9. Hukuk Dairesi 2020/311 E. , 2020/2549 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2020/311 E. , 2020/2549 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, sözleşmeli personel statüsü ile 2003 ile 09/03/2015 tarihleri arasında sözleşmeli olarak davalı şirkette çalıştığını ve emekliye ayrıldığını, 01/01/2009 tarihinde başlamak üzere iş yerinden ayrıldığı tarihe kadar aylık ücret zammı uygulaması yapılmadığını, 01/01/2009-09/03/2015 tarihi dönemlerinde müvekkiline uygulanması gereken aylık ücret zammı nedeniyle oluşan aylık ücret farkı alacaklarını talep ettiklerini, kıdem tazminatı hesabının aylık ücret esas alınarak yapıldığını, usulüne uygun olarak hesaplama yapılmadığını, kıdem tazminatının tam olarak ödenmediğini, bu sebeple ödemesi eksik yapılan kıdem tazminatı farkının ödenmesine karar verilmesini, aylık ücret, kıdem tazminatı fark alacaklarının da eksik ödendiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ücret ve türü alacaklarda zamanaşımı itirazında bulunduğunu, varsa bile dava tarihinden 5 yıl önceki ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının, müvekkili şirkette çalışıp emekli olduğunu, emeklilik sırasında kıdem tazminatı dahil tüm hak ve alacaklarını aldığını, bu hususta ibraname imzaladığını, açılan davanın hukuki ve fiili dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 12/06/2019 tarih 2019/4797 Esas 2019/13153 Karar sayılı kararı ile 'Kıdem tazminatına bozma öncesinde doğru şekilde tamamı bakımından fesih tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü ve bu husus bozma dışında kaldığı halde yeni hükümde faiz başlangıcının tutarın tamamı için temerrüt tarihi yerine dava -ıslah tarihi ayırımı yapılarak faize hükmedilmesi hatalıdır.
Kararın faiz başlangıç tarihlerinin gösterilmemesi nedeniyle bozulmasına rağmen ve bilirkişi tarafından gösterilen faiz başlangıç tarihlerinin gösterilmesi yerine faiz başlangıç tarihlerinin dava ve ıslah tarihi olarak ayrı ayrı gösterilmesi de hatalıdır.
Bozma sonrası gerekçeli karar başlığında dava tarihinin bozma sonrası dosyanın yeni esasa kaydedildiği tarih olarak gösterilmesi de ayrıca hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.' gerekçeleri ile bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Toplu İş Sözleşmesi'nden kaynaklanan alacaklar bakımından, kararlaştırılan günde ödenmemesi halinde ayrıca bir temerrüt ihtarına gerek bulunmaksızın TİS gereği doğrudan doğruya temerrüt oluşacaktır. Öncelikle temerrüdün varlığı karşısında talep de gözetilerek faiz başlangıcının temerrüt tarihi olduğu kuşkusuzdur ve mahkemece ücret ve ikramiye fark alacakları bakımından temerrüt - ıslah ayrımına gidilmesi hatalıdır. Hüküm altına alınan ücret fark alacağı bakımından her ay için fark alacağı ayrı ayrı belirlenep ait olduğu ayı takip eden ayın 1. gününden itibaren faize hükmedilmelidir. Keza ikramiye fark alacağı yönünden de yılda iki defa Ocak ve Temmuz aylarının onbeşinde ödeme kararlaştırıldığından hesap dönemine ait her yılın 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihleri temerrüt dolayısıyla faiz başlangıç tarihleridir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinden hem ücret farkı alacağı hesaplanırken hem ikramiye fark alacağı hesaplanırken ödeme miktarlarının ait olduğu dönemden değil toplam miktardan düşüldüğü görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan ayrıştırmanın yapılması mümkün değildir. Mahkemece yapılacak iş 28.491,74 TL olarak belirlenen ücret fark alacağının tamamı bakımından bu farkın hangi aydan kaynaklandığını belirleyip faiz başlangıcını ona göre belirlemektir. Bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse bilirkişi 2011 yılı Ocak ayı için ödenmesi gereken fark ücreti 340,54 TL olarak hesaplamıştır. İlgili bordrolar incelendiğinde işveren tarafından davacıya 2011 yılı Ocak ayında 140 TL fark ücret alacağı ödendiği görülmektedir. Bu durumda davacının 2011 yılı Ocak ayı için alması gereken ücret farkı alacağı 200,54 TL'dir. Bu şekilde belirlenen ücret farkı alacağı için hüküm kurulurken de davacının 2011 yılı Ocak ayına ilişkin 200,54 TL ücret fark alacağına temerrüt tarihi olan 01/02/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmeli, toplam 28.491,74 TL olacak şekilde her ay bu işlem tekrarlanmalıdır.
3- İkramiye fark alacağına gelince yine bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse davacının Ocak 2011 ayında ödenen Temmuz- Aralık 2010 dönemine ilişkin ikramiye fark alacağı 368,54 TL olarak hesaplandığı, ilgili bordrolar incelendiğinde aynı dönem için davacıya 137 TL ikramiye fark alacağı ödendiği görülmektedir. Bu durumda ödenmesi gerekirken ödenmeyen fark ikramiye alacağı Temmuz- Aralık 2010 dönemi için 231,54 TL'dir. Buna ilişkin hüküm kurulurken davacının Temmuz- Aralık 2010 dönemi için hak ettiği 231,54 TL fark ikramiye alacağının temerrüt tarihi olan 15/01/2011 tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmeli, tamamı 3.934,77 TL olan fark ikramiye alacağı bu şekilde dönemlere ayrıştırılarak hüküm altına alınmalıdır.
Bir önceki aynı mahiyetteki bozma gereğinin bu şekilde yerine getirilmemesi kararın yeniden bozulmasını gerektirmiştir. Yeni kurulacak hükümde verilen temerrüt 'faiz başlangıç' tarihlerinin örnek olduğu, ücret fark alacağı için her ay değişeceği, ikramiye fark alacağı için ise altı ayda bir değişeceği gözden kaçırılmamalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıdaki sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön