9. Hukuk Dairesi 2016/17500 E. , 2020/5709 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/17500 E. , 2020/5709 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının davalı kurumda 21.08.2007 – 10.10.2014 tarihleri arasında gerber operatörü olarak çalıştığını, işe başladığında 1.500 TL. net ayrıldığında ise net 3.210,00 TL. aylık ücret aldığını, çalıştığı süre boyunca yasal asgari ücret üzerinden sigorta bildirimlerinin yapıldığını, bir kısım fazla çalışma ücretleri ile ulusal bayram ve genel tatil günü çalışıma ücretlerinin ödenmediği, bu gerekçeler ile davalı işverene noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamenin davalı işverene 08.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, taleplerinin karşılanmaması üzerine yine noter aracılığı ile 10.10.2014 tarihinde çektiği ihtarname ile haklı nedenle iş sözleşmesini sona erdirdiği, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığı, işyerinde her yıl Haziran başı ile Ağustos sonu ile Ekim ayı başı ile Ocak ayı sonuna kadar fazla çalışma yapıldığı haftanın 6 günü 8,00–21,00 saatleri arası çalışıldığı, fazla çalışma ücreti ödenmediği, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ücretlerinin ödenmediği, davacıya ücretinin asgarisi bankadan kalanının elden ödendiği, davacının 10 günlük Ekim ayı ücretinin ödenmediği, davacının 1. doğumunda ve 2 doğumunda 4 er aylık sürede sigortadan asgari ücret kısmı kadarının ödendiği, (2008 ve 2012 yıllarında) diğer kısımlarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacağı ve ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacının 21.08.2007 tarihinde model kalıp bölümünde yardımcı eleman olarak çalışmaya başladığı, 09.10.2014 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, işten çıkışını talep ettiği, kabul edilmeyince sözde haklı gerekçe göstererek noter aracılığı ile iş akdini fesih ettiğini, davacının imzalı ücret bordrosunda 1140 TL. brüt ve 896,33 TL. ücret aldığını, bu hususun banka kayıtları ile sabit ve esas olduğu, aksi iddiaların yazılı delil ile ispatı gerektiği, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı, fazla çalışma iddiasının yersiz olduğu, çok istisnai durumlarda yapılan fazla çalışmaların bordrolara yansıtıldığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığı, davacının geçmişe dönük ücret alacağı bulunmadığı, davacının geçmişe dönük alacakları varsa bile zamanaşımına uğradığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle SGK kayıtları, toplanan delillerin değerlendirilmesinde davacının davalı işveren nezdinde 21.08.2007–10.10.2014 tarihleri arası 7 yıl 1 ay 19 gün hizmet akdiyle gerber operatörü olarak çalıştığı ücretinin net 2.750,00 TL, brüt 3.846,64 TL olduğunun tespit edildiği,davacının çalışma olgusu sabit olduğundan, davalının ücret ödemesini ispatlaması gerektiği, davacı, iş akdini İş Kanunu'nun 24/II. maddesi hükümlerine dayanılarak, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi ve prime esas kazancın Kurum'a eksik bildirilmesi nedeniyle haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından, denetime uygun bilirkişi kök raporunun birinci seçeneği hükme esas alınarak, kıdem tazminatı ve ücret alacağı talepli davaların kabulüne, davacının haftalık 10 saat fazla mesai yaptığının sabit olduğu, denetime uygun bilirkişi kök raporunun birinci seçeneği hükme esas alınarak ve ıslaha karşı zamanaşımı def'ine de değer verilerek, hizmet süresi ve hesaplanan miktar dikkate alınarak %25 oranında takdiri indirim yapılarak bu talepli davanın kısmen kabulüne, tanıklar, davacının genel tatil günlerinde çalıştığını ifade ettiklerinden, genel tatil ücreti hesabının buna göre yapılarak, denetime uygun bilirkişi kök raporunun birinci seçeneği hükme esas alınarak ve ıslaha karşı zamanaşımı def'ine de değer verilerek, hizmet süresi ve hesaplanan miktar dikkate alınarak %25 oranında takdiri indirim yapılarak talebin kısmen kabulüne, davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığı sabit olduğundan bu talebin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, davacının yıllık izinlerinin tamamını kullanıp kullanmadığı uyuşmazlık konusudur. Davacı yıllık izinlerinin bir kısmını kullandığını ancak tamamını kullanmadığını, izinlerin iş günü hesabına göre kullandırılması gerekirken işveren tarafından buna riayet edilmediğini belirterek ücretli izin alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı ise davacının izinlerini kullandığını savunup, izin kullanma belgelerini ibraz etmiştir. İbraz olunan belgelere itibar edilmesi halinde davacının tüm izinlerini kullandığı, kullanılmamış izin bulunmadığı görülmektedir.
Ancak davacı vekilinin temyizde de dile getirdiği üzere söz konusu izin belgelerinde davalı işverenin sahtecilik yaptığı öne sürülerek, konu İstanbul C. Başsavcılığı nezdinde şikayet edilmiş ve bu hususta İstanbul C. Başvacılığı’nın 2015/130768 soruşturma sayısı ile devam etmekte olan soruşturma vardır.
Mahkemece davacının talep ettiği ve reddine karar verilen izin ücret alacağı hususunu doğrudan etkileyecek olan soruşturma sonucunun beklenmemesi hatalıdır.
Söz konusu soruşturmanın sonuçlanması beklenerek oluşacak duruma göre kullanılmamış ücretli izin alacak talebi değerlendirilmelidir.
3-Mahkeme ıslahta faiz talep edilmediği için ıslah ile arttırılan miktara faiz yürütmemiş ise de bu husus Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına aykırı olup dava niteliği itibariyle belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davası olarak açıldığından, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden dairemiz uygulamasının kısmi dava esaslarıyla aynı olduğu da gözetilerek mahkemece, kıdem tazminatı dışındaki alacaklarda dava ve ıslah (talep artırım) ayrımı yapılarak, kıdem tazminatında ise tamamına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi de ayrıca hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön