9. Hukuk Dairesi 2020/1559 E. , 2020/16197 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2020/1559 E. , 2020/16197 K.


'İçtihat Metni'

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : İstanbul 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 26. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmiş ve davalı vekili tarafından duruşma talep edilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... bünyesinde ... A.Ş. işçisi olarak çalıştığını, davalı ... ile ... A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince ... A.Ş. ve ... İnş. Ltd.Şti. bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporunda, alt işverenler ... A.Ş. ve ... İnş. Ltd.Şti.’nin fiili olarak işverenlik sıfatı bulunmadığı, gerçek işverenin Şişli Belediyesi olduğu, ... A.Ş. ve ... İnşaat Şirketleri ile Şişli Belediyesi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı, bu nedenle ... A.Ş. ve ... İnşaat işçilerinin başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiği, işçilerin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi ve geçmişe dönük haklarının iade edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini taraf şirketler ve davalı şirketin raporun iptali için İstanbul Anadolu 24.İş Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyasında açtığı davada Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun tespiti ile davanın reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin özlük haklarının başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılarak geçmişe dönük tüm alacaklarının belirlenmesi gerektiğini beyanla fark ücret alacağı, ikramiye fark alacağı, yemek yardımı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı, sorumluluk primi ve eğitim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kesinleşmiş muvazaa tespiti nedeniyle davacının başlangıçtan itibaren davalı ... Belediyesinin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, hakkında istinaf başvurusunda bulunulan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu alacakların kısmen hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Somut olayda Mahkemece, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca düzenlenmiş 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporunda ... A.Ş. ve ... İnş. Ltd.Şti.’nin fiili olarak işverenlik sıfatı bulunmadığı, ... A.Ş. ve ... İnşaat şirketleri ile Şişli Belediyesi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı, gerçek işverenin Şişli Belediyesi olduğu, bu nedenle ... A.Ş. ve ... İnşaat işçilerinin başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespit edildiği söz konusu teftiş raporunun geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 Esas ve 2015/225 Karar sayılı dosyasında hazırlanan tespit raporunun yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği red kararının temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce dosyada aldırılan bilirkişi raporu davacı ... İnşaat Şirketine tebliğ edilmeden, rapora karşı itirazlarını sunma hakkı verilmeden karar verilerek hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde davranıldığı gerekçesiyle 02.02.2016 tarihli bozma kararı verildiği bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 Esas ve 2017/432 Karar sayılı dosyasında ... ile ... A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile asıl davanın reddine ... ile ... İnşaat Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının tespiti ile birleşen davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nce 15.03.2018 tarihinde onandığı, Yargıtay'ca onanarak kesin hüküm haline gelen İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 Esas ve 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar doğrultusunda Şişli Belediyesi ile ihbar olunan ... A.Ş. arasındaki asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmi dava olarak açıldığı, Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınmadan dava konusu ücret alacaklarının yazılı şekilde hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalının bu yönü işaret eden itirazının yerinde olduğu, diğer itirazlarının ise yerinde olmadığı belirtilerek zamanaşımına uğrayan kısımlar dışlanarak yeniden hesaplama yapılmak suretiyle dava konusu ücret alacakları hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu dönem yönünden hesaplanan ve hüküm altına alınan alacaklar bakımından mahkeme kararı doğru olup davalının bu yöndeki temyizi yerinde değil ise de, Dairemiz uygulmasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Başka bir anlatımla, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan sözleşmelerin kanuna uygun olmadığına ya da muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları sadece muvazaalı olduğu tespit edilen ihale dönemlerini bağlayacak olup önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından muvazaa araştırması yeniden yapılmalıdır. Bu duruma göre de, Mahkemece kesinleşmiş muvazaa tespitine dayanarak, tespit döneminin dışında kalan ihale dönemleri içinde herhangi bir inceleme yapılmadan muvazaanın kabul edilmesi doğru değildir.
Belirtmek gerekir ki, dava konusu ihale dönemlerini kapsayan tarihlerde yürürlükte bulunan 4734 sayılı Yasanın 62/1-e ve 5393 sayılı Yasanın 67. maddesi uyarınca davalı belediyenin görevine giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesi mümkündür.
Öte yandan belediyelerce şirket kurulması yasal olarak mümkün olup kurulan bu şirketlerden hizmet alımı yasaya aykırı olmadığı gibi bu husus tek başına muvazaaya delil de teşkil etmez.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece yapılması gereken, davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri dosya arasına celp edilerek, kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemler bakımından, söz konusu dönemlere ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek ve yukarıda izah edildiği üzere her ihale dönemini kendi arasında değerlendirmek sureti ile davalı ile dava dışı ... A.Ş. arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
2-Diğer yandan Bölge Adliye Mahkemesince, davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'i gözetilerek yeniden yapılan hesaplama sonucu fark ikramiye alacağının reddine karar verilmiş ise de, fark ikramiye alacağının hesaplama yönteminin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere muvazaalı olduğu tespit edilen dönem bakımından, davacının davalı ... Belediyesinin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan fark ikramiye alacağının kabulüne (ıslaha karşı zamanaşımı def’i de gözetilerek ) karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön