9. Hukuk Dairesi 2017/15315 E. , 2020/3389 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/15315 E. , 2020/3389 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan T.C.... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının 2002-2013 yılları arasında ... Devlet Hastanesinde büro ve poliklinik işçisi olarak çalıştığını ve 19/01/2013 tarihinde evlenip muvazzaf asker olan kocasının görevi sebebiyle Edirne iline taşınmak mecburiyetinde olduğundan 26/06/2013 tarihli ihtarname ile iş akdini feshettiğini, çalıştığı süre boyunca ... Devlet Hastanesinde çalıştığını ve fakat farklı işverenlerin sigortalısı olarak gözüktüğünü ve son işverenin Bora Kurumsal Hizmetler şirketi olduğunu, son alt işveren nezdinde kıdem tazminatına hak kazanacak düzeyde çalışması gözükmediğinden önceki alt iş verenle birlikte asıl işveren bakanlığa karşı dava açmak mecburiyetinde kaldıklarını, çalışması boyunca izin kullanamayan ve ücreti ödenmeyen davacının her ayın 15'inci gününden müteakip ayın 5'inci gününe kadar haftada 3 gün 4'er saat fazla çalıştığını ancak fazla çalışması karşılığı ücretin ödenmediğini beyanla, gerçek alacak miktarı tespit edildiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.000-TL kıdem tazminatı ile 4.000-TL fazla çalışma ve 2.000-TL izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.C. ... vekili , Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'na tevcih edilmesi gerekli davanın T.C. ...'na yöneltilmiş olmasının yanlış olduğunu ve husumet itirazlarının bulunduğunu, mesai alacaklarının son beş yıldan önceki kısmının zamanaşımına uğradığını, T.C. ... ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını sadece idarenin birtakım hizmetlerinin ihale yolu ile sağlandığını, davalı idarenin işveren sıfatının da bulunmadığını, Şatıroğlu Temizlik Tic. Ltd. Şti ile müvekkili davalı kurum arasında vaki idari şartnamede işçilik ücretinin fiyata dahil giderler arasında yer aldığını, Sosyal Sigortalar ve İş Kanunundaki her türlü işçi haklarından dolayı müteahhidin sorumlu olduğunun şartname ile belirlendiğini, şirket ile idare arasındaki ilişkinin istisna akdi olduğunu ve taraflar arasında taşeronluk ilişkisinin bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili davalının asıl işveren olarak nitelendirilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, çalıştığı süre zarfında ... Devlet Hastanesi’nde büro elemanı olarak çalıştığı ve hastane yönetimi tarafından verilen emir ve talimatlar doğrultusunda hareket ettiği, işyeri nöbet çizelgeleri ile çalışma düzen ve disiplininin Hastane yönetimi tarafından belirlendiği, ihaleyi üstlenen işverenlerin zaman zaman değiştiği ancak davacının ara vermeksizin çalışmasını sürdürdüğü, başka bir deyişle davacının aynı işyerindeki çalışmasını ihaleyi alan değişik işverenler namına işçi olarak yürüttüğü görülmüş, ifade olunan maddi olgular muvacehesinde işveren değişikliklerinin İş Kanunu'nun 6'ıncı maddesinde vazolunan ''işyeri devri'' niteliğini haiz olduğu değerlendirildiği, bununla birlikte önceki işverenlere rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatından son alt işverenin sorumlu olduğu ancak davalı şirketin son alt işveren olmayıp önceki alt işverenlerden olduğu ve kıdem tazminatından salt kendi dönemindeki hizmet süreleri ile sınırlı sorumlu tutulması gerektiği, davalı T.C. ...'nın asıl işveren sıfatıyla kıdem tazminatının tamamından sorumlu olduğu, bu kapsamda 06/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas nitelik ve yeterlilikte olduğu, tanık beyanlarına göre fazla çalışma ücretine hak kazanmayan davacının ... Devlet Hastanesinde toplam 11 yıl 5 ay 4 gün süreyle çalıştığı ve 11.987,58-TL brüt kıdem tazminatı ile 6.197,80-TL Brüt yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, davalı .... Şti'nin salt kıdem tazminatından (2.987,58-TL) kendi dönemi ile sınırlı sorumlu olduğu ve feshe bağlı yıllık izin ücreti alacağına ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı T.C. ... vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesinde 9.000,00.-TL kıdem tazminatı alacağı, 2 000,00.-TL yıllık izin ücreti alacağı ve 4.000,00.- TL fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olmak üzere toplam 15.000,00.-TL alacağın ödenmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı vekili ilk bilirkişi raporundan sonra 15.12.2015 harç tarihli dilekçesi ile taleplerini arttırmış ,11.329,25-TL kıdem tazminatı ve 5.007,58-TL yıllık izin ücreti talep etmiştir. Bilahare 23.03.2016 harç tarihli dilekçesi ile de tüm alacaklar ile kıdem tazminatı ve yıllık izin ücret alacağı taleplerini de ıslah ederek 11.987,58-TL kıdem tazminatı ve 6.197,80-TL yıllık izin ücreti talep ederek taleplerini arttırdığını belirtmiştir.
“Aynı davada, her bir taraf ıslah yoluna ancak bir kez başvurabilir (m.176/2).......Bu hak bir defa kullanılarak tüketilmişse artık ikinci bir imkan tanınmayacaktır. İkinci kez ıslah yoluna başvurulursa mahkeme bu beyanı kendiliğinden reddeder.
....Bu hakkın kullanılması bakımından ıslah iradesinin açıklanması yeterlidir. Farklı sebeplerle ıslahın sonuç doğurmaması veya geçerli olmaması halinde dahi bu imkan tekrar kullanılamayacaktır. Islah yapan tarafın ıslahın gereklerini yerine getirmemesi ya da bu konudaki gerekli giderleri vs. vermemesi halinde dahi bu hak kullanılmış olacaktır...” (Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez/Prof.Dr.Muhammet Özekes/Doç.Dr.Mine Akkan/ Doç.Dr.Hülya Taş Korkmaz, Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017,syf 1528 vd.)
Yukarıda belirtildiği üzere HMK.nın 176/2. maddesine göre aynı davada ancak bir kez ıslah yapılabilir ve ikinci ıslaha değer verilemez.
Somut olayda mahkemece ikinci ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuştur. Bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler karşısında davacının ikinci ıslah işleminin hükümsüz olduğu dikkate alınarak mahkemece ikinci ıslaha değer verilmeden ilk ıslah ile bağlı kalarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön