelerdeki sürelerin düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi de yerinde değildir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 10.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/15699 E. , 2020/4013 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat