10. Hukuk Dairesi 2016/13060 E. , 2018/10007 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/13060 E. , 2018/10007 K.


'İçtihat Metni'

.........

Dava, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davalı ...’e yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, % 40’dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı, 96. madde de ise Kurumca işverenlere sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu kanun kapsamındaki her türlü ödemeler, kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edileceği, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; ... diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumunadavanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ... hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilir” hükmü öngörülmüştür. Buna göre, itirazın iptali davalarında tarafların talebi halinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacı kurum tarafından davalıya yersiz yapılan ödemelerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazının iptali talebiyle açılan davada icra inkar tazminatına ve faize de hükmedilmesinin talep edilmesi ve dava konusu alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davacı kurum lehine icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün 1 nolu bendinde yer alan “Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine 'hükmolunan meblağ üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



......


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön