10. Hukuk Dairesi 2016/10485 E. , 2018/9762 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/10485 E. , 2018/9762 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının ... Gençlik ve Spor Kulübü Derneği üyesi olduğu gerekçesi ile derneğin 2010/6 ila 10. ay dönemine ilişkin prim, işsizlik ve damga vergisi borçları için düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile davacı, hak düşürücü süre içinde, derneği temsil ve ilzam yetkisinin olmadığı ve borçların öncelikle dernekten tahsil edilmesi gerektiği gerekçeleri ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının 31.10.2010 - 25.09.2011 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliği yaptığı, üst düzey yönetici yada yetkili olmadığı temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, dava konusu takiplerin bir kısmının ise davacının yönetim kurulu üyesi olmadığı döneme rastlaması nedeniyle bu dönemler yönünden de sorumlu olmayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu; mülga 506 sayılı Kanunun 80, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88., 6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35. maddelerinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun 80. maddesi; 'Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.' hükmünü öngörmüş; 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi de bir kısım farklar dışında anılan maddeye benzer düzenleme getirmiş olup, 'Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.' hükmünü getirmiştir.
Yukarıdaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, Kurumun prim alacağına ilişkin olarak işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunulması gerekir. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi burada bir ayrıma giderek özellikle şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca belirtmiştir.
Yapılan açıklamalara göre özel hüküm olması nedeniyle somut olayda uygulanması gereken 5510 sayılı Kanunun 88. maddesine göre ticaret şirketlerinden farklı olarak, sorumluluğun söz konusu olması için gereken; iptali istenen ödeme emrinin içeriğini teşkil eden 2010/6 ila 10. aylarına ilişkin prim borcu yönünden davacının, asıl borçlu ... Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinde temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı görülmektedir. 07.02.2010 - 25.09.2011 tarihleri arasında yönetim kurulu asil üyesi olan davacının temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, davacının, dava konusu dönemde ... Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinde temsil ve ilzam yetkisi olup olmadığı Spor Kulübünün kayıtları üzerinden yöntemince, kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak şekilde araştırılıp sonucuna göre davacının borçtan sorumluluğu konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön