9. Hukuk Dairesi 2016/36030 E. , 2020/19303 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01/12/2009 tarihinden iş akdinin feshedildiği 17/01/2014 tarihine kadar aralıksız şoför olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından bildirimsiz ve tek taraflı olarak feshedildiğini, 17/01/2014 tarih 594 yevmiye nolu ihtarname ile işyerine gelip işyerine alınmadığını şirkete bildirdiğini ve işverenden alacaklarını talep ettiğini, müvekkilinin iş akdinin feshine dayanak edilen iddiaların tamamının asılsız olduğunu, müvekkilinin her gün yasal sınırın üzerinde fazla çalışma yaptığını ve son maaşının 1.100,00 TL olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdi süresince iş akdine ve iş yeri kurallarına aykırı hareket ettiğini, durumun tespitine ilişkin 13 kez tutanak tutulmak suretiyle davacının ikaz edildiğini ancak davacının bu ikazlara aldırış etmediğini, davacının işyeri amirlerinin verdiği talimatlara aykırı davranmaya ahlak edindiğini, davacının almış olduğu ihtar cezasından sonra adeta iş yeri ile tüm bağlarını koparmışcasına iş yeri kurallarına aykırı olarak özensiz ve ciddiyetsiz bir şekilde çalışma çalışma ahlakını dahada ileri noktalara taşıdığını ve işyerinde diğer çalışanları da etkileyecek şekilde huzursuzluk çıkarmaya başladığını, davacının bir çok kez insan kaynakları yönetmeni ...'e artık çalışmak istemediği, tazminatını alarak ayrılmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söylediğini, davacının mesai saatleri içinde saatler süren telefon görüşmeleri yaparak görevini ağır ölçüde ihmal etmeye başladığını, son olarak 15/01/2014 saat 15.50'de mesai saatleri içinde davacının uyduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine 16/0172014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu md.25/II-h hükmü uyarınca davacının iş akdinin feshedildiğini, davacının müvekkil şirketten tazminat alabilmek adına huzurdaki davayı açtığını, sadece davacının değil tüm çalışanların hak ve alacaklarının eksiksiz olarak zamanında ödendiğini, bu nedenle davacının taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu md.25/II-h hükmü uyarınca feshedildiğinden müvekkili şirketin kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin davacının tüm hak ve alacaklarını eksiksiz olarak ödediğini ve davacının müvekkili şirkette herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, “davacı ...'in davalı işveren yanında şoför olarak 01/12/2009 ile 16/01/2014 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının iş akdinin davalı işverence haksız ve tek taraflı olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise cevap dilekçesi ile davacının iş akdi ve işyeri kurallarına aykırı hareket etmesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle işverence feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, diğer hak ve alacaklarının ödendiğini savunmuştur. İş akdinin kıdem tazminatını hak kazandırmayacak şekilde sona erdiğinin ispat külfeti davalı işveren üzerinde olup davalı tarafça dosyaya sunulan deliller Mahkememizce yeterli görülmemiştir. İspat yükü üzerinde olan davalı tarafça iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ispat edilememiştir. İş akdinin haklı bir neden olmaksızın davalı işverence feshedildiğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. … bilirkişinin düzenlediği 24/06/2015 tarihli bilirkişi raporu ve 17/02/2016 tarihli ek rapor mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunmuş, rapordaki miktarlar üzerinden fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı ve ulusal bayram genel tatil alacağına %30 hakkaniyet indirimi uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile yıllık izin ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, sübut ve ödeme belgeleri bakımından
20/04/2016 havale tarihli, ek bilirkişi raporu fazla mesainin nasıl ve hangi ay için ne kadar fazla mesai ücreti hesaplandığı konusunda denetime elverişsizdir. Zira, hangi dönem için ne kadar aylık ücretin hesaplamada esas alındığı, her bir sayfada katsayının neden değiştiği ve bu katsayıların değerlendirilip değerlendirilmediği, yoksa hataen mi yazıldığı, bu katsayıların kök bilirkişi raporunda ücretin asgari ücrete oranının 1,437 kat olduğu yönündeki tespit ile neden uyuşmadığı, her ay için ne kadar fazla masi hesaplandığı ayrı ayrı ve açıkça belirtilmemiştir.
Hükme esas fazla mesai ücretinin işyeri giriş çıkış kayıtlarına göre hesaplandığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan bordrolarda bir kısım fazla mesai tahakkukları mevcut olup genel olarak imza bulunmamaktadır. Ancak, banka hesap dökümü mevcuttur.
Ödeme belgesi her aşamada değerlendirileceği için bordrolardaki tahakkuklar banka kayıtları ile karşılaştırılarak fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediği belirlenmelidir.
Ayrıca bordrolardaki hangi tahakkukların hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku, hangilerinin fazla mesai tahakkuku olduğu, her bir bordro / hesap pusulası için ayrı ayrı tespit edilmelidir.
Davacı temyizi de olmadığı gözetildiğinde, hükme esas bilirkişi raporundaki gibi giriş çıkış kayıtlarına göre ama haftalık bazda, her hafta hangi saatler arasında davacının çalıştığı, ara dinlenmelerinin nasıl kabul edildiği, ücret miktarının ne sebeple / nasıl bir hesaplama sonucunda ne miktar kabul edildiği, bunlar sonucunda her bir hafta için ne kadar süre ile fazla mesai süresi ve ücreti hesaplandığı her hafta için ayrı ayrı ve açıkça belirtilmek sureti ile işyeri giriş çıkış kayıtlarına göre fazla mesai ücreti denetime elverişli şekilde hesaplanmalıdır.
Ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından ise, hükme esas bilirkişi raporunda hangi dönemlerin giriş çıkış kayıtlarına hangi dönemlerin tanık beyanlarına göre hesaplandığı belli değildir. Ulusal bayram genel tatil ücreti, tanık beyanına ve giriş çıkış kayıtalrına göre hangi günlerin hesaplandığı denetime elverişli ve net şekilde bilirkişi raporunda ortaya konarak hesaplanmalıdır.
Hükme esas bilirkişi raporunda 12 hafta tatili günü çalışıldığının giriş çıkış kayıtlarına göre hesaplandığı belirtilmiştir. Davacının giriş çıkış kayıtlarına göre çalıştığı belirlenen hafta tatili günlerinin hangi haftalar/günler olduğu da net, denetime elverişli şekilde bilirkişi raporunda açıkça belirtilmelidir.
Giriş çıkış kayıtlarına göre fazla mesai süresi haftalık bazda hesaplanmalı, her ay için çalışılan hafta tatili gün sayısı da giriş çıkış kaydına göre hesaplanmalıdır. O ayın bordrosunda/ hesap pusulasında o ay için gösterilen fazla mesai saati ile çalışılan hafta tatili gün sayısı giriş çıkış kaydına göre hesaplanlar ile karşılaştırılmalı, fazla mesai süresi ve çalışılan hafta tatili süresi ayrı ayrı değerlendirilerek bordroda gösterilen süre daha uzun ise bordrodaki süre üzerinden, giriş çıkış kaydına göre hesaplanan süre daha uzunsa giriş çıkış kaydına göre hesaplanan süre üzerinden fazla mesai ücreti ve hafta tatil ücreti hesaplanmalıdır. Hesaplamada, o dönem için tespit edilmiş bulunan ücret esas alınmalıdır. Bu şekilde her ay için yapılan fazla mesai ücreti ve çalışma karşılığı hafta tatili ücreti parasal olarak ayrı ayrı hesaplanıp, o ayın bordrosunda o alacak kalemi için varsa yapılan tahakkuk parasal miktar olarak mahsup edilmelidir.
Fazla mesai ücreti ile hafta tatili çalışması ücretinin giriş çıkış kayıtlarına göre hesaplandığı bilirkişi raporunda belirtilmiş olup davacı temyizi bulunmadığından, artık fazla mesainin süresinin ve hafta tatili çalışılan gün sayısının sadece yukarda açıklandığı şekilde giriş çıkış kayıtlarına ya da bordrolarda / hesap pusulalarında gösterilen süreye göre hesaplanması gerektiği, bu alacak kalemlerinde tanık beyanına gidilemeyeceği gözetilmelidir.
Sadece davalı temyizi olduğundan davalı lehine oluşan usuli müktesep hak nedeni ile her bir alacak kaleminde neticeten hükmedilecek parasal miktarın hükümdeki parasal miktarı aşamayacağı göz önüne alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2016/36030 E. , 2020/19303 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat