9. Hukuk Dairesi 2017/17516 E. , 2020/13252 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/17516 E. , 2020/13252 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle davacının 12/02/2009-30/07/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, en son aylık 1.700,00 TL brüt ücret aldığını, haftada 45 saatten fazla çalıştığını, hafta tatili iznini kullanmadığını, dini bayramlarda 2 gün hariç dini ve milli bayramlarda çalıştığını, en son mağaza sorumlusu olarak çalışırken davalı şirket yetkilileri tarafından genel performansının düşüklüğü ve mağaza personeline karşı uygunsuz davranışlar sergilediği gerekçesiyle iş akdinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle alacakların zamanaşımına uğradığını, haklı nedenle iş akdinin sonlandırıldığını, iş yerinde bayramlarda ve hafta tatilinde çalışılmadığını, çalışılması durumunda sonraki günlerde izin kullandırıldığını, fazla mesai yapılmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, günlük 11 saat çalışmadan 1.5 saat ara dinlenmesi düşüleceği belirtilmiş ancak sehven yarım saat ara dinlenme süresi düşülerek haftalık 18 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanmış ve mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı değerlendirmeside rapor üzerinden re’sen yapılmıştır. Bilirkişinin hesap yöntemi hatalı olduğu gibi, mahkemece re’sen yapılan zamanaşımı hesaplamasıda denetime elverişli değildir.
Mahkemece alınacak ek bilirkişi raporu ile, dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle tanık anlatımlarına göre ispatlandığı üzere, davacının günlük 11 saat çalışmasından, yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda, 1 saat ara dinlenme süresi düşülerek haftada 6 gün üzerinden haftalık 15 saat fazla mesai ücreti hesaplanması ve ıslah zamanaşımının denetime elverişli olarak gözetilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Yargılama sonucunda hesabı yapılan, davalıdan alınarak hazineye irad kayıt edilecek harcın davacıya verilmesine hükmedilmesi ve davacının davanın başında yatırdığı dava harçları ile yargılamada yatırdığı ıslah harç tutarları yargılama giderlerine katılarak, harç ve giderler toplamı üzerinden davanın kabul ve red oranına göre oranlama yapılması da isabetsizdir. Harçlar açısından oranlama yapılamayacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön