9. Hukuk Dairesi 2020/279 E. , 2020/2099 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(İŞ)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin özel güvenlik görevlisi olarak 01.01.2009-17.07.2012 tarihleri arasında 3 yıl 7 ay 17 gün kesintisiz hizmeti olduğunu, hizmet süresince müvekkilinin fazla çalıştırıldığını, bu durumu iş yerindeki amirlerine bildirmesine rağmen durumun değişmemesi nedeniyle iş sözleşmesine son verdiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, dini ve resmi tatil ücreti alacağı, sosyal haklardan doğan alacaklarının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı kurum vekili, davacının müvekkili kurumun işçisi olmadığını, müvekkili kurumun güvenlik hizmetleri konusunda ihale ile hizmet alımı yaptığını, yapılan sözleşme ile çalıştırılacak işçilerin her türlü haklarından sorumluluğun ihaleyi alan şirkete verildiğini, idarenin işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını, aktif husumet itirazları bulunduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, davacının ulusal bayram genel tatil, fazla mesai, yıllık izin ücreti ve diğer sosyal haklarının ödendiğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davanın müvekkilli şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, yasal değişiklikler sonucu işçilik alacaklarından asıl işveren olarak kamu kurumlarının sorumlu olduğunu, davacının iddialarının yerinde olmadığını, kurumdan davacıya ait işlem dosyasının getirtilmesi halinde durumun görüleceğini, davacının ücretinin düzenli yatırıldığını, davacının fazla mesai yapmadığını, davacının fazla çalışma ya da ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasının tesbiti halinde ücretlerinin ödendiğini, davacıyı çalıştıran diğer alt işverenlerin de davaya dahil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Kabulüne karar verilen ulusal bayram genel tatil ve fazla mesai alacakları için hükmedilmesi gereken faiz türünün en yüksek banka mevduat faizi olup, talebinde bu şekilde olmasına rağmen yasal faize hükmedilmesi davacı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı kurum vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Davacının ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edilmeden yargılamaya son verilip karar verilmesi HMK.nın 27. maddesine aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş ıslah dilekçesini davalılara tebliğ edip müteakip usulü işlemleri tamamladıktan sonra karar vermektir.
4-Davacı dava dilekçesi ile sosyal yardım, ulusal bayram genel tatil ve izin alacak talepleri için ayrıştırma yapmaksızın 500,00 TL talep etmiş, yargılamanın sonraki aşamalarında da ayrıştırma yapmamıştır. Buna göre kabulüne karar verilen ulusal bayram genel tatil ve yıllık ücretli izin alacakları için dava dilekçesi ile istenen miktar reddine karar verilen sosyal yardım alacağı talebi için ise reddedilen miktar belli değildir. Gelinen aşamada mahkemece yapılacak iş dava dilekçesindeki 500,00 TL talebi sözü geçen üç alacağa eşit dağıtarak sonuca gitmektir.
5-Dava kısmi dava olarak açılmış olup, kabulüne karar verilen fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacakları bakımından dava dilekçesi ile istenen miktarlara dava, ıslah ile arttırılan miktarlara ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi de ayrıca hatalıdır.
6-Hükmün 6. bendinde harçların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurularak harçtan muaf olan idareye bu şekilde harç yüklenmesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2020/279 E. , 2020/2099 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 110 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 143 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 121 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat