9. Hukuk Dairesi 2020/6322 E. , 2020/16245 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2020/6322 E. , 2020/16245 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin, davalı şirket bünyesinde 01.01.2011-17.06.2013 tarihleri arasında beton pompa operatörü olarak çalıştığını, aylık net 1.650,00 TL maaş aldığını, aylık ücretin SGK ve maliye kayıtlarında asgari ücret üzerinden gösterildiğini, asgari ücretin üzerindeki aylık ücret farkının elden ödendiğini, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma yapmasına genel tatil ve hafta tatillerinde çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca yıllık izin ücreti alacağı olduğunu ve 17 günlük Haziran ayına ait ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücretleri ile maaş alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının, pompa yağcısı olarak işe girdiğini, zaman zaman pompa operatörlüğü yaptığını, daha sonra pompayı gereği gibi kullanamaması üzerine şoför olarak davalı şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini asgari ücret aldığını, fazla çalışma ücretleri ve primlerinin çalıştığı gün ve saat esas alınarak elden ödendiğini, fazla çalışmanın ortalama olarak ayda bir veya iki kez olduğunu, fazla çalışılan günün devamında işçi işe biraz geç gelerek veya biraz erken çıkarak fazla çalışma karşılığı toleranslı davranılarak işçinin emeğinin gözetildiğini, son iki yıldır şirketin işleri durgun olduğu için, işçilerin normal mesai sürelerini dahi dolduramadığı günler olduğunu, işten ayrılmadan önce şoförlük yapmakta iken kullandığı ... plakalı 2006 model, beton mikseri olan aracın üst kısmının davacının kusuru ile pert olduğunu, şirkete maddi zarar açtığını, 18.06.2013 tarihinde işten herhangi bir bildirimde bulunmadan kendi isteği ile ayrıldığını, Haziran ayı maaşını alması için aranmasına rağmen ücret alacağını almaya gelmediğini, banka aracılığı ile maaşının ödendiğini, haklı bir nedene dayanmadan işi bıraktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.12.2019 tarihli kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda “Somut uyuşmazlıkta mahkemece, 'Toplanıp değerlendirilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların talepleriyle ilgili olarak konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen raporların dosya kapsamına uygun ve hükme esas alınabilir, yerinde ve yeterli olduğu, tarafların iddia, savunma ve itirazlarını karşıladığı ve denetime açık olduğu anlaşılmakla,' şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiştir.İlk Derece Mahkemesince, iddia ve savunmalar dosyadaki delillerle ilişkilendirilerek tartışılıp değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla davaya konu alacakların hangi delil durumuna göre kabul veya reddedildikleri de anlaşılamamaktadır. Bir başka anlatımla karar gerekçesiz yazılmıştır. Bilirkişi raporuna atıf kararın gerekçeli olduğunu göstermez. Gerekçesiz karar yazılması, adil yargılanma hakkının ihlali olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile verilen 03.12.2019 tarihli, 2017/13009 esas - 2019/21471 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, , davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesine göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7'nci maddenin ikinci fıkrası, 9'uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez
Somut olayda davacı işçi yönünden kabul edilen toplam miktar 23.007,13 TL olup karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine 3.451,07 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davacı lehine 6.673,24 TL vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olup,bozma sebebi ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç: Temyiz konusu kararının hüküm fıkrasının davacı yararına takdir edilen avukatlık ücretine ilişkin “6” numaralı bendinde yazılı “6.673,24 TL” rakam ve sözcüklerinin hüküm bendinden çıkartılmasına yerine, “3.451,07 TL” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön