9. Hukuk Dairesi 2017/20511 E. , 2020/19052 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Antalya 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353'üncü maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca ESASTAN KABULÜNE, Yerel Mahkemenin kararının KALDIRILMASINA davacının davasının KISMEN KABULÜNE karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf işten çıkarıldığı tarihe kadar 08.00-20.00 saatleri arası çalıştığını, hatta işlerin yoğunluk durumuna göre akşam saat 22.00’ye kadar da çalıştığının olduğunu, haftanın 7 günü devamlı olarak çalıştığını, sadece Pazar günleri mesaisinin 09.00-17.00 saatleri arası olarak belirlendiğini iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacının fazla çalışma talebi reddedilmiş iken, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve fazla çalışma ücreti alacağına da hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesi isabetli ise de bilirkişi kök raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Dosyaya ibraz edilen bilirkişi kök raporunda, 06.04.2013-31.08.2013 tarihleri arasında haftanın 7 günü olacak şekilde ara dinlenme süresinin de düşülmesi sureti ile 08.00-22.00 saatleri arasında (14 saat-2 saat=12 saat) günlük 12 saat çalıştığı ve haftalık çalışma süresinin (12 saatx7 gün=84 saat) 84 saat ve haftalık fazla çalışma süresinin(84 saat-45 saat=39 saat) 39 saat olduğu, 01.09.2013-26.04.2013 tarihleri arasında, 2 haftada 1 gün olacak şekilde hafta tatili izni kullanabildiği, haftanın 7 günü çalıştığı dönemlerde haftanın 6 günü 08.00-22.00 saatleri arasında (14 saat-2 saat=12 saat) 12 saat fiili çalıştığı ve hafta tatili olan Pazar günü 09.00-17.00 saatleri arasında (8 saat- 1saat=7 saat) 7 saat fiili çalıştığı, haftalık çalışma süresinin (12 saatx6 gün=72 saat)+(7 saatx1 gün=7 saat)=79 saat ve haftalık fazla çalışmasının ise (79 saat-45 saat=34 saat) 34 saat olduğu, haftanın 6 gün çalıştığı dönemlerde 08.00-22.00 saatleri arasında (14 saat-2 saat=12 saat) 12 saat fiili çalıştığı, haftalık çalışma süresinin (12 saatx6 gün=72 saat) 72 saat ve haftalık fazla çalışmasının ise (72 saat-45 saat=27 saat) 27 saat olduğu belirtilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır.
Ne var ki, davacı tarafça 08.00-20.00 saatleri arası çalıştığı belirtildikten sonra “hatta işlerin yoğunluk durumuna göre akşam saat 22.00’ye kadar da çalıştığının” olduğu beyan edilmiş olmakla birlikte işlerin yoğunluk durumuna ilişkin dönemler açıkça ifade edilmemiş olup dosya içeriğinden de hangi dönemler olduğu açık ve net olarak anlaşılamamaktadır. Bu durumda, fazla çalışma alacağının hesaplamasında davacı tarafın talebi ve tüm dosya kapsamına göre davacının haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmeli, hafta tatili günündeki çalışmalar yönünden ayrıca hafta tatili ücreti alacağı talep edildiğinden hafta tatili eklenen fazla mesai hesabında hafta tatili (Pazar) günü çalışması eklenmemelidir.
Anılan hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/20511 E. , 2020/19052 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 57 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat