10. Hukuk Dairesi 2016/14262 E. , 2018/9872 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/14262 E. , 2018/9872 K.


'İçtihat Metni'

.....

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu davada, davacı, davalı işverene ait iş yerinde 01.08.2005 – 31.05.2010 tarihleri arasında bekçi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de tesis edilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, mal sahibi sıfatıyla davalı ve davalının babası ... ile davacı arasında imzalanan 01.08.2005 tarihli sözleşme ile '... ve ...'a ait Çanakkale-Gelibolu-Koruköy, 19-20 pafta no ve 4148 numaralı parselde site içinde bulunan kaba inşaatları bitmiş ve elektrik trafo direği dikilerek site içine elektriği verilmiş toplam 12 adet dublex villanın ailesiyle birlikte kalacak ... tarafından ... bekçilik işinin yapılması ve çevre düzenlemelerinde yardımcı olunmasıdır... Mal sahipleri ... ... ve ailesinin ikameti ... amacıyla ... bir adet dublex villayı ... sağlayacaklardır' hususlarının imza altına alındığı ancak söz konusu sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğine dair protokol düzenlenerek imzalandığı; bununla birlikte, dava dilekçesi ekinde 2006/1-2010/5 (2008/7-8. ayları hariç olmak üzere) dönemine ilişkin olarak bir kısmında bekçilik ifadesinin de kullanıldığı davalının adının yer aldığı düzenli ödemeler ile bu ödemelere ilişkin fiş ve tutanaklar bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davacının hizmet cetvelinin incelenmesinde talep konusu dönemde 02.02.2010 – 25.03.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığı olduğu anlaşılmakta olup dosyada bu tarihler arasında davacının 'yolcu taşımacılığı' yaptığına ilişkin ilişkin imza ve mühür içermeyen vergi kaydı da bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, dava dilekçesine ekli banka hesap hareketlerini gösteren belgeler de eklenerek ilgili bankadan davacının talep konusu döneme ilişkin hesap kayıtları celbedilmeli, davalı tanıklarının davacının geçimini sebze meyve satarak sağladığına ilişkin beyanları da dikkate alınmak ve talep konusu dönemdeki villa malikleri dinlenmek suretiyle çalışmanın ne şekilde ve ne kadar süre ile gerçekleştiği araştırılmalı, 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığın bulunduğu 02.02.2010 – 25.03.2010 tarihleri arasında aynı zamanda bekçilik görevini sürdürüp sürdürmediği, talep konusu dönemde bekçi olarak çalıştığını iddia eden davacının bu çalışmasını yürüttüğü villaların durumu, büyüklüğü, villaların bulunduğu yerin ne zaman iskan edildiği ve villalarda ne zaman oturulmaya başlandığı, talep konusu dönemin tamamında inşaat halinde mi olduğu, bekçilik işinin tam zamanlı çalışmayı gerektirip gerektirmediği, davacının ek iş yapıp yapmadığı hususları araştırılmak suretiyle yapılan işin kapasitesine göre davacının çalışmasının tam zamanlı mı kısmi zamanlı mı olduğu tespit edildikten sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...'a iadesine, 27.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



.....
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön