9. Hukuk Dairesi 2016/12367 E. , 2020/1618 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/12367 E. , 2020/1618 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davalı iş yerinde 01/05/2012 tarihinden hiçbir sebep olmadan işine son verildiği 21/06/2013 tarihine kadar çalıştığını, ücretinin 1.500,00 TL olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 02/05/2012-11/06/2013 tarihleri arası Viaportprojesinde çalıştığını, 12/06/2013 tarihinden itibaren ise ihtiyaç sebebi ile aynı görevde ...projesinde görevlendirildiğini, 21/06/2013 tarihinden itibaren mazeretsiz olarak göreve gelmediğini kendisine ihtar çekildiğini, ihtara rağmen görevine dönmediğini, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini, her türlü hak ve alacağının ödendiğini tazminat hakkının olmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının toplanan deliller kapsamında davalı işverenlik işçisi iken iş akdinin feshedilip hizmet süresinin 1 yıl,1 ay 20 gün olduğu, devamsızlık tutanaklarının 21-22-23-24/06/2013 tarihlerine ait olduğu, davacı tarafın ise 24/06/2013 tarihinde iş sözleşmesinin 21/06/2013 tarihinde sona erdirildiğini belirterek kendisine tazminatlarının ödenmesini davalı işverenlikten istediği, davalı tarafında 24/06/2013 tarihinde 21/06/2013 tarihinden itibaren işe gelmeme nedeninin bildirilmesi aksi halde iş sözleşmesinin sona erdirileceğinin kendisine ihtar edildiğinin görüldüğü, davacı tanığı...’nin yeminli beyanında davacının güvenlik amiri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin şirket sahibi tarafından davacının odasına çağrılarak 'seni görmek istemiyorum ' diyerek işten çıkardığını davacı bu şekilde olduktan sonra kendisini işvereni arayarak davacı hakkında işe gelmemesi nedeniyle tutanak tanzim edilmesini istediğini tutanakların da bu şekilde tanzim edildiğini, davalı tanığı ... davacının iş yerindeki bir personelle duygusal ilişkisi nedeniyle işten çıkarıldığını ancak bu yönde tutanak tanzim edilmediğini, davalı tanığı ....nun ise fesih hakkında bilgisi bulunmadığını beyan ettiği , tanık ....nın ise davacının kendisinden önce işten çıkarıldığını belirtmesi karşısında tüm dosya kapsamından iş akdinin fesih hususunda ispat yükünün davalı işverenlikte olduğu davalı taraf davacının devamsızlık nedeniyle iş akdinin feshedildiğini savunduğu, devamsızlık tutanaklarının tamamında imzası bulunan davacı tanığının ise davacının daha önce kovulduğunu tutanakların ise daha sonra düzenlendiğini beyan ettiği böylece davalının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının iş akdinin davalı işverenlik tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği, davacının hak kazandığı alacakların 12/08/2015 tarihli denetime elverişli rapor ile hesap edildiği, bilirkişi raporu 1. Seçenek başlığı altında yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun düştüğü, fazla mesai alacağı tanık beyanıyla ispatlandığından %30 hakkaniyet indirimi yapıldığı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, maaş alacağı ve fazla mesai alacağı ile ilgili hesaplanan alacaklarda ödeme olgusunun davalı tarafça yazılı delille ispat edilemediği anlaşıldığından bu alacak kalemleriyle ilgili davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş her ne kadar davacı hafta tatili ücreti talebinde bulunmuş ise de taraf tanıklarının davalı iş yerinde iki gündüz gün gece iki gün of şeklinde çalışıldığını beyan etmeleri davalı iş yerinde haftanın 7 günü çalışılmadığından davacının hafta tatili talep hakkının bulunmadığı sonucuna varılmakla hafta tatili talebinin de reddine karar verildiği gerekçesi ile hafta tatili alacağı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, 2013/ Mart, Nisan, Mayıs ayları bordrolarındaki “avans”, “net ödenecek” kısımları aynen bankaya yatırılmıştır. Ancak bankaya yapılan bu ödemeler sonraki ayın adı ile yapılmıştır. Davacının henüz çalışmadan o ayın ücretinin ay ortasında avans haricinde ödenmesi çalışma hayatının mutadına aykırı. Hem birbiri ile örtüşen rakamlardan, hem işçinin ücretinin kural olarak çalıştıktan sonra ödeneceği ve hem de çalışma hayatındaki uygulamalar göz önüne alındığında, hükme esas bilirkişi raporunda Haziran maaşı kabul edilerek ücret alacağından mahsup edilen 970 TL’nın aslında Mayıs/2013 ayına ilişkin bir ödeme olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Haziran /2013 ayının 21 günlük ücretinin ödendiği ispatlanamadığından bu 21 günlük alacak hüküm altına alınmalıdır.
3-Fazla mesai ücretinin belirlenmesinde bordrolardaki tahakkuklar bakımından
Davalı vekili 08/06/2015 elektronik imza tarihli dilekçe ekinde 5 adet bordro ibraz etmiştir. Ancak bu bordrolar fiziken dosyaya alınmadığı için bilirkişi raporunda incelenmediği anlaşılmaktadır. Bu bordroların bir kısmında fazla mesai ücreti adı ile tahakkuklar mevcuttur. Bu bordrolarda imza görünmemektedir. Uyap sistemi üzerinden gönderilen bu bordrolar ve var ise gönderilmiş sair tüm belgeler dosya içine alınmalıdır.
Davacı taraftan bu belglere karşı diyecekleri sorulmalıdır.
Bordrolardaki tahakkukların fazla mesai tahakkuku olduğunun anlaşılması halinde
İmzasız bordrolardaki fazla mesai ücreti tahakkukunun bankaya ödenip ödenmediği tespit edilmeli, bankaya ödenmiş ise parasal miktar olarak toplam fazla mesai ücreti alacağından mahsup edilmelidir.
Davacı tarafından imzalı bordroların tespiti halinde bordrolardaki fazla mesai ücretinin 1,5 yevmiye üzerinden değil 1 yevmiye üzerinden hesaplandığı izlenimi edinilmektedir. Kaldı ki, Mahkeme tarafından davacının kabul edilen ücreti de bordrolardakinden fazladır. Bu nedenle davacının imzasını taşıyan bordro var ise ve fazla mesai ücreti tahakkuku da bu bordrolarda mevcut ise bu bordroların ait olduğu aylarda yapılan fazla mesai saati, bordrolardaki saat olarak esas alınmalıdır. Varsa davacı tarafından imzalı bordrodaki fazla mesai süresi, o ay için mahkeme tarafından tespit edilmiş olan normak aylık ücret üzerinden hesaplanacak 1,5 saatlik zamlı yevmiye ile çarpılarak o ay için fazla mesai ücreti hesaplanmalı ve o ay için yapılan fazla mesai ücreti ödemesi, hesaplanan fazla mesai ücreti alacağından mahsup edilerek bakiyesi fazla mesai ücreti alacağına ilave edilmelidir.
4-Yukarıda açıklandığı üzere davalı vekili Uyap sistemi üzerinden bordrolar göndermiş ancak bunlar fiziken dosyaya alınmamış ve incelenmemiştir.
Bu bordrolar ve Uyap kayıtlarının tamamı incelenerek varsa tarafların gönderdiği sair belgeler dosyaya fiziken alınarak taraflardan bu belgeler hakkında diyecekleri sorulmalı ve bu belgelerin talep edilen alacak kalemlerine etkileri olup olmadığı, var ise nasıl bir etkisi olduğu irdelenerek tüm alacak kalemleri bakımından sonuca gidilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön