9. Hukuk Dairesi 2016/13740 E. , 2020/2418 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/13740 E. , 2020/2418 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin davalı işyerinde 19.09.2009 tarihinden 09.03.2014 tarihine kadar buzak işçisi olarak en son net 1.500,00 TL ücretle çalıştığını, işyerinde bir öğün yemek ve servis uygulamasının olduğunu, davacının haftanın 6 günü 12 saat çalıştığını, fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, tüm resmi tatil ve dini bayramlarda da sürekli çalıştığını resmi tatil ve bayram alacaklarının ödenmediğini, iş akdini fazla mesai, resmi tatil ve dini bayram alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ve dini bayram ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacının fazla mesai, resmi tatil ve dini bayram alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ifade ettiğini, oysa davacının 09.03.2014 tarihinde sigortalılık süresi ve prim gününü doldurduğundan dolayı SGK’ dan aldığı yazıyı işyerine vererek emekli olacağı gerekçesi ile iş akdini feshedip istifa dilekçesi sunduğunu, davacının iş akdinin emeklilik sebebiyle feshedilip SGK’ ya bildirildiğini, davacının iş akdini feshettikten sonra 12.03.2014 tarihinde 1022748 sicil sayılı başka bir işyerinde çalışmaya başlaması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını anladığından fesih sebebi olarak ''çalışma süresinin ve maaşının SGK’ ya eksik bildirildiği'' iddiasıyla dava açtığını, davacının istifa dilekçesindeki beyanının açık ve net olduğunu, fesihten 2 gün sonra başka bir işyerinde işe başlamasının davacının niyetini ve iradesin ortaya koyduğunu, sırf tazminat alabilmek amacıyla açılan kötü niyetli davanın reddini talep ettiklerini, davacının dilekçesinde fazla çalışma iddiasını açık ve net belirtmediğini, fazla çalışmaya ilişkin iddiasının yargılama esnasında tanık beyanlarıyla ortaya çıkacağını, davacının iş akdini feshetmesinin asıl nedeninin başka bir iş bulması ve kendisini çıkmak istemesi olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesindedavacının davalı nezdinde iş sözleşmesine bağlı olarak aylık net 1.300,00 TL ücret ile çalıştığı sırada tanık anlatımları ile
sübuta erdiği üzere fazla çalışma, ve genel tatil çalışması bulunduğu halde iş veren tarafından süresinde karşılığının ödenmemesi nedeniyle işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği anlaşılmakla kıdem tazminatına karar vermek gerektiği,davacının kanunun kendisine verdiği emeklilik hakkını kullandığı,kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkan tanıdığı,davalının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilmediğinden,davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmzalıkta davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatili ücreti alacaklarını mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte talep etmesine rağmen, mahkemece bu alacaklara hüküm fıkrasında yasal faiz işletilmesi ve ıslah harcının ne şekilde alındığının hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi HMK. nın 297/2. maddesine aykırı ve hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F)Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1.bendinin ikinci ve üçüncü paragraflarının ve 3.bendinin çıkartılarak yerlerine
“Genel tatil ve dini bayram ücret alacağı olarak %25 hakkaniyet indirimi ile net 1.574,01 TL'den 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 21.05.2014 tarihinden kalan kısmının ıslah tarihi olan 28.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek yasal faiz oranı ile birlikte,
Fazla çalışma ücret alacağı olarak %25 hakkaniyet indirimi ile net 19.645,41 TL’den 1000,00TL’sinin dava tarihi olan 21.05.2014 tarihinden kalan kısmının ıslah tarihi olan 28.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek yasal faiz oranı ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine,”
“3-Davanın karara bağlanması nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun madde 2,15/1,21/1,28/1.a hükümleri uyarınca kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 2.102,38 TL harçtan başvurma harcı 25,20,peşin harç 35.90 ve ıslah harcı 537,36 TL olmak üzere toplam alınan peşin 598.46 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.503.92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına”paragraflarının ve bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’ nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, peşin temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 18. 02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön