9. Hukuk Dairesi 2016/14849 E. , 2020/3055 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/14849 E. , 2020/3055 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.06.1995 tarihinden 20.12.2013 tarihine kadar davalıya ait '... Otel The Bosphorus İstanbul' adlı işyerinde çalıştığını, işe iade talepli davanın ...iş Mahkemesi'nin 2014/23 E. sayılı dosyası ile derdest olduğunu, ziyafet-servis departmanında şef olarak çalışıp, aylık brüt ücretinin 3.911,00-TL olduğu, ikramiyelerle birlikte 1 yılda 16 maaş aldığını, davalı işyerinde düzenli ve sistematik olarak fazla mesai yapıldığını, ayda yapılan fazla mesai saatlerinin toplamının çoğu kez 100 saati bulduğunu, tekne görevi verildiğinde, kayda değer şekilde fazla mesai yapmak mecburiyetinde kalındığını, bunların karşılığında ödeme yapmak yerine mümkün olduğunda fazla mesaiye karşılık izin kullandırıldığında, bu izinlerin şirket kayıtlarında ücretli izin anlamına gelen 'PL' (paid leave) olarak geçtiğini, davalı Firmanın temel politikasının çalışanların fazla çalışmalarına danışmadan PL olarak kullandırtmak olduğunu, TOLEYİS ile davalı arasında imzalanmış TİS'e de aykırı davranıldığını, TİS gereği fazla çalışma ücretinin % 75 üzerinden ödenmesi gerektiğini, TİS gereği denkleştirmenin de her bir saat karşılığında 1 saat 45 dakikaya denk geldiğini ve serbest zaman kullanımının yazılı başvuru şartı ile düzenlendiğini, müvekkilinin talebi olmamasına rağmen serbest zaman kullanmak yönündeki uygulamanın TİS'e aykırı olduğunu, çalışanların brüt maaşından yapılan kesintilerin ikramiyelerden de yapıldığını, ikramiyelerden yapılan kesintiler ise aylık ücret ile aynı şekilde olmaması gerektiğini iddia ederek fazla mesai ücreti ve ikramiye alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının 26.08.1991 ila 20.12.2013 tarihleri arasında aralıklı olarak davalı işyerinde yiyecek-içecek bölümünde çalıştığını, son dönemde çalışmasının 01.06.1995 ila 20.12.2013 tarihleri arasında olduğu, son brüt ücretinin 3.911,00- TL olup, şef garson olarak çalıştığını, 18.11.2013 tarihinde davacının çalıştığı işyerinin yenileme ve onarım çalışmaları nedeniyle kapatıldığını, bu nedenle iş akdinin bildirimli ve tazminatlı olarak feshedildiğini, davacının çalışma süresi boyunca herhangi bir itirazda bulunmadan ikramiye ve fazla mesai alacakları yönünden kabule dayalı çalışıldığını, tüm alacakların maaş hesabına ödendiğini, çalışma çizelgeleri ile ücret bordrolarının karşılaştırılması ile açığa çıkacağını, ücret bordrolarında 'FM-l''in normal fazla çalışmayı, 'FM2''nin ise izin gününde yapılan çalışma anlamına geldiğini, davacının sendika üyesi olduğunu, sözleşme ve TİS gereğince her türlü hak ve alacağını aldığını zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak dosyada mübrez bordrolar TİS'e uygun olarak, fazla çalışma karşılığının % 75 zamlı biçimde yapılıp yapılmadığı denetlendiğinde, tüm tahakkukların usulüne uygun olduğu ve % 75 zamlı yapıldığı, ücret bordrolarının ihtirazi kayıt olmaksızın ve imzalı olarak davacı tarafından tebliğ alındığı ve tahakkuk edilen tutarların banka kanalı ile ödendiği, tanık beyanlarından da davacının fazla mesai yaptığı halde denkleştirme gereği izin kullandığı, yine davalı tarafından sunulan kayıtlar incelendiğinde, davacının da beyan ettiği üzere PL izin günlerinin kullandırıldığının, tespit edildiği, davacının işçinin izin talebi bulunmaması hususundaki itirazı ise TİS ile uyumlu olmakla birlikte, davacının uzunca bir süredir bu şekilde çalıştığı ve izin kullanma hususunda herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu anlamda uygulamanın davacı tarafından zımnen ve uzun süredir kabul edildiği, yine dosyada mübrez bordrolardaki ikramiye tahakkukları incelendiğinde ikramiyelerin brüt olarak tahakkuk ettirildiği, ilgili ödemeden gelir vergisi ve diğer kesintilerin yapıldığının görüldüğü, igili kesintiler yasal zorunluluk olup, TİS'te de aksi yönde bir düzenleme bulunmadığı gibi, davacıya net ücreti tutarında ödemenin yapıldığı anlaşılmakla, fark ikramiye alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve ikramiye alacağının olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğine göre davacının fazla çalışma yaptığı ve işyerinde ikramiye ödemesi yapıldığı ihtilaf dışı olup, asıl meselenin fazla çalışmanın TİS e göre tam karşılığının ödenip ödenmediği ile ikramiyeden yapılan kesintilerin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinde her bir saat fazla çalışma için verilecek ücretin normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %75’e yükseltilmesiyle ödeneceği ve denkleştirmenin uygulandığı aylarda fazla çalışmanın olması halinde sendika üyesi işçilerin yazılı talebiyle zamlı ücret yerine her bir saat fazla çalışma yerine 1 saat 45 dakika serbest zaman olarak kullandırılabileceği düzenlenmiştir.
Dosyadaki bilgi, belge ve bilhassa tanık beyanlarından bir saat fazla çalışma karşılığının 1 saat serbest zaman olarak kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da “davacıya fazla çalışmalarına karşılık izin kullandırıldığı, izin kullandırılmayan/artan dönem açısından ise tahakkuk yapıldığı” yönünde tespit yapılmıştır. Ancak bu tespit denetime elverişli değildir.
Dolayısıyla 1 saat fazla çalışma karşılığında 1 saat serbest zaman kullandırılmakla artan 45 dakika için %75 zamlı ücretin ödenip ödenmediği denetime açık değildir.
Yine, brüt yapılan ikramiye ödemelerinden gelir vergisi ve diğer kesintilerin yapıldığı tespiti ile fark ikramiye alacağı olmadığı saptanmış ise de yapılan bu kesintilerin neler olduğunu ve yerinde olup olmadığını denetlemeye uygun hesap raporu ve karar gerekçesi bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece denetime açık olmayan rapora itibarla yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön