9. Hukuk Dairesi 2016/14519 E. , 2020/3323 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 2005 yılı ortalarında asistan şefi olarak göreve başlayıp 6 ay sonra 'satış şefi' olduğunu ve 09.01.2013 tarihine kadar yaklaşık 8 yıl sigortalı işçi statüsünde çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, prim ve işe iade sonrası eksik ödenen alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının dava ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şirkette 'perakende satış şefi' olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin hafta içi 08.00-17.30, hafta sonu ise 08.00-13.30 arası olduğunu, davacının haftalık çalışma saati toplamının 45 saat olduğunu, satış şeflerinin sabit bir maaş ve ikramiye yanında, yaptıkları satışın durumuna göre 'Satış Hedef Primi' olarak adlandırılan bir prim aldıklarını, dolayısıyla davacının da belirlenen kurallar dahilinde yaptığı satışlar için bu prime hak kazandığı aylarda değişen oranlarda 'Satış Hedef Primi' aldığını, davacının çalıştığı süre boyunca ne kadar çok satış yaparsa ona göre prime hak kazandığını, kendi çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini ve bunun sonucunda da gelirini artırdığını, yani davacının gelirinin yaptığı satışlar ile doğru orantılı olduğunu, bu nedenle davacının fazla mesai talebinin reddi gerektiğini, yine davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, kullanmadığı yıllık izinlerinin iş sözleşmesinin feshi sırasında ücrete dönüştüğünü ve davacıya 5.867,55 TL'nin izin karşılığı olarak ödendiğini, davacının iş sözleşmesi müvekkili şirket tarafından 09.01.2013 tarihinde feshedildiğinden kendisine 21.208,17 TL. kıdem tazminatı ile 8.213,84 TL. ihbar tazminatı ödendiğini, ancak davacının işe iade davası açtığını ve Mahkemenin verdiği işe iade kararının kesinleşmesi ve davacının müvekkili şirkete başvurması üzerine yasal süresi içinde davacıya 16.01.2014 tarihinde 4 aylık boşta geçen süre ücreti vesair haklar olarak 15.243,12 TL., 5 aylık işe başlatmama tazminatı olarak 15.692,53 TL., kıdem tazminatı farkı olarak 3.211,60 TL., ihbar tazminatı farkı olarak 337,87 TL., asgari geçim indirimi ücreti olarak 293,60 TL. ve faiz olarak 38,05 TL. olmak üzere toplam 34.816,76 TL.'nin ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacağının hesabı noktasında toplanmaktadır.
Davacı işçi fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuş, mahkemece ödenen primler mahsup edilmek suretiyle istekle ilgili hüküm kurulmuştur.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim(komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur.
4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Bu nedenle de ödenen prim alacağının fazla mesai ücretinden mahsubuna gidilemez.
Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması sözkonusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi işyerinde satışa bağlı prim almak suretiyle çalışmış olmakla ödenen primler mahsup edilerek fazla çalışma ücreti ile ilgili hüküm kurulması hatalıdır. Fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının primlerle karşılandığı kabul edilmeli, hesaplama fazla çalışma alacağının sadece %50 zamlı kısmına göre yapılarak istekle ilgili hüküm kurulmalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 02/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/14519 E. , 2020/3323 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat