9. Hukuk Dairesi 2016/28600 E. , 2020/13769 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/28600 E. , 2020/13769 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 2007 Ekim ayında muhabir kameraman olarak çalışmaya başladığını, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’na işe giriş bildiriminin 2010 yılında yapıldığını, hizmet süresi boyunca ücretlerin elden ödendiğini, son iki aylık ücretinin, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 23.10.2014 tarihinde noterden gönderdiği ihtarname ile iş akdini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek söz konusu alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde çalışmasının olmadığını,davanın husumetten reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Mahkeme, kararında hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, kararın gerekçelerini açıklamalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen gerekçeli kararda davacının dava dilekçesi ile davalı tarafın savunması özetlendikten sonra “Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ” başlığı altında dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilerek hüküm kurulduğu, davalı tarafın savunmasının davacının şirketlerinin işçisi olmadığı iddiası üzerine kurulmasına ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de davacının davalı şirket nezdinde hizmeti görülmemesine karşın, davacının işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu tutulmasının kabul edilme nedenlerine dair mahkemece oluşturulan bir gerekçe bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının hizmetinin geçtiği Kuruma bildirilen işvereni görünen şirketler ile davalı şirkete ait tüm ticaret sicil ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilerek, şirketlerin ortaklık ve yönetim yapıları, faaliyet konuları, adresleri ve mevcut diğer deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacının işverenleri arasındaki ilişkinin niteliği, ne tür bir bağın olduğu, birlikte istihdam, organik bağ olgularının bulunup bulunmadığı kesinleştirilmeli ve neticesine göre ise hizmet süresi davacı ile birlikte çalışan tanık beyanları gözetilerek ve davacının askerlikte geçirdiği süre olup olmadığı tespit edilerek belirlenmek suretiyle, alacak talepleri hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı şekilde dosya kapsamına göre bir gerekçe oluşturulmaksızın, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön