9. Hukuk Dairesi 2016/32767 E. , 2020/2772 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15.01.2008 tarihinde davalıya ait işyerinin Bebek şubesinde servis yetkilisi olarak çalışmaya başladığını, 10.08.2011 tarihinde baskı, tehdit ve şantaj ile istifası imzalatılmak suretiyle işten çıkartıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 10.08.2011 tarihli imzasını taşıyan dilekçesiyle istifa etmiş ve iş akdini kendisinin feshetmiş olduğunu, bu sebeple ihbar ve kıdem tazminatı haklarının bulunmadığını, davacının baskı tehdit ve şantaj iddialarının gerçek dışı olduğunu, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, bu hususun yıllık izin formları ile sabit olduğunu, davacının hemen hemen haftanın 7 günü çalıştığına dair iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının istifa ettiğine dair kayıt bulunmadığı gibi, kıdem ve ihbar tazminatı haklarını almadan istifa etmesi hayatın olağan akışına aykırı görüldüğü ve iş aktinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, talep edilmek kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
Dairemiz uygulamasına göre hak edilen işçilik alacaklarını hesaplayıp, ödeme yükümlülüğü işverene ait olduğundan, temerrüt ihtarında miktar belirtmeden işçilik alacağının isminin yazılması temerrüdün oluşması için yeterlidir. Şayet temerrüt ihtarında miktar belirtilmiş ise miktarla sınırlı temerrüt kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının gönderdiği 15/08/2011 tarihli ihtarname ile davalı işverenin fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden davadan önce, 21/08/2011 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla, söz konusu alacaklara talep doğrultusunda temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dava ve ıslah ayrımı yapılarak faize karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca, davada karineye dayalı makul indirim (hakkaniyet indirimi) dışında reddedilen fazla mesai alacağı 4.662,87 TL olup, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesine istinaden 1.800,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsiz olup, bozma sebebi ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 4. ve 5. paragraflarının hükümden çıkartılarak, yerlerine
“- 3.142,79 TL net fazla mesai ücretinin temerrüt tarihi olan 21/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile,
- 2.153,25 TL net ulusal bayram genel tatil ücretinin temerrüt tarihi olan 21/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” paragraflarının yazılmasına,
Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasına son paragraf olarak
“- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,' paragrafının eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/32767 E. , 2020/2772 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat